Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava, davacının işyerine haciz uygulanması sırasında işyerinin kapalı tutularak ticari faaliyetinin engellendiğinden bahisle uğradığı zararın karşılığı olarak 20 milyon lira maddi 5 milyon lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/222 Esas 2014/233 Karar sayılı dosyasında açtıkları istihkak davasının kabul edildiğini ve ilgili kararın Yargıtay tarafından onandığını, davalı tarafın müvekkili şirkete uyguladığı haksız haciz nedeniyle müvekkili şirketin maddi ve manevi zararlara uğradığını, müvekkili şirketin gayrimenkul alanında faaliyet gösterebilmek için SPK'dan lisans almak zorunda olup haksız haciz ve muhafaza işlemi nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.200 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 13.200 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

      nedeniyle 100.000 TL manevi, 15.000 TL maddi tazminatın haksız haciz tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonucu her iki ortak yönünden şirkete tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalının yetkisi olmadığı halde mahkeme ilamını takibe koyarak müvekkillerine ait konutta haciz uyguladığını, hisse senetlerine ve bankadaki mevduatları ile markaları üzerine haciz konulduğunu, davalının anılan ilamı takibe koyma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle müvekkili tarafından yapılan şikayetin kabul edilerek takibin iptal edildiğini, ancak davalı tarafından aynı ilama dayalı olarak yeniden ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkilleri hakkında haciz uygulattığını, bu takibin de şikayet üzerine müvekkilleri tarafından iptal ettirildiğini, ancak tüm aşamalarda müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacı ... için 223.287,50 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, davacı ... için 17.500,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Davacı, İcra Müdürlüğü'nün 2004/2553 esas sayılı dosyası üzerinden hakkında icra takibi yapıldığını, ödeme imkanı olmasına rağmen ihtiyati haciz yoluna gidildiğini ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ön inceleme oturumunda ise; ihtiyati haciz ile haciz arasındaki farkı bilmediğini, ihtiyati haciz demiş ise de bunu haciz olarak düzelttiğini açıklamıştır. Davalı, davanın zamanaşımından ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur....

          Somut olayda davacılar vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 60,00 TL TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edilmiş olması, hayatın olağan akışı içerisinde talep edilen miktarın herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması, koşullar değiştiğinde yeniden ihtiyati haczin talep edilebilmesinin mümkün olmasına göre, davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, haciz miktarı ile haciz konulacak malvarlığı da belirtilmeksizin usul ve yasaya aykırı bir şekilde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davalı Çalıkıran Tur. Taş. Oto. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....

          Buna göre, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede;Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....

            Dosyamızda ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. Şöyle ki: İİK'nın 257. maddesi "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" demektedir. Bilindiği gibi davalılar haksız fiil nedeniyle davacı müvekkile karşı maddi ve manevi tazminat yönünden borçlanmıştır. Davacı müvekkilin, davalılardan maddi ve manevi tazminat yönünden bir alacağı olduğu kesindir. Yine haksız fiillerde temerrüt tarihi haksız fiilin gerçekleşme tarihidir. Başka bir anlatımla talep edilen maddi ve manevi tazminat alacağı vadesi gelmiş bir borçtur. Bu bakımdan İİK 257.maddesi uyarınca davacı müvekkil vadesi gelmiş para borcu (maddi manevi tazminat) nedeniyle davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerinde ihtiyati haciz talep etmektedir. Mahkemece verilecek ihtiyati haciz kararı için tarafımızdan teminat istenilmemesini talep etmekteyiz....

              ve davacıların murisinin ölümüne sebebiyet verdiği ve bu nedenle davacıların maddi ve manevi zararlara maruz kaldıklarının ortada olduğunu ve bu nedenle kaza tarihi itibariyle muaccel hale gelen maddi ve manevi tazminatlar için ihtiyati haciz talebinde bulunma yasal şartlarının oluştuğunu beyan ederek ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kurulan 09.11.2022 tarihli ara karar ile bu ara karara karşı yaptıkları itiraz üzerine verilen 07.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılması ile taleplerinin kabulüne ve davalılar adına kayıtlı mal varlıkları, araç ve taşınmazlar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde uygulanmak üzere, öncelikle teminatsız, olmadığında takdir edilecek uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ İLE; a-)İtiraz eden davalılar vekilinin itirazının kısmen kabulü ile; İlk derece mahkemesinin 26/11/2021 günlü ara karar ile manevi tazminat yönünden konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, b-)Maddi tazminat talebi yönünden itirazın reddi ile, maddi tazminat yönünden dava değeri olan 20.060,00 TL ile miktarla sınırlı olmak üzere ( davacıların adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeni ile teminatsız olarak verilebilir ise de davacıların istinafı bulunmadığından) 10.000,00 TL teminatla davalı ... ... adına kayıtlı ... ve ......

                UYAP Entegrasyonu