Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, İİK 89/3 maddesi kapsamında menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nın 89/3 maddesinde, haciz ihbarnamelerinin gönderilme usulü, haciz ihbarnamelerine karşı üçüncü şahsın itiraz şekli ve süreleri, itiraz etmeyen veya itiraz süresini kaçıran üçüncü şahsın başvurabileceği hukuki yollar ayrıntılarıyla özel olarak düzenlenmiştir.Maddede süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen üçüncü şahsın, hak düşürücü süre içinde menfi tespit davası açabileceği hüküm altına alınmıştır. İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca borç zimmetinde sayılan üçüncü şahsın, aralarında maddi hukuk anlamında hukuki ilişki bulunmayan alacaklıya karşı açtığı davada İİK'nın 72. maddesine dayanması mümkün değildir. Somut olayda menfi tespit davası ve tedbir istemi alacaklı ve borçlulara birlikte yöneltilmiş olup, dava ve tedbirin dayanağı haciz ihbarnameleri olduğundan, yukarıda açıklandığı üzere mahkemece vasıflandırmada hataya düşülmemiştir....

    Bilindiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'(İİK)nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur....

      DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 30/09/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/10/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2017 yılından beri ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasında 15/04/2017 tarihinde eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye konu alacağı ve daha fazlasını davalı şirkete ödendiğini, sözleşmeye konu borcun ödenmiş olması nedeniyle bugüne kadar davalı şirket tarafından müvekkiline herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, menfi tespit talep edilen icra dosyasına konu faturalarla sözleşmenin içeriğinin hemen hemen aynı olduğunu, davalı şirketin aynı alacak için mükerrer takip yaptığını...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca çeke dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğini, dava konusu çekin protokol kapsamında avans olarak dava dışı ... Yapı Malzemeleri Ltd Şti'ne verildiğini, ancak dava dışı şirketin edimini yerine getirmediğini, çekin bedelsiz olduğunu, anılan dava dışı şirkete çekten dolayı açılan menfi tespit davasının ... 1....

          Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

          Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

            Bölge Adliye Mahkemesince, davacının bu davanın genel menfi tespit davası olduğunu ileri sürdüğü, ancak İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının taraflarının takip borçlusu ile takip alacaklısı olması gerektiği davalı takip alacaklısı ise de, davacının takip borçlusu olmaması nedeniyle İİK'nun 72. maddesi uyarınca da dava açma konusunda aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davanın bu nedenle reddi gerekiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İstanbul 6.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/03/2017 gün, 2016/327 Esas, 2017/93 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....

                başlıklı hükümleri uyarınca, menfi tespit davalarının gerek taraflar arasındaki hukuki sonucun niteliği, gerek zorunlu arabuluculuk yasasının ve gerekse TTK'nun 5.maddesinde arabuluculuğa ilişkin yapılan düzenlemenin hedefi şekil ve öz açısından bir arada düşünüldüğünde, ticari davalarda menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü sonuç ve kanısına varılarak davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın 6102 Sayılı TTK'nun 5/A - (9) maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, 2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL maktu harcın 393,87.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 349,47....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında alacaklı lehine hükmedilen vekalet ücretinin aynı takip dosyasında alacaklı tarafından takibe konulduğu, borçluya örnek 4-5 no'lu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak alacaklı ile yapılan protokol gereği takibin iptalini talep ettiği, mahkemece protokol kapsamında icra dosyasındaki alacak ile ilgili olarak sulh ve ibranın düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu