Davacının blokenin kaldırılması talebi yönünden; davacının davalı bankada bulunan hesabına uygulanmış bir bloke işlemi olmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir..." gerekçesiyle "...Davanın REDDİNE..." karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı banka nezdindeki emekli maaşı hesabına hukuka aykırı olarak bloke konulduğunu, davacı tarafından davalıya blokenin kaldırılması hususunda ihtarname çekildiğini, davalı banka tarafından verilen cevapta bankaya verilen yazılı taahhüde istinaden emekli maaşının bankadan kullanılan kredi teminatı olarak rehin verildiği ve bankaya maaş bedellerini borca mahsup etme yetkisi verildiğinden talebin yerine getirilmeyeceğinin bildirildiğini, iş bu taahhütte emekli maaşı ibaresinin yer almadığını, banka tarafından düzenlenen taahhütnamenin hukuka açıkça aykırı olduğunu belirterek müvekkilin maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılarak ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari yasal faizi ile birlikte emekli maaşının davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bozma Kararı Dairemizin 25.01.2021 tarih ve 2020/2776 E. ve 2021/381 K. sayılı kararıyla davanın, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının bankadaki mevduat hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişki olduğu, alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmede bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığını, bu durumda davacının sözleşmedeki taahhütü kapsamında davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılmasının haksız şart niteliğinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ile bu hususun taahhüt edildiği, Mahkemece bu açıklamalar karşısında sözleşme hükümleri ve verilen taahhüt değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı işaret edilerek bozulmuştur....
Somut olayda davacı, davalı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, aynı gün imza ettiği "Virman-Takas- Mahsup Talimatı" başlığını taşıyan belgeyle de kredi borcu sebebiyle emekli maaş hesabından kesinti yapılmasına muvafakat etmiştir. Davacı tarafından verilen bu muvafakat, 2004 sayılı Kanun'un 83/a maddesi gereğince geçersiz olduğu gibi özel ve sonradan yürürlüğe giren yasa niteliğindeki 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi uyarınca da davacının emekli maaş hesabından yapılan tüm kesintilerin iadesi gerekir. Bu itibarla, Mahkemece davacının emekli maaş hesabından yapılan tüm kesintilerin iadesi gerekirken olaya uygulanma imkanı olmayan 2004 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesine dayalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. V....
Tüketici Mahkemelerincede ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi kartı borcu nedeniyle, davacının maaşı üzerine davalı tarafından konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce,taraflar arasındaki uyuşmazlığın,tarafların niteliğine göre Tüketici mahkemesinin gorevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
ve ancak maaşın 1/4'ü kadar kesinti yapılması gerektiğini, maaş hesabı üzerine konan blokenin kaldırılması ve bugüne kadar yapılan toplam kesinti tutarı 1.651,48....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/03/2014 tarih ve 2013/777-2014/149 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde emekli maaş hesabı bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle maaş hesabına herhangi bir bilidirim yapılmadan bloke konulduğunu, sözleşmedeki rehin ve temlike ilişkin hükümlerin haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek, blokenin kaldırılmasını ve haksız olarak kesilen 8.039,28 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
dan alınan maaş niteliğinde olduğunun hüküm altına alındığı, davalı tarafça davacının almakta bulunduğu emekli maaşından borcuna mahsuben toplam 8.504,75 TL kesinti yapıldığı, 18/09/2015 tarihli cevabi yazıda blokenin kaldırıldığının bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.504,75 TL'nin 2.050,63 TL lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kalan kısmının kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hesaba konulan blokenin dava tarihinden sonra kaldırıldığı anlaşıldığından blokenin kaldırılmasına ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
ancak çekilemediğini, emekli maaşına yasal olarak haciz koymak dahi mümkün değilken davalının keyfine göre kesintiler yaptığını ileri sürerek, öncelikle bankanın usulsüz olarak müvekkilinin maaş hesabına koyduğu blokenin kaldırılmasına, hesapta bulunan paraların müvekkile ödenmesine, ayrıca son 4 yıl içerisinde haksız olarak kesilen tüm paraların hesabının yapılarak müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maaş hesabının davalı bankada bulunduğu, davalı banka tarafından hesaba konulan blokenin kaldırılması talebiyle bir başka mahkemede açılan davanın yapılan yargılaması sırasında ara kararla "davacı vekili tarafından talep edilen tedbir talebinin kısmen kabulü ile davacının maaş hesabı üzerinde davalı banka tarafından yasal ve cebri kesintiler dışında herhangi bir işlem yapılmaması" konusunda ihtiyati tedbir kararı verilerek bu konuda davalı bankaya müzekkere yazıldığı, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, 6100 sayılı HMK'nın 397/2. maddesi uyarınca aksi belirtilmediği sürece ihtiyati tedbir kararının etkisinin kararın kesinleşmesine dek devam edeceğinin belirtildiği, ilgili mahkeme kararında aksi yönde bir hüküm tesis edilmemesi nedeniyle ihtiyati tedbbir kararının kendiliğinden kalkmış olduğu, ilgili mahkemece bu konuda ayrıca 28/10/2014 tarihli ek karar verildiği, davacının dava açmasında...