Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dağıtım Merkezi’ nin prim alacaklarından, hakkedişlerinden veya teminat mektubunun nakde çevirmesiyle elde edilecek tutardan Başvuru Noktası ve/veya alt bayilere ödeme yapma hak ve yetkisini haizdir. '' 3.3 maddesinde ''Bu kapsamda Dağıtım Merkezi, Sözleşme kapsamında cari hesap alacakları saklı kalmak kaydı ile Sözleşme’ nin sona ermesine bağlı olarak her ne sebeple olur ise olsun ...’ dan herhangi bir ad altında menfi ve müspet zarar, maddi ve manevi tazminat, denkleştirme tazminatı ve benzeri hiçbir ad altında tazminat ve alacak talebinde bulunmayacağını, herhangi bir dava açmayacağını beyanla ...’ yı gayri kabili rücu ve kesin olarak ibra etmiştir. '' 3.4 maddesinde '' Sözleşme’ nin sona ermesine ilişkin Dağıtım Merkezine iletilen ve Sözleşme kapsamında düzenlenen tüm hususlar sona erme tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.'' şeklinde yazıldığı görülmüştür....

    Uyuşmazlığın anlaşılması bakımından menfi zarar ve müsbet zarar kavramları üzerinde durmakta fayda vardır. 6098 sayılı Türk Borçlar Borçlar Yasasının 112. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır: kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

    ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa,acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. (2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz....

      Ayrıca, gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür....

        Mahkemece davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminatların belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Davacıların murisi, çocuğu ve kardeşi olan sigortalı ...’in öldüğü iş kazasında sigortalının % 20, davalıların ise toplam olarak % 80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....

          Mahkemece davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminatların belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Davacıların murisi, çocuğu ve kardeşi olan sigortalı ...’in öldüğü iş kazasında sigortalının % 20, davalıların ise toplam olarak % 80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....

            denkleştirme isteminin koşulunu sağlamayacağı ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Buna göre: a ) Aynen ifayı istemekte direnmek ve gecikme yüzünden uğranılan zararın tazminin istemek veya, b ) Sözleşmenin ifasından vazgeçerek olumlu ( müsbet ) zararını istemek veya, c ) Sözleşmeyi feshederek menfi zararını istemek olarak sayılmıştır. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre, menfi zarar alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müsbet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müsbet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar olarak tanımlanabilir....

                kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığından ve de dosya kapsamı bakımından davacının bu iddiasını ispatlar nitelikte delile rastlanmadığından bu talep yönünden değerlendirme yapılamadığı, manevi tazminat talebi bakımından değerlendirme yapıldığında raporda manevi tazminat talebine ilişkin olarak sunulan ---- kararlarının gerçek kişilerin manevi tazminat talepleri ile ilgili olduğu; davacının bir tüzel kişilik olduğu, idare nezdinde itibar kaybına uğradığı belirtilmiş olmakla kök raporda da belirtildiği üzere TBK 114/2 hükmünün TBK 58/I hükmüne atıf dolayısıyla manevi zararının tüzel kişilik nezdinde oluşup oluşmadığı, kişilik hakkının zedelenip zedelenmediği hususlarındaki takdirin mahkemeye ait olduğu" yönünde görüş bildirmiştir....

                  Manevi tazminat gelince: Davacının iş kazası sonucu % 28,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 35 davalı işverenin % 65 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır.Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu