Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki; eldeki dava orman kadastrosunun iptali istemine ilişkin bir dava değildir. Dava Orman Yönetimi tarafından açılan tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davacı ... Yönetimi 1987 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmalarının iptalini değil, kesinleşen bu tahdide göre tahdit içinde kaldığını iddia ettiği taşınmazın tapusunun iptali ve tescilini talep ettiğinden bu dava yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanamaz, bu nedenle mahkemece işin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 25.04.2008 günlü dilekçesinde, ... Mahallesi 1337 parsele ilişkin orman kadastrosunun iptalini ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 24.052.-TL değerinde olduğu ve H.Y.U.Y.'nın 8. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını geçmesi nedeniyle görevsizliğe, dosyanın talep halinde asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosunun iptali ve tescile ilişkindir....

      Dava, orman olarak yapılan kadastro tespitinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21/07/1976 tarihinde yapılıp, 23/12/1980 tarihinde sonuçlandırılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve 20.11.2010 günlü bilirkişi raporunda (B1) ile gösterilen 9338,58 m², (C1) ile gösterilen 1477,24 m² ile (C2) ile gösterilen 84,64 m² yüzölçümlü taşınmazlar için yapılan orman kadastrosunun iptali ile bu yerlerin tarla niteliğiyle ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosunun iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          iptalini istedikleri yerin orman kadastro haritasında 5020-5021-5022 orman sınır noktalarının batısında 102 ada 100 sayılı parsel numarası verilen ancak kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tespit tutanağı düzenlenmeyip 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi uyarınca aktarılmasına karar verilen orman ve 2/B parseli olduğu, davacı kooperatifin dayandığı tapu kaydının dayanağı tescil krokisinin 5020-5021-5022 orman sınır noktalarının doğusunda ve orman sayılmayan yerde, başka bir anlatımla 101 adada bulunan parseller ile 102 adanın orman sınırı dışında gösterilen 67-70-71-73 parseller civarında, temyize konu orman kadastrosunun iptali davasına konu olan yer ise 5020-5021-5022 nolu orman sınır noktalarının batısında 102 adada kaldığı ve bu yer hakkında da bir kesin hüküm bulunmadığı anlaşıldığına ve orman kadastrosunun iptali davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan...

            Orman kadastrosunun iptaline ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından bu yönüyle hükmün onanmasına, 2) Tescil talebine ilişkin verilen karar yönünden; davacılar, tapu kaydına tutunarak orman kadastrosunun iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemenin tescil talebi yönünden görevli olmadığını gözeterek görevsizlik kararı vermesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., daha önce Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/188-1967/182 sayılı karar ile ... köyünün otlak ve ... alanı olduğu tespit edilen ... yaylasındaki taşınmazlarının 94 sayılı orman kadastro komisyonunca ... Köyünde yapılan orman kadastro çalışmasında SAÇAKTEPE DEVLET ORMANI olarak sınırlandırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek orman kadastrosunun ve tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosunun iptaline ilişkindir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/937 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek orman sınırlamasının iptali istemiyle dava açmıştır Mahkemece, 26/12/2006 tarih 2004/1151- 2006/1341 sayılı karar ile davanın kabulüne 1260 sayılı parselle ilgili orman sınırlamasının iptaline" karar verilmiş, hüküm Drman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 15/04/2009 tarih 2009/4278 - 2009/6597 sayılı bozma kararı ile "Orman Kadastrosuna itiraz davası ile tapu iptali tescil davasının mevcut fiili ve hukuki bağlantı sebebiyle H.Y.U.Y'nın 45.maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerekli ise de, dairenin geri çevirme kararı üzerine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 29.04.2003 tarihinde ilan edilerek 30.10.2003 tarihinde kesinleştiği, İhlas Vakfının, 6 aylık hak düşürücü süreyi geçirerek 24.07.1997 tarihinde idari yoldan Hazine adına oluşan ve satış yoluyla kendisine geçen tapu kaydına tutanarak 28.11.2004 tarihinde...

                  Ne var ki; kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi gereğince; ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Davacı, tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemez" denilmektedir. Somut olayda; 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunda dava konusu 195 ada 193 parsel sayılı taşınmaz 1996 yılında orman niteliği ile tespit edilmiş ve kesinleşerek Hazine adına tapu kaydı oluşmuş ve taşınmaz kamu malı oluşmuştur. Kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D. ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1 maddesi gereğince; ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir....

                    kadastrosunun iptali istemli dava varsa bu dava ile birleştirildikten sonra taşınmazın orman sınırı içerisinde kalan bölümünün kesin biçimde belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planından yararlanılarak taşınmazın, arazi kadastrosunun kesinleştiği 1974 yılından önce orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespit edilmesi, böyle bir dava yok ise taşınmazın orman sınırı içerisinde kalan bölümü ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu