Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 2009 yılında tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğunu, takipten 12 yıl sonra haberdar olunduğunun iddia edilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; '' Şikayeti süre aşımı nedeniyle REDDİNE, '' karar verilmiştir....

Borçlular şikayet dilekçesinde; sair şikayeti ile birlikte takibin iptali şikayetine de yer verdiği yine istinaf dilekçesinde de yer aldığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince, işbu şikayete ilişkin istinaf başvurusu hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir O halde, Bölge Adliye Mahkemesince takibin iptali talebine yönelik istinaf başvurusunun esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarihli ek kararın belirtilen başvuru yönünden kaldırılmasına, 11/10/2019 tarihli kararının ise yine belirtilen başvuru yönünden bozulması gerekmiştir SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 4....

    Somut olayda; borçlu ... hakkında başlatılan ve kesinleşen takipte zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edildiğine göre mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 6....

      Takibin taliki veya iptali kararı, haczin gerçekleştiriliş şekline ilişkin olmayıp haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması üzerine takibin devam edip etmeyeceğine ilişkindir. Bu nedenle takibin ertelenmesi kararı doğurduğu sonuç bakımından haczin gerçekleştiriliş şekline ilişkin şikayeti konusuz bırakmaz. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez. Nitekim şikayetin kabulü halinde istihkak davası açma, dava giderlerine katlanma ve ispat külfetinin yer değiştirmesi söz konusu olabilecektir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1141 KARAR NO : 2021/555 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2020 NUMARASI : 2019/450 ESAS, 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-TAKİBİN İPTALİ KARAR : Aydın 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı banka; davalı ile kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu kredi sözleşmesinden kaynaklı taksitlerini ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ederek icra takibin durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davayı açmalarına sebep olan itirazların borca itiraz niteliğinde olmayıp mükerrer takibin iptali talebine ilişkin olduğunu, aynı borç için Ankara 18. İcra Md. 2019/7758 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi de açıldığını, üstüne aynı dairede 2019/7757, 7759, 7760 sayılı dosyalarda da ilamsız takip açıldığını, 2019/7757 ve 7759 sayılı takiplerin iptal edilmesi gerektiğini, ipoteğin para çevrilmesine ilişkin 2019/7758 sayılı dosyada da alacaklı tarafın tahsilde tekerrür olmamak kaydını belirttiğini, genel işlem şartı niteliğinde sözleşmede yer alan faizin fahiş miktarda olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, mükerrer takip nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Ankara 18....

        İcra Müdürlüğünün 2018/13012 Esas sayılı dosyası derderstken ve bu dosyaya müvekkili tarafından teminat sunulmuşken davalının aynı alacağa ilişkin yeni bir takip yapmış olmasının kötü niyetli olduğunu ve mükerrer takip yaptığını gösterdiğini belirterek işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece; Bozma kararından sonra mahkemece bozmaya uyularak verilen karar ile alacaklının takibe devam etmesi mümkündür. İlk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olacağından, mükerrer takibin iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibi tekerrüre esas olmamak kaydıyla yaptıklarını, yeni karar verilmesi ile iş mahkemesi dosyasından verilmiş ilk kararın ortadan kalktığını, bu sebeple ilk takibin de ortadan kalktığını, takibin mükerrer olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Somut olayda borçlu, aleyhinde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı faturalara dayalı olarak daha önce ... 8.İcra Müdürlüğü'nün 2016/10978 Esas ile icra takibi yürütüldüğünü ve halen derdest olduğunu ileri sürerek icra mahkemesinden mükerrer takibin iptalini talep etmiştir. Buna göre yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken, borçlunun istinaf başvurusunun ve şikayetin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

          İİK'nın 170/a-son maddesinde (her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise) takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, bonoların taraflar arasında düzenlenen 22.12.2004 tarihli sözleşme uyarınca verildiği ihtilafsız olup, bu sözleşmede yer alan muacceliyet şartı nedeniyle borçlunun vadeye yönelik şikayeti de yerinde değildir. O halde, mahkemece borçlunun borcu kısmen kabulü dikkate alınarak, İİK'nın 170/a-son maddesi uyarınca şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; borçlu, borcun 2.300,00 Euro'luk kısmını kabul ettiği halde talebi aşar şekilde takibin tamamının iptali doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu