'nin sözkonusu çekle icra takibine başladığı, davacının bu şirkete ödemede bulunduğu, davalının hasımsız olarak açtığı zayiinden çek iptali davası sonunda verilen çekin iptali karar ile icra takibine başladığı, hasımsız olarak açılan çek iptal davası sonucu verilen kararın davada taraf olmayan üçüncü kişileri bağlamayacağı, davalının çekte cirosu olduğu ve kendisinden sonra gelen cirantaya karşı bu güne dek istirdat istemli bir dava açmadığı ve çek bedeli de davacı tarafından son hamile ödenmiş olduğu gibi davalının çeki kaybettiği ya da çalındığına ilişkin kanaat verici nitelikte bir delil de bulunmadığından davalı cirantanın çek bedelini davacı keşideciden talep edemeyeceği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, davacının dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çeki ciro imzasını attıktan sonra kaybettiğini bildiren davalının giriştiği icra takibinde haksız olduğu halde, kötüniyetli olduğu somut delillerle kanıtlanamadığından davacının kötüniyet tazminat...
Davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından açılan itirazın iptali istemli somut dosyada ise davalının zamanaşımı def'i dikkate alınarak, ... İş Mahkemesi'nin 2013/5 esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya dayalı şekilde kısmen kabul kararı verilmiştir. Oysa ki, ... İş Mahkemesi'nin 2013/5 esas sayılı dosyasında davacının hafta tatili talebi bulunmadığından, söz konusu alacak yönünden tarafların delilleri değerlendirilip, hafta tatili ücret alacağının mevcut olup olmadığı tartışılmamıştır. Bununla birlikte, söz konusu dosyada davacının 23.04.2008-30.06.2008 tarihleri arası çalışmaları yönünden haftada 7 gün için fazla çalışma ücret alacağı hesaplaması yapıldığından bu dönem bakımından ayrıca hafta tatili ücreti hesaplaması yapılması mükerrer alacak talebine sebebiyet vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 10.06.2013 gün ve 2011/46 esas 2013/237 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşma istemli olarak davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Mahkemenin 10.06.2013 tarihli ve 2011/46 esas 2013/237 karar sayılı davanın kabulüne ilişkin kararının davalı ı ... tarafından duruşma istemli temyiz edildiği, ne var ki, temyiz aşamasında hükmü temyiz eden davalı vekili tarafından 40.00.-TL gider avansının yatırıldığı, ancak Dairenin gider avansını pula çevirme imkanı bulunmadığından duruşma giderinin (pulunun) tebligata yeterli hale getirilmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; küçük T6 adına iki farklı nüfus kaydının oluşturulduğunu, küçüğün anne adının davalı Şerife, baba adının davalı Mustafa olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptali ile küçüğün gerçeğe uygun nüfus kaydının TC Kimlik numaralı T6 olduğunun tespitini, bu şekilde mükerrer olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptaline ilişkin talepleri yargılamanın özünü oluşturmakla, öncelikle küçük T6 adına tutulan kayıtların mükerrer olup olmadığı, gerçek kayıt olup olmadığı, aynı adı taşıyan iki farklı kişinin bulunup bulunmadığı ölü olup olmadıkları araştırılarak sonucunda nüfus kayıtlarında varsa mükerrer kaydın tespit ve iptalinin çözümlenmesi gerektiği, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır....
Somut olayda; küçük T6 adına iki farklı nüfus kaydının oluşturulduğunu, küçüğün anne adının davalı Şerife, baba adının davalı Mustafa olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptali ile küçüğün gerçeğe uygun nüfus kaydının TC Kimlik numaralı T6 olduğunun tespitini, bu şekilde mükerrer olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptaline ilişkin talepleri yargılamanın özünü oluşturmakla, öncelikle küçük T6 adına tutulan kayıtların mükerrer olup olmadığı, gerçek kayıt olup olmadığı, aynı adı taşıyan iki farklı kişinin bulunup bulunmadığı ölü olup olmadıkları araştırılarak sonucunda nüfus kayıtlarında varsa mükerrer kaydın tespit ve iptalinin çözümlenmesi gerektiği, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır....
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, iflas istemli ikame edilmiştir....
ın babası ve dayısı hanesinde mükerrer yazıldığını ileri sürererek dayısı hanesindeki kaydın iptalini, baba hanesindeki kaydın da evli ve ölü olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ...'ın annesi ...'ın babası hanesindeki kaydından başka dayısı hanesinde de kayıtlı olduğu ileri sürülerek dayısı hanesindeki mükerrer kaydın iptali ile ...'...
Mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak sonradan tescil edilenin iptali gerekli ise de; ilgilinin evlenme, askerlik vb. sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olması durumunda bu kaydın silinmesi ile bununla kazandığı haklar ve statü de ortadan kaldırılmış olacağından, sonraki kaydın iptali yerine öncekinin iptaline karar verilmesi gerekir. Yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak mahkemece, 15.04.1963 doğumlu, 17.12.1965 tescilli ...'un nüfus kaydının yerinde bırakılarak, 25.4.1961 doğumlu, 21.06.1964 tescilli ...'un kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 26.06.1967 ve 17.09.1967 doğumlu olarak iki kez nüfusa tescili nedeni ile mükerrer kaydının iptali istenilmiş, mahkemece 2008/543-2011/261 sayılı kararla reddine karar verilerek karar 24.10.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Bu ilamla ilgili olarak Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2012 günlü davanamesi ile yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş bu istem mahkemenin 2012/543 (yeni 2012/664) esasına kaydedilmiştir. Yine Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2011 gün 2011/6 sayılı davanamesi ile ...'nun mükerrer kaydının iptali istenilmiş olup her iki dava birleştirilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, ...'nun mükerrer nüfus kaydının Asliye Ceza Mahkemesinin yazısı, valiliğin araştırması sonucu nüfus idaresi tarafından silinmesi nedeni ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin reddine dair ek karar da yine ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfusta kayıtlı ... ile ...’ın aynı kişi olduklarından mükerrer kayıt ile ... kızı olarak gözüken ... şeklindeki nüfus kaydının iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece, ... ile ...'ın aynı kişiler olduğunun tespiti ile ... olarak kayıtlı görünen 11.11.2001 tarihinde evlenerek ... olan kaydın gerçekte ... ve ...'in çocuğu olması ve kaydı işlem görmesi nedeniyle ... ve ...'den olma ...'ın işlem görmeyen kaydın iptaline, ...'ın gerçek baba ve annesinin ... ve ... olduğunun tespiti ile gerçek anne ve babanın kaydına taşınarak bağ kurulmasına karar verilmiştir. Dava, her ne kadar ... ile ...'...