Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi ve Yeliz adı ile yapılan mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, ... ile beraberliğinden doğan kızı ....-... kızı olarak, ayrıca ....'in babası ... olarak nüfusa tescil edildiğini bildirerek,.... adı ile olan mükerrer kaydının iptalini ve....un mevcut hanesindeki kaydının iptali ile .... ve ... kızı olarak tescilini istemiştir. Mahkemece, aile mahkemesi sıfatı ile davaya bakılarak, .... ve ... kızı olduğunun tespitine, nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, ... kaydının iptaline karar verilmiştir. Dava mükerrer kayıt iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin davada ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, Firdevs'in mükerrer olan nüfus kaydının silinmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu ve aile mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....

      . - 2005/486 K. sayılı kesinleşmiş kararı ile 420 sayılı parselden ayrılarak 617 parsel nosu ile adına orman olarak tescil edilen 1.103,300 m2'lik kısmının orman olduğunu, bu nedenle 420 sayılı parselin 1.103,300 m2'lik orman olarak tescili yapılan kısmının mera olarak tahsisi işleminin iptali ile bu kısmın orman vasfıyla adına tesciline ve mera özel sicilindeki kaydın silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 420 parsel sayılı taşınmazdan ayrılarak 617 parsel nosu alarak adına orman olarak tescili yapılan 1.103.300 m2'lik taşınmaza yönelik mera tahsisi işleminin iptali ile bu kısmın orman vasfı ile adına tesciline ve özel sicildeki kaydın silinmesine karar verilmiş, hüküm davacı .... Yönetimi tarafından vekâlet ücreti yönünden, davalı tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tahsis komisyon kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Ayrıca, Anayasa’nın 17. maddesi ile ülkemizin taraf olduğu ve iç hukuk mevzuatı hükmündeki 13/09/1973 tarihli ve 15226 sayılı Ad ve Soyadlarının Nüfus Kütüklerine Yazılış Şekline İlişkin Sözleşme hükümleri uyarınca da somut olayda davacının isim değişikliği talebinin makul nedenlere dayandığı ve değişiklik yapılmasının gerekli olduğu, yani davacı yönünden yukarıda ayrıntısı açıklanan “haklı nedene dayanma” unsurunun gerçekleştiği, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan hükmün davacının kapalı kaydında isim düzeltme istemine engel teşkil etmeyeceği açıktır. Çünkü kaydın açılmasını gerektirecek bir sebep olması halinde kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumlarda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir. Davacının Türk vatandaşlığından çıkmış olması dava açmasına engel değildir. Çünkü Türkiye'deki kaydın düzeltilmesi gerekir. Türkiye'de ki kayıt ile Almanya'daki kaydın farklılığının davacının mağduriyete neden olacağı açıktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kayıt İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 19.04.2017 gün ve 2017/1278 Esas, 2017/5849 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, amcası ... ile gerçek babası ... üzerine ayrı ayrı kaydedilmiş davalı ...'ın mükerrer olduğu iddiası ile ... üzerindeki kaydının iptali istenilmiş, mahkemece gerçek anne ve baba üzerindeki kaydın mükerrer kabul edilemeyeceği nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davalı ... temyizi üzerine 8....

          T.C.Kimlik nolu 05.05.1988 doğumlu ...adında bir şahsın gerçekte doğup ölmediği, nüfusa mükerrer olarak yazıldığı ileri sürülerek bu mükerrer kaydın da iptali istenmiş, mahkemece ...T.C.Kimlik nolu...'ın gerçekte var olmadığının tespitine, 10.09.1994 tarihli ölüm kaydının iptaline karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmüne göre Cumhuriyet Savcılarının mükerrer kaydın iptaline ilişkin bu davayı açmaları ancak yasalar uyarınca ilgili resmi dairelerin gösterecekleri lüzum üzerine mümkündür....

            Hükümlünün arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine mahkemece 18.05.2018 tarihli ek karar ile talebin kabulüne karar verilmiş ise de; 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05.04.2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen geçici 2/3. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Bununla birlikte, hükümlünün kasten basit yaralama suçundan verilen erteli hapis cezasının 26.04.2013 tarihinde infaz edilmiş sayıldığı da gözetilerek anılan kayıtların silinmesi için yukarıda zikredilen geçmesi gereken süreler geçmemiş olup kaydın silinme koşulu da oluşmamıştır. Bu nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) ve (2) numaralı düşünceler yerinde görüldüğünden ......

              eksik yatırıldığı, eksik yatırılan 33 kayıttan 24 tanesinin mükerrer olduğu, mükerrer kayıtların karşılığı olan 120 TL düşüldüğünde 45 TL'lik açık ortaya çıktığı; 2012 yılı Ocak ayında 204 adli sicil kaydından 32 tanesinin bedelinin eksik yatırıldığı, eksik yatırılan 32 tane kayıttan 3 tanesinin mükerrer olduğu, mükerrer kayıtların karşılığı olan 15 TL düşürüldüğünden 145 TL'lik açık ortaya çıktığı; 2012 yılı Nisan ayında 165 adli sicil kaydından 8 tanesinin bedelinin eksik yatırıldığı, mükerrer kayıt olmadığı ve 40 TL'lik açık oluştuğu; 2012 yılı Mayıs ayında 215 adli sicil kaydından 14 tanesinin ücretinin eksik yatırıldığı, eksik yatırılan 14 kayıttan 3 tanesinin mükerrer olduğu, mükerrer kayıtların bedeli olan 15 TL düşüldüğünden 55 TL'lik açık oluştuğu ve sanığın görevli olduğu dönemde toplam olarak 930,00 TL'lik bir açık bulunduğu, şeklindeki iddia konusu eylemlerin zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine...

                Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2.maddesinin, suç tarihi itibarıyla aynı Kanun'un yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin şartları düzenlemiş olduğundan, adı geçenin mahkûmiyetine konu kaydın da bu kapsamda olduğu, dolayısıyla mülga 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun 8.maddesinde belirtilen şartlar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara ilişkin adlî sicil kayıtlarının mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından adlî sicil kaydından çıkartıldığı, madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan, başta Anayasanın 76.maddesi ile özel kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11.maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48.maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun'un 7.maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Kanun'un 10. maddesine...

                  (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun "kaydın kapatılması ve yeniden açılması" başlıklı 14. maddenin 1. fıkrasına göre; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir" hükmünü içermektedir." Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....

                  UYAP Entegrasyonu