Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonrası dosyaya ibraz edilen 09.08.2019 ve 20.03.2020 tarihli teknik bilirkişi raporlarına göre; dava konusu Korçullu köyü eski 589 ve 918 (yeni 118 ada 17 ve 18) sayılı parsellerin Kuşçalı köyü 678 sayılı parsel ile mükerrer olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesine göre mükerrer kadastronun iptali iddiasına dayalı mülkiyet ihtilafından kaynaklanmaktadır....

Davacı ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu 549 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastroca oluşan tapu kaydının iptali ve adına tescili istemi ile davacı Hazine ise 1974 yılında ... Köyü kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 1415 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile, 1417 parsel sayılı taşınmazın 3.832,72 metrekare yüzölçümündeki kısmının ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 549 parsel sayılı taşınmazda kaldığını öne sürerek mükerrer kadastronun iptali istemi ile dava açmışlardır. Davacı ... yönünden daha önce mahkemece davanın reddine dair verilen karar 7. Hukuk Dairesinin 30.9.2005 tarihli kararı ile araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

    kadastro yapıldığından yapılan mükerrer kadastronun hükümsüz sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER KADASTRONUN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., adına tapuda kayıtlı ... Köyü çalışma alanında bulunan 1154 parsel sayılı taşınmazının davalılar adına kayıtlı ... Köyü çalışma alanında bulunan 1429 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu öne sürerek 1429 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir....

        Taraflar arasındaki mükerrer kadastronun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kadastro sırasında ... ili Merkez ......

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastro tespitine itiraz ve yenileme kadastrosu sonucu oluşan mükerrer tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. ......

            KARAR : Davanın reddine Taraflar arasındaki mükerrer kadastronun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ......

              maliki olduğu .... mahallesi, 101082 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının mera parselleri ile binmeli olması nedeniyle bu parsel üzerinde yapılan mükerrer tescil işleminin giderilerek kesinleşmiş ikinci şerhlerin kaldırılmasına ve ayrıca yapılan kadastro yenileme çalışmalarının iptali ile müvekkiline ait alanın düzeltilmesin karar verilmesini talep etmiş olduğu ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişilerle kadastro müdürlüğü arasında 3402 sayılı Kanununun 22. maddesinden kaynaklanan ikinci kez yapılan mükerrer kadastronun iptaline ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 16. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/04/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 04/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  Tapu Müdürlüğünce, davacı Hazine adına kayıtlı 1098 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalılar adına kayıtlı 476 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş ve süresi içinde dava açılmadığı taktirde değişiklik beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresinde mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacı Hazine adına kayıtlı 1098 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda yeşil ile taralı olarak gösterildiği biçimde tamamının 476 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı gerekçesiyle davacı Hazine lehine mükerrer oluşan tapu kaydının iptaline, 1957 yılında yapılan tesis kadastrosu sonucu ......

                    UYAP Entegrasyonu