Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin müdürlükten azil dışında kalan tüm taleplerinden feragat ettiklerini beyan ettiği, davalı ...'ın vefat etmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece, davacının, davalının müdürlükten azli talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda, davacının bu talebi yönünden dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmaksızın karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir....
ın yöneticilikten azil edilmesine, şirkete...'ın kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkili ...'ın müdürü olduğu diğer müvekkili şirketi başarılı bir biçimde yönettiğini, müvekkilinin davacı hissedarlara mali konularda bilgi vermediği iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin kardeşi olan davacıların istedikleri zaman şirket çalışanlarından bilgi alabildiklerini, davacıların diğer iddialarının da dayanaksız olduğunu ve müvekkilinin müdürlükten azlini gerektirir bir durumun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Fer'i müdahiller vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı ...'...
bakımından müdürlükten azil için haklı neden olduğu, diğer davalı ...’nın zarardan sorumlu olmadığı ve müdürlüğünün işbu davanın devamı sırasında sonlanması nedeniyle azil isteminin bu davalı bakımından konusuz kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı ...’in müdürlükten azline, diğer davalı ...’nın müdürlükten azil istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, dava dışı Türvar Şirketinin 2.719,81 TL’lik zararının davalı ... ve davalı YKC Şirketinden tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. Ancak, alınan bilirkişi raporlarında davalı ...’nin kurduğu davalı YKC Şirketinin 2007 yılında dava dışı Türvar Şirketinin taşeronluğunu yaptığı, başkaca bir ticari faaliyetinin olmadığı belirtilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflarca karşılıklı olarak açılmış bulunan dosyalarda, ortakların karşılıklı olarak suç duyurusunda bulunarak, davalar açtıkları, şirketin kurulduğu 2008 yılından davanın açıldığı tarihe kadar ve halen bir ticari faaliyetinin olmadığı, sermayesini kaybetmiş durumda olduğu, ortak çoğunluğunda ticari faaliyete devam iradesi olmadığı, davalı ortağın ortaklıktan çıkartılarak şirketin devamında da bir irade beyan edilmediği, haklı sebebin gerçekleştiği, faaliyeti olmayan şirketin devamında bir yarar olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, müdürlükten azil talebi nedeniyle davalı ...'e husumet yöneltildiği kabul edilerek, davalı ... bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı Temel Ertemel vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile diğer davalının müdürlükten azli talebini içermektedir....
Bölge Adliye Mahkemesince, TTK ‘nın 614. maddesi limited şirketlerde bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin olup davacı bilgi edinme hakkını kullandığı veya davalı şirketten bilgi talep ettiği yolunda delil sunmadığı gibi davalının yöneticisi olduğu şirketin ortaklara kâr payı dağıtmamasının müdürlükten azil sebebi olarak ileri sürmüş ise de kâr payı dağıtılmaması tek başına şirketten azil için bir neden olarak görülemeyeceği, şirketin kötü yönetildiğine ilişkin iddialarını ve şirketin zararına yapıldığını iddia ettiği işlemlerin ne olduğu hususlarını da somutlaştıramadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket müdürünün, birleşen davalı şirketi iyi yönettiği, şirketin kar elde ettiği, ihtilafın davacının eşi... ile şirketin diğer ortağı ve davalının eşi olan... arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, müdürlükten azil için haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı tazminat talepli davanın iş bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, asıl dosya yönünden de davalının şirket müdürlüğünden azil ve şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkin avanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece fesih ve tasfiyesi istenilen şirketin müdür sıfatına haiz iki ortağının bulunduğu, her iki ortak arasında muhtelif dava ve cezai şikayetler bulunduğu, ortaklar arasındaki anlaşmazlıklardan çalışanların olumsuz etkilenip, şirketin iş hacminin düştüğü, borçların artıp karlılığın azaldığını, kusurlu davranışlar sergileyen her iki ortağın talebiyle şirketin piyasada itibarının sarsıldığı, tarafların müşterek tanıklarının dahi tarafların bir araya gelmesinin ve şirketin yürümesinin mümkün olmadığını belirttiği,iki ortaktan her birinin diğeri hakkında müdürlükten azil davası açmasının dahi ortaklar arasındaki güven unsurunun ortadan kalktığını gösterdiği, böylece ortaklar arasında mutlaka bulunması gereken güven unsuru ortadan kalkan şirketin yürümesinin mümkün olmadığı ve haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi koşullarının oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmekle şirket müdürlerinin görevi sona erdiği ve böylece müdürlükten azil davalarının konusu kalmadığı gerekçeleriyle...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde vekaletnameden azil istenmişken, derdest davada ortak müdürün imza yetkisi kaldırılarak müdürlükten azli istendiğini, vekaletnamenin kötüye kullanılarak şirketin boşaltıldığı hususunun sabit olduğunu, elindeki vekaletnameye istinaden sürekli suistimal eden ...'nın şirket malvarlığını daha fazla eksiltmemesi için ve tüm taraf menfaatleri ve özellikle şirketin devamlılığı için gerekli olan sermayenin kaybedilmemesi maksadıyla tedbirin istendiğini, yaklaşık ispatın da gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Asıl davada, davalı şirketin ortakları davacılar ve davalı ...'nın şirket yetkilileri olup, şirketin davalı ...'...
ın 26/11/2007 tarihinde vefatı üzerine geriye mirasçı olarak davacıları bıraktığı;davalı tarafından davacıların murisi ... aleyhine müdürlükten azil için açılan davanın Kadıköy 4. ATM'nin 2005/19 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve bu dava ile birleşen Kadıköy 3. ATM'nin 2005/149 Esas sayılı dosyası üzerinden şirketin fesih ve tasfiyesi davası olduğu ve yine birleştirilen Kadıköy 4. ATM'nin 2005/153 esas sayılı dosyasında şirket ile ortak ... tarafından diğer ortak ... aleyhine müdürlükten azil davası açıldığı yapılan yargılama sonunda 2005/149 Esas sayılı davanın kabulüne ve diğer davaların ise konusuz kalması nedeniyle haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, temyiz üzerine kararın bozularak mahkemenin 2009/873 esasını aldığı ve ...'nin müdürlükten azil davasının kabulüne, diğer davaların reddine karar verildiği ve bu kararın safahattan geçerek kesinleştiği; Kadıköy 4....