İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafından müdür ve şirket davalı gösterildiği, müdürün görevinden azli ve yeni müdür atanmasının talep edildiği, davacıların ileri sürdüğü sebeplerin müdürün azli için yeterli görülmediği, müdürün azli davasında müdürün davada davalı olarak gösterilmesi yeterli iken, şirketin de davalı olarak gösterildiği gerekçesiyle davalı Cemsan Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalı Batur Ermiş hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda davacı yan davalı şirket müdürünün azlini,davalı müdürün temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılması, münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ve şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların devrinin 3.kişilere devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talep etmektedir. İlk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddine dair 06/04/2023 tarihli kararında ispat koşulu ve uyuşmazlık konusu kıstasına göre hukuka aykırılık bulunmadığından reddine ilişkindir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hatta müdürün, kendisiyle şirketin menfaatlerinin çatıştığı durumlarda şirketin menfaatlerine öncelik vermesi ve bu tür menfaat çatışmalarının olduğu toplantılara katılmaması zorunluluk arz etmektedir. 28. Bu durumda davadan feragat eden şirket müdürünün davalının oğlu olması, şirket müdürü ile şirket arasında menfaat çatışması olduğunu göstermektedir. O hâlde bu husus gözetildiğinde şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümü gereği tek başına yaptığı feragat beyanının geçerli olmadığı kabul edilmelidir. Zira bu gibi tereddüt uyandıran hâllerde, kararın ilgili müdürün oylamaya katılmadığı müdürler kurulu tarafından verilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır. 29. Öte yandan 6102 sayılı TTK’nin 625/2. maddesi gereğince genel kurulun görev ve yetkisine girmemekle birlikte şirket sözleşmesinde müdürün veya müdürlerin; aldıkları belirli kararları ve münferit sorunları genel kurulun onayına sunmaları gereği öngörülebilir....
azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, genel kurul toplantılarının yapılmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, bu haliyle şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, azil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir....
(Erol Çetin, Son Değişiklerle Basın Hukuku, Dördüncü Baskı, Seçkin Yayıncılık Ankara 2008, s. 111) Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçu, aynı Kanunun 18. maddesinde; “Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....
(Erol Çetin, Son Değişiklerle Basın Hukuku, Dördüncü Baskı, Seçkin Yayıncılık Ankara 2008, s. 111) Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçu, aynı Kanunun 18. maddesinde; “Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....
(Erol Çetin, Son Değişiklerle Basın Hukuku, Dördüncü Baskı, Seçkin Yayıncılık Ankara 2008, s. 111) Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçu, aynı Kanunun 18. maddesinde; “Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....
(Erol Çetin, Son Değişiklerle Basın Hukuku, Dördüncü Baskı, Seçkin Yayıncılık Ankara 2008, s. 111) Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçu, aynı Kanunun 18. maddesinde; “Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....
nin sorumlu müdürün bağlı bulunduğu yetkili olarak görev yaptığı gazetede, 02.05.2013 tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdur ...'ın fotoğrafının yayımlanması ve kimliğinin açıklanması eylemi nedeniyle .......
Anılan yasal düzenleme uyarınca,icra mahkemesi,icra müdürünün yerine geçerek müdürün yapması gereken işlemi kendisi tesis edemez. Bir başka ifadeyle, icra mahkemesi icra müdürünün yapmadığı işi kendisi onun yerine yapamaz veya icra müdürünün vermediği kararı kendisi onun yerine veremez. Bu durumda, mahkemece, yalnızca şikayetin kabulü ile icra müdürünün ''borçlu ...'ın maaşına ihtiyati haciz konulmasına yönelik talebin reddine'' dair 19.03.2014 ve 24.04.2014 tarihli kararlarının iptali ile yetinilmesi gerekirken, yukarıda değinilen yasa hükmüne aykırı olarak icra müdürünün yerine geçmek suretiyle ve alacaklının talebini de aşar şekilde ''adı geçen borçlunun maaşının 19.03.2014 tarihinden itibaren 1/4'ünün ihtiyaten haczine'' karar verilmesi isabetsizdir....