in sorumlu müdürün bağlı bulunduğu yetkili olarak görev yaptığı gazetede, 06.03.2013 tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdurlar ... ve ...'nun aynı haber içeriğinde fotoğraflarının yayımlanması ve kimliklerinin açıklanması eylemini birden fazla kişiye karşı tek fiille gerçekleştirmeleri nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesi gereğince cezaları arttırılmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Bundan bir gün sonra 18.08.2001 günlü toplantıda müdürün değişmesi, şirketin vekili konumunda bulunan avukatın vekaletnamesinin sonra ermesi sonucunu doğurmaz. Adı geçen avukat dava tarihinde davacı şirketin vekili olup, 25.09.2002 tarihli vekaletname ile atanan Av. ..., dava dilekçesindeki hatanın düzeltilmesini istemekle kendinden önce yapılan işlemleri de benimsemiştir. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, genel müdürün kapsam dışı personel olduğu gerekçesi ile idari yargı görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmaktadır. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ... Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 552l sayılı kanunların 1.maddeleri hükümleri gereğidir. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak ayrı bir ... Mahkemesi varsa dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi, tersi durumda davaya ... Mahkemesi niteliği ile bakılması gerekir. Bu yönlerin gözden kaçırılması bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 13.10 YTL P.H.İade....
in işletme müdürü olduğu güzellik salonuna lazer epilasyon işlemi yaptırmak amacıyla gittiği, 6 seans lazer epilasyon işlemi uygulanmasından sonra ayak bileklerinden göbek hizasına kadar 10 cm aralıklarla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek 2. derece yanıkların oluştuğu olayda, suç tarihinde yürürlükte bulunan 10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri ile öngörüldüğü şekilde, sorumlu müdürün ve çalışan personelin gerekli ustalık veya kalfalık belgeleri veya diplomalarının olup olmadığı, kullanılan cihazların yönetmelik gereği il sağlık müdürlüğüne bilidirilip bildirilmediği, cihazın gerekli denetiminin yapılıp yapılmadığının tespiti sağlanarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Sanığın ruhsatsız ekmek fırını işlettiğinden bahisle 07.07.2010 tarihinde mühürlenen işyerinde 08.03.2012 tarihinde yapılan kontrolde mührü bozarak faaliyete devam etmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; mahkemece suç tarihinde, şirketi temsile yetkili müdürün ...olduğundan bahisle beraat kararı verilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut Gaziosmanpaşa 2....
un çalıştırdığı barı garson olarak çalışan katılan ...’a devrettiği, kısa zamanda yeniden üzerine alacağını söylediği, ancak bunu yerine getirmeyerek iş yerinin vergi, sigorta borçlarının katılanın üzerine kaldığı, bu arada yine barda çalışan sanık ...’ın barın katılan tarafından işletilmediğini bildiği halde iş yeri sorumlusu konusunda denetim için gelen görevliye işyeri müdürünün katılan olduğunu söyleyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle tutanak tutulmasına sebep olduğunun iddia edildiği olayda; sanık ...’un katılana hisselerini devretmesinde herhangi bir hileli hareketinin bulunmadığı gibi kontrole gelen görevlilerin işletmenin evraklarını denetledikten sonra sorumlu kişi adına ilgili cezayı kesmesi yerine sorumlu müdürün katılan olduğunu düşünen çalışan .. beyanlarına dayanarak ortaklıktan çıkmış olan katılan adına işlem yapmalarında suç kastının bulunmadığı nazara alınarak sanıklar hakkında unsurları oluşmadığından dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan...
Öte yandan sorumlu müdürün cezai sorumluluğu “kanundan doğan sorumluluk” niteliğinde olduğundan (Erman, Sahir/ Özek, Çetin: Açıklamalı Basın Kanunu ve İlgili Mevzuat:... 2000, s. 128-129); bu sorumluluğun doğması için sorumlu müdürün bizzat şahsına yapılacak bir tebliğin gerekli olduğu da kuşkusuzdur. Açıklanan sebeplerle Basın Kanunu’nun söz edilen hükümleri karşısında cevap ve düzeltme hakkının kullanılmasına ilişkin hukuksal sonuç doğuracak nitelikteki tebligatların bizzat sorumlu yazı işleri müdürüne yapılması gereklidir. Nitekim somut olayda da sorumlu müdür ... adına tebligatın çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta belirtilen şekildeki tebligatın kime ve ne surette yapıldığına baktığımızda, tebliğ evrakında; “muhatabın adreste daimi işçisi aşağıda ismi ve imzası bulunan Arzu Uztürk-Daimi sekreter isimli çalışan imzasına tebliğ edilmiştir” şeklinde bir ibarenin bulunduğu görülmektedir....
Esasa ilişkin yapılan incelemede; Davacı şirketin en az iki müdürün müşterek imzası ile şirketin temsil ve ilzama yetkili kılındığını ancak takip konusu çekte tek imza bulunduğundan şirketin bu çek nedeniyle sorumlu tutulamayacağı yönündeki itirazının değerlendirilmesinde: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabında, davacı T1 Tic.Ltd.Şti.'nin son tescilini07/03/2019 tarihinde yaptırdığı, yetkililerinin ÖMER ÇEVİK ve ALİ ÇEVİK olduğu ve bu iki yetkilinin müştereken imzası ile şirketin temsil ve ilzama yetkili kılındığı bildirilmiştir. Takibe konu çekin düzenlendiği QNB Finansbank Kurtköy Şubesinden gelen yazı cevabında, davacı şirketin imza sirküleri gönderilmiş ve bu belgede; müdür seçilen ÖMER ÇEVİK, ORHAN ÇEVİK, ALİ ÇEVİK'in en az iki müdürün müştereken imzaları ile temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır, şeklinde belirtilmiştir....
nın bunu bilmesine rağmen, bankaya sunulan taşınmazların, davalının şahsi borcu nedeniyle mahkemeye rehin olarak önerilmesi ve bu nedenle mahkemenin şirket taşınmazlarına rehin koyması, davalının şahsi menfaatleri nedeniyle şirketin işlerini aksatması ve davalının menfaatlerinin şirketin menfaatlerinin üstünde tutulmasınnı anlamına geldiğini, davalının müşterek yetki kuralını çiğneyerek şirketin ...bank kredisi için hazırladığı taşınmazları onay almaksızın rehin olarak gösterdiğini ve kendi menfaati için şirketi zora soktuğunu, müdürün özen ve bağlılık yükümlülükleri TTK'nın 630/(3) maddesinde düzenlendiğini, özen yükümlülüğü gereği davalı müdürün eylemlerinde önceliğinin şirketin menfaati ve itibarı olacak şekilde dikkat göstermek zorunda olduğunu, bağlılık yükümlülüğü gereği davalı müdür özellikle kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren veya zarar verme ihtimali olan işlemleri yapamayacağı, özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlali için müdürün eyleminin şirkete...
Davacı yan şirket müdürünün müdür olarak seçilmesine ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan ettirmediğini, davalının eşi olan eski müdürün halen müdürlük yaptığını, müdürün görevini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı yan ise müdür seçilmesine ilişkin genel kurul kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediğinden eski müdürün müdürlük görevinin devam ettiğini, kendisinin müdür olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir. Taraflar arasında dava dışı ....davacı, davalı ve davalının eşi ...'nin hissedar oldukları, davalının 13/03/2017 tarihli şirket genel kurul kararı ile dava dışı şirkete müdür olarak seçildiği, anılan genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediği, eski müdür dava dışı ...'nin halen şirket müdürlük görevi ifa ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....