"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, anataşınmaza mahkemece atanan yöneticisinin azli ile yerine başka bir yönetici atanması, müdahalede bulunan ise karşı davasında 2.720 TL.nin davacıdan alınmasını istemiştir. Mahkemece mevcut yönetici istifa ettiğinden azil konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına ve başka birisinin yönetici olarak atanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtilâf, limited şirket müdürünün azlinin koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Asıl davada: Dava, haklı nedenlerle şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Limited şirketin ortaklarına ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması istemli olarak açılan davalarda husumetin, idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istenen ortağa yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca limited ortaklığa husumet düşmemektedir. Somut olayda; husumet, şirket müdürü yerine şirkete yöneltilmiştir. Şirket müdürünün görevden alınması (azli) davasının, şirket müdürüne karşı açılması gerekli ve yeterli iken şirkete karşı açılması sebebiyle davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan dolayı usulden reddine karar verilmelidir. Birleşen dava yönünden ise: Dava, haklı nedenlerle şirket müdürünün azli istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : Şirket Yöneticisinin Azli ve Tazminat KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
ın müdürlük görevini kötüye kullanması nedeni ile zarara uğratıldığı ve şirket demirbaşlarının başka bir yere götürüldüğü yöndeki iddiaların ise ispatlanamadığı gözetilerek sirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanan tazminat talebi yerinde görülmediği,asıl davada kayyım atanması talebi yönünden ise; davalının şirketi zarara uğrattığının ispatlanamadığı, diğer taraftan davacı, tarafların ortağı olduğu şirketin faaliyet konusu ile aynı başka bir şirket kurarak haksız rekabet oluşturacak davranışta bulunduğu, şirketin kendi organları eliyle yönetilmesinin asıl olduğu, şirkete kayyım atanmasını gerektiren bir nedenin görülmediği,birleşen dava yönünden ise; şirket müdürünün azline ilişkin davalarda husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca şirkete karşı dava açılması gerekli olmadığından birleşen davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: İhtiyati tedbir talebi, davalı hakkında şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat ve TTKnın 630/2.maddesi uyarınca açılan, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün azli davasında davalınınn müdürlükden azli ve tedbiren davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir. nın 625. ve 626. maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630. maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddeleri uygulanmalıdır. 6100 Sayılı HMK nın 390 Maddesi "Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." hükmünü içermektedir. Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, mahkemelerce zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır....
un, şirket yönetici olarak üzerine düşenleri yapmadığı, şirketi zarara uğrattığı iddialarıyla kurulan şirkete sermaye olarak koymuş olduğu ve sonradan doğrudan şirket adına tescil olunan patentin tarafına iadesini talep etmiş olmakla birlikte, uyuşmazlığın esasen Ticaret Mahkemelerinin heyet olarak baktığı şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğu, şirkete sermaye olarak getirilen patente ilişkin hak sahipliği yönünden bir tartışmanın olmadığı, şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan iş ve işlemlere ilişkin taleplerin patent yönünden ayrıştırılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi uyuşmazlık esası yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alındığında sermaye olarak getirilen patentin tasfiyesine yönelik işlemlerin (şirket malvarlığı olduğu ve şirketin tasfiyesi sonucunu doğuracağı da dikkate alındığında) doğrudan mahkememizi uyuşmazlık yönünden görevli hale getirmeyeceğini, uyuşmazlığın şirket yöneticisinin...
DAVANIN KONUSU: Yöneticinin Azli ve Tazminat Taraflar arasındaki ticari şirket yöneticisinin azli ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, dava dışı ... Limited Şirketinin %25'er payına sahip olduklarını, kalan %50 payın ise ...'...
yükleyemeyeceği, davacının bu protokollere dayanan talebi ortak sıfatından kaynaklanmadığından ortak sıfatından doğmayan bir hakkın ihlalinden bahisle şirket müdürünün azli veya yetkisinin sınırlandırılmasının talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Ltd. Şti'ne kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yüklenici olarak isabet eden ve şirket tarafından 3. kişilere satışı satış bedellerini şirketin muhasebe kayıtlarına intikal ettirmediği, söz konusu gelirlerin şirkete aktarılmadığı, davalının özen ve bağlılık yükümlülüğüyle şirket menfaatlerine aykırı şekilde hareket ettiği, TTK'nun 630/2 maddesi gereğince müdürlük görevinden azli gerektiği, davalının dava konusu şirketi haksız eylem niteliğindeki kusurlu eylemi ile maddi zarara uğrattığı, dava konusu zarardan da hukuken sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan davalıdan alınarak AYK Karatay İnş. Tic. Ltd. Şti'ne verilmesine, davalı şirket müdürünün AYK Karatay İnş. Tic. Ltd....
in davalı şirketin tek başına ve keyfi olarak yönettiğini, kaynaklarını suistimal ettiğini, ticari defter ve belgelerin tutulmasında usulsüzlük yaptığını, münferit temsil yetkisini kötüye kullanarak şahsi menfaat temin ettiğini, davalı şirketin her geçen gün borçlandırıp sermayesini erittiğini beyan ederek, davalı şirkete ait taşınmazların, taşıtların ve diğer malvarlığı değerlerinin satılıp elden çıkartılmasına gerek olup olmadığı, bunlardan hangisinin şirket ortaklarının lehine ve aleyhine olduğu ve davalı yönetici ...'in şirket yönetiminde suistimalde bulunup bulunmadığı konularındaki taraflar arasındaki muarazanın menine (çekişmenin giderilmesine) ve suistimalde bulunan davalı ...'in şirket yöneticiliğinden azline (şirketin diğer yöneticisinin tek başına şirketi temsil yetkisi olduğundan kayyım tayinine yer ve gerek olmadığına) karar verilmesini dava ve talep etmiştir....