DELİLLER : -Davacının şirket hisselerini devir ettiğine ilişkin kayıtlar, -Hisse devrinin kabulüne ilişkin ortaklar kurulu kararı, -Dava dışı şirket ile ilgili Ticaret Sicil kayıtları, -... yapılan başvuru ile ilgili kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davadaki talep, davacının daha önce ortağı olup, hisse devri nedeni ile şirket ortaklığını sona erdiğine ilişkin kararın ticaret sicile tescili ile ilgili davalının ret işleminin iptali ile, hisse devrinin ticaret siciline tescil ve ilanına kara verilmesi istemine ilişkindir. Davacı .... Sicil Numarasında kayıtlı dava dışı ... ....Ltd.Şti. nin ortağı iken .... .Noterliğinin 30/09/2014 tarih ve ... yevmiye nolu işlemi ile sahip olduğu şirket hisselerini dava dışı ... ' a devir etmiş, 15/10/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile devire onay verilmiştir. Bu devir işleminin üçüncü kişiler yönünden bağlayıcı hale gelebilmesi için kararın ... tarafından tescil ve ilanı gerekmektedir....
Dava, limited şirket hisse devrinin tesbiti ve ticaret siciline kayıt ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle pay devrinin tesbiti talebinin kabulüne, ticaret sicilinde tescil ve ilan talebinin reddine karar verilmiştir. Davaya konu pay devri 28/12/2017 tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girdikten sonra yapılmıştır.Davacının talep dayanağı limited şirket hisselerinin devrinden kaynaklanmakta olup, limited şirketlerde hisse devrinin koşulları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda (TTK) ayrıntısıyla düzenlenmiş olup, 595. madde hükmü aynen; “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir....
Bu nedenle noter vasıtasıyla yapılan hisse devir sözleşmesine onay verilmek üzere hisseyi devreden veya devralan şahıs tarafından öncelikle ortaklar genel kuruluna başvurulması ve genel kurulun karar mekanizmasını harekete geçirmesi gerektiği açıktır. Aksi takdirde, noter vasıtasıyla yapılan hisse devir sözleşmesi, ortaklar genel kurulunun onayına kadar "askıda hükümsüz" olarak kalacak, sıhhat kazanamayacak ve hukuki sonuç doğurmayacaktır. Uyuşmazlıkta, şirket ortağı ...'ın şirketin toplam hisselerinin %50'sine karşılık gelen 200 adet hisse, davacı tarafından Kartal 2. Noterliğince düzenlenen … tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile devralınmış ise de şirket ana sözleşmesinde hisse devrine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Diğer taraftan, hisseyi devreden veya devralan tarafından hisse devir sözleşmesine onay verilmek üzere ortaklar genel kuruluna başvurulmadığı da açıktır....
in, müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında, temsilcilik ve vekalet yetkilerini aşar şekilde anılan davalı şirketteki 203.054 şirket ortaklık payından, 102.425 adedini, ... Noterliği'nin 14.03.2011 günlü Ortak Dışı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile davalılardan ortak dışı ...'a bedeli alınmaksızın devir ve temlik ettiğini, davalı ...'ın bu payları alım gücünün bulunmadığını ve anılan davalının, davalı ...'in imam nikahlı eşi olduğunu, tarafların anlaşarak müvekkilini zarara sokmak istediklerini ileri sürerek, ......
karar altına aldıklarından hisselerini geri alamadığını, olayda taraf muvazaası söz konusu olduğunu ileri sürerek, 30.11.2010 tarih ve 18807 yevmiye nolu limited şirket hisse devir sözleşmesinin geçersizliğine, iptaline, davalı ... adına kayıtlı %11,25 hisse kaydının iptali ile bu hisselerin davacı adına şirket ortaklar pay defterine işlenip tescil ve ilanına karar verilmesini istemiştir....
a devrettiğini bildirdiği ancak ticaret sicil kayıtlarında ilan edilmediğinden, şirketin feshi tasfiyesi, müdürün azli, yerine kayyum atanması ve tazminat taleplerinde bulunulduğu anlaşılmakla birlikte davacının hisse devrine ilişkin yaptığı sözleşmenin şirket ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiği ve ortaklar pay defterine işlendiği, pay devrinin gerçekleştiği, her ne kadar ticaret sicil gazetesinde keyfiyet ilan edilmemiş ise de ticaret sicildeki tescilin ilanı bildirici nitelikte olduğu, davacının hukuken şirketteki payını devrettiği, bu haliyle şirket ortağı olmadığı anlaşıldığından, şirket ortağı olmayan davacının şirketin feshi, tasfiyesi, müdürün azli, şirkete kayyum atanması ve şirket zararının tazmini yönünde dava açmakta aktif taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
e hisse devir sözleşmesi ile devretmesine rağmen bu pay devrinin şirket pay defterine kaydedilmediği gibi ticaret siciline tescil ve ilan da ettirilmediğini, halen ortak görünmesi nedeniyle müvekkili şirket hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca mali yükümlülük doğduğunu, müvekkili şirketin tescil işleminin yapılması hususunda davalı şirkete yaptığı ihtarın da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, davacının davalı şirketteki 300 hissesini tamamıyla devrettiğinin tespiti ile devir işleminin şirket pay defterine ve ticaret siciline kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
a devrettiğini, müvekkil ile davalı evlilik birliği içerisinde hisselerin devrinin yapıldığı 08.12.2020 tarihinde de zaten boşanmayı düşünmektedirler ancak davalının evliliğe son bir şans verelim demesi üzerine boşanma davası devirden yaklaşık 4 ay sonra açıldığını, davalının devir yapmış olduğu şirketin sahibi olması durumunda müvekkile ödeyeceği nafaka miktarı bu rakamın oldukça üzerinde olacağını, müvekkil boşanma davasından önce oldukça rahat bir hayat yaşamına sahipken, davalının kötü niyetli ve muvazaalı tasarrufları nedeniyle geçimini zor sağladığını, boşanma davası açılmadan önce davalı ... şirkette bulunan hisselerini oğlu ...'a muvazaalı bir şekilde devrettiğini, bu kapsamda yapılan devrin muvazaalı olarak yapıldığının kabulü ile hisse devrinin iptaline karar verilmesini, ayrıca Mahkemenizde açılmış olan işbu hisse devrinin iptali davasında karar verilinceye kadar olası kötü niyetli devirlerin önüne geçilmesi amacıyla diğer davalı ...'un ......
in hisse devrinin yapıldığı tarihte 18 yaşını ikmal ettiği anlaşıldığından devrin ne şekilde yapıldığı, anılan davacının 18 yaşını ikmal ettikten sonra şirket işlemlerine katılıp katılmadığı, temsilinin ne şekilde gerçekleştiği yöntemince araştırılmadan, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 15.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın olacak şekilde kurulduğunu, şirket müdürlüğünü davalı ...’ın yürüttüğünü, ...’ün vefat etmesi nedeniyle hisselerinin dava dışı eşi ..., babası... ve annesi ...’e mirasen intikal ettiğini, muris ...’ün anne ve babasının hisselerini davacı ...’e devrettiğini, bundan sonra hisse dağılımının dava dışı ...'ün %20 hisse, davacı ... %20 hisse, ...%30 hisse ve davalı ...’ın %30 hisse şeklinde olduğunu, ...’in 20/07/2015 tarihinde vefat etmesi nedeniyle hisselerinin davalı eşi ... ve oğlu ...'e intikal ettiğini, davalı şirketin 03/08/2015 tarihli kararı ile veraseten hisse devrini karara bağladığını ve buna göre ... %20 hisse, ... %20 hisse, ... %7,5 hisse, ... %22,5 hisse ve ...’ın %30 hisse şeklinde olduğunu, 26/08/2016 tarihli şirket genel kurulunda davalı ... ve ...’in hisselerini davalı ...'a devrettiğinin fark edildiğini, 26/08/2015 tarih ve 8892 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan karara göre ... 35....