Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle :yerel mahkeme kararında vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/303 esas-2003/756 karar sayılı kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapunun iptaline karar verildiği ve kararın 12.06.2006 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2019 NUMARASI : 2014/312 ESAS, 2014/299 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) KARAR : İlk derece mahkemesinin 22/02/2019 tarihli tavzih isteminin reddine dair ek kararına karşı davalı vekili tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Hazine’nin dava dilekçesinde özetle, davalı adına kayıtlı Bursa İli, Karacabey İlçesi, Boğazköy Mah., 874 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan 4549,57 m²’lik kısmının tapusunun iptali ile sicilden terkinini talep ettiği, davalının da davayı kabul etmesi üzerine ilk derece mahkemesince 15/09/2014 tarih ve 2014/312 – 2014/299 sayılı karar ile; davanın kabulüne, Bursa İli, Karacabey İlçesi, Boğazköy Mah....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-MEN-İ MÜDAHALE-KAL I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 1250 parsel sayılı taşınmazın 3621 Sayılı Kıyı Kanunu'na göre kıyı kenar çizgisi içerisinde denizin uzantısı olan kumsal sahanın içinde bulunduğunu, Anayasa’nın 43. maddesi gereğince kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, el atmanın önlenmesi ve muhdesatların kal'ine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığını ve özel mülkiyet kapsamında edinildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Samandağ 1....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-MEN-İ MÜDAHALE-KAL I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 1250 parsel sayılı taşınmazın 3621 Sayılı Kıyı Kanunu'na göre kıyı kenar çizgisi içerisinde denizin uzantısı olan kumsal sahanın içinde bulunduğunu, Anayasa’nın 43. maddesi gereğince kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, el atmanın önlenmesi ve muhdesatların kal'ine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığını ve özel mülkiyet kapsamında edinildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Samandağ 1....
b)Mahkemece, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı değerlendirilen taşınmaz için tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapusunun iptaline ve bu kısmın kadastro (tespit) harici bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, zikredilen bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Akarsuya bitişik olan taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıklarda önemli olan yön öncelikle taşınmaza sınır olan akarsuyun Kıyı Kanunu uygulanmasına dair çıkarılan yönetmeliğin 4.maddesinde tanımı yapılan “devamlı akış gösteren ve ekli listede belirlenen “ ve kıyı kenar çizgisi tespiti gerekli olan akarsulardan olup olmadığı ve akarsuyun nehir tanımına giren kısmının kapsamında kalıp kalmadığının Kıyı Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğe ek listeye göre belirlenmesi, bilahare kıyı alanı ve kıyı kenar çizgisinin 3621 sayılı Kanun hükümleri gereğince tespiti gerekir....
Oysa ki eldeki dosyada davacıların murislerine ait olduğu ileri sürülen taşınmazın tapu kaydının orman olduğu gerekçesi ile iptaline karar verilmediği, davacıların murisine ait taşınmazın kıyı kenar çizgisi olduğu gerekçesi ile iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Yine kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından bahisle tapu tescil ve iptal davalarının neticelenmesinin akabinde açılan TMK 1007 md.sine dayalı açılan maddi tazminat davalarının Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından temyiz denetiminin yapıldığı ve yine Yargıtay 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Hazine ile ... aralarındaki dava hakkında .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.04.2012 tarih ve 724/216 sayılı hükmün Daire'nin 22.01.2015 gün ve 2014/22782-2015/1453 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine vekili, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 308 parselin 178,02 m2'lik kısmının 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı lehine müktesep hak oluştuğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplamda 1.151,78 m²’lik kısmın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, taşınmaz üzerindeki yapılar ve ağaçların kâl’ine, tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu alanın alçak basık kıyı tanımı içerisinde kalmadığını, bu nedenle dava konusu alanın göl etkisinde olmadığını, bu hususta alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olarak düzenlendiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali - terkin, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. T.C....
den intikal eden hisselerin iptali ile tapudan terkinine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkinine ilişkindir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı karşısında; 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin İdari Yargı'ya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9....