Köyü 114 Ada, 1 Parselde kayıtlı fabrika binası ve arsası niteliğindeki taşınmazın icra müdürlüğünce 10.4.2007 tarihinde yapılan kıymet takdirine itiraz sonrasında alınan 08.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda toplam değerinin 9.940.918,00 TL olarak belirtildiği, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2007/40 Esas sayılı dosyası ile söz konusu rapor hükme esas alınarak kıymet takdirine ilişkin şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bu aşamadan sonra, icra müdürlüğünce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın toplam değerinin 5.643.715,00 TL olarak belirlendiği; sözü edilen bu ikinci kıymet takdirine de itiraz edildiği; ......
Davacı tarafından kıymet takdirine itirazları dikkate alınmadığından taşınmazın kıymeti ve satış rakamının yanlış hesaplandığı iddiası yönünden, şikayete konu icra dosyasında taşınmazlar yönünden yapılan kıymet takdirine davacı borçlu şirketin itirazı üzerine Tarsus İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/221 esas, 2020/270 karar sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz yargılamasının yapıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek ihale konusu taşınmazın 571.200,00 TL olarak tespit edildiği, söz konusu ilamın dosya kapsamına alınarak satış işlemlerinin kesinleşen bu kıymet üzerinden yapıldığı ve ihale bedelinin de kıymet takdirine itiraz üzerine tespit edilen değer üzerinden hesaplandığı sabit olmakla bu yöndeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
nun 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın kendisine yapılan tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürmediğini, bu durumda kendisine yapılan satış ilanı ve kıymet takdir raporu kesinleştiğini, davacı taraf satış ilanında belirtilen KDV oranını ve kıymet takdiri raporu ve satış ilanında belirtilen taşınmazın özelliklerini ihalenin feshi gerekçesi olarak gösterdiğini, satış ilanı usulüne uygun olarak davacı şirkete tebliğ edildiğini, davacı taraf bunlara itiraz etmediğini, dava kapsamında usulsüz tebligat iddiası da bulunmadığını, davacı tarafın diğer ilgililere usulüne göre tebligat yapılmadığı iddiası ancak bu ilgililer tarafından bizzat ileri sürülebilecek olup, davacı tarafın bu iddiası dinlenemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacının davasının haksız olması nedeniyle davacının İİK 134....
Mahkemece istihkak iddiası ve kıymet takdirine yönelik itiraz bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı üçüncü kişi vekilinin kıymet takdirine itiraz yönünden verilen karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; icra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen kararda davanın konusu istihkak istemlerine yönelik olmayıp, istemler kıymet takdirine itiraz ve muhafaza altına alma işlemine yönelik şikâyet başvurusu niteliğinde olup, bu talepleri çözüme bağlayan kararlar anılan maddelerde gösterilen kararlar arasına girmemekte ve bu doğrultuda kesin nitelikte bulunmaktadır....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiştir. Borçlunun Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/62 esas 2019/18 karar sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, mahkemece itirazın 7 gün içinde yapılmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, bu kararın istinafı üzerine verilen kararın kesin nitelikte olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddedildiği görülmüştür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
İcra Dairesi 2017/220 Talimat numaralı dosya ile ilgili taşınmazların satış hazırlıklarının başlatıldığını, 09.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda üç adet taşınmaz için kıymet takdiri yapıldığını, yapılan kıymet takdirinin ilgililere tebliğe çıkartıldığını, yapılan kıymet takdirinin müvekkiline tebliğ edilmemiş olup müvekkili tarafından haricen öğrenildiğini, söz konusu kıymet takdiri raporunu havi tebligatı müvekkili ile aynı evde yaşamayan yakını almış olmakla beraber söz konusu tebligattan müvekkilinin haberi olmadığını, bu bağlamda kıymet takdiri raporu dosya ilgilisi olan müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, özellikle bu bağlam üzerinden yazdıkları şikayet dilekçelerine rağmen ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında usulsüz tebliğden bahsetmediğini, kıymet takdirine haricen dosya borçluları tarafından itiraz edildiğini ve İstanbul 10....
Satış ilanı tebliği usule uygun olduğuna göre kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü iddiası yönünden, öğrenme tarihi olan satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde şikayette bulunulması gerekmekte olup, şikayetçinin bu yönde bir şikayeti bulunmadığı anlaşıldığından, kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itirazlar fesih sebebi olarak ileri sürelemeyecektir. İİK'nın 134/8 maddesine göre ihalenin feshinin istenebilmesi için zarar unsurunun bulunması gereklidir. Aksi halde hukuki yararın varlığından söz edilemez....
Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun .../l. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbi olup ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine sunduğu dilekçede kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı halde, mahkemece, bu hususun re'sen dikkate alınması yerinde değildir. Kaldı ki, borçlu adına çıkarılan satış ilanına ilişkin tebligatın 09.04.2015 günü Tebligat Kanunu’nun ....maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde yapıldığı buna göre kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüz dahi olsa borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğu kabul edilmelidir....