Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kıymet Takdirine İtiraz-Meskeniyet İddiası KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut durumda çözümlenmesi gereken husus öncelikle davacı borçlunun dava konusu 34 XX 816 plaka sayılı araç yönünden kıymet takdirine itirazının süresinde olup olmadığının belirlenmesidir. Zira kıymet takdirinin davacı yönünden ihale tarihi itibarı ile kesinleşmediğinin tespiti ancak süresinde kıymet takdirine itirazın varlığı halinde mümkün olabilecektir. Datça İcra Hukuk Mahkemesinde dava konusu araç yönünden açılan kıymet takdirine itiraz dava dilekçesinde davacının kıymet takdirine ilişkin icra müdürlüğü tutanağının tebliğ edilip edilmediğine dair beyanı bulunmamakta olup tebliğ yapılmış ise bu tebliğin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiası da bulunmamaktadır....

    , kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, davacının süresinde kıymet takdirine itiraz ettiği, ... 5....

      Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, borçlu kıymet takdir raporunun kendisine tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı iddiası ile 12/05/2014 tarihinde kıymet takdirine itiraz etmiş ise de kıymet takdir raporunun tebliğ işleminin incelenmesinden 03/06/2013 tarihinde TK. 21/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun kıymet takdirine itirazının buna göre süresinde olmadığı, mahkeme tarafından da 03/12/2014 tarihli karar ile itirazın süreden reddine karar verildiği görülmüştür.İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihale konusu taşınmazın 260.900,00.-TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 370.100.-TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir....

        Somut olayda takip dosyası incelendiğinde; borçluya tebliğ edilmiş İİK'nun 103. maddeye ilişkin davetiyenin bulunmadığı, kıymet takdir raporunun 18.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun tebliğinden önce haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, borçlunun kıymet takdirine itirazlarını ve meskeniyet şikayetini aynı dilekçe ile 20.02.2014 tarihinde mahkemeye sunduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/15 Esas sayısına kaydedildiği, mahkemece 2014/15 E. sayılı dosyada 04.04.2014 tarihli tensip tutanağının 5 numaralı bendinde birlikte açılan kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiası davalarının farklı yargılama usullerine tabi olması nedeniyle meskeniyet iddiası davasının bu dosyadan tefrikine karar verilerek mahkemenin 2014/29 E. sayılı dosyasına kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun 20.02.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

          soyut beyanlardan ibaret fesat iddiası yerinde görülmediği, kıymet takdirine ilişkin olarak süresinde şikayet hakkının kullanıldığı durumlarda kıymet takdirine ilişkin verilen kararlar kesin olmakla birlikte ihalenin feshi aşamasında bu hususun incelenebileceği, mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda usule aykırılık bulunmadığı, davacının kıymet takdirine ilişkin itirazının isabetli olmadığı, İlk Derece Mahkemesince şikayetçinin ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak, davacının kıymet takdiri ve fesat iddialarının esası incelendiğinden İİK 134/2 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği, bu hususun aleyhe bozma yasağı kapsamı dışında kaldığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddi ile ihale bedelinin %5'i oranında davacı aleyhine para cezasına karar verilmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, 218 parsel sayılı taşınmaz yönünden icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri sonucu düzenlenen raporda 22/12/2017 olan keşif tarihi itibarı ile taşınmazın tamamının değerinin 69.750,00 TL olarak tespit edildiğini, bu rapora karşı açılan kıymet takdirine itiraz davasında 2018/11 Esas sayılı dosyadan alınan 10/10/2018 tarihli rapor ile taşınmazın değerinin dava tarihi olan 15/02/2018 tarihi itibarı ile 77.500,00 TL olduğunun bildirildiğini, iki rapor arasında çelişki bulunduğunu, ihale konusu taşınmazda icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde 1 adet 35- 40 yaşlarında söğüt ağacı bulunduğu belirtilmiş ise de, kıymet takdirine itiraz davasında alınan raporda hiçbir ağaçtan söz edilmediğini, taşınmaz içerisinde birden çok sayıda meyveli ya da meyvesiz ağaç olduğunu, müdürlükçe yapılan kıymet takdirinde taşınmazın yayla kavak barajı sulama sahası içinde olduğu bildirilmiş ise de, kıymet takdirine itiraz davasında bundan bahsedilmediğini...

            O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....

              O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....

                Bunun üzerine şikayetçi-borçlu vekili süresinde (29.04.2021 tarihinde) icra hukuk mahkemesine başvurarak 14 parsel sayılı parsel yönünden kıymet takdirine itiraz etmiş olup bu yargılamada alınan bilirkişi raporuna şikayetçi vekilince süresinde yine itiraz edilmiştir. Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/218 E. 2021/372 K. Sayılı kararı ile yargılamada alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeter ve açıklıkta olduğu belirtilerek davanın kabulüne kıymet takdirinin dava konusu taşınmaz yönünden iptaline 14 parsel sayılı taşınmazın değerinin 52.500,00 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Yargıtay 12. HD.nin 2019/13483 E. 2019/18419 K. Sayılı emsal içtihadı göz önüne alındığında, borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu