Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....
Bu haliyle mahkemenin kaldırma kararı doğrulduğunda işlem yapıp bilirkişi raporu aldığından söz edilemeyeceği gibi mahkemece yapılan yargılama sırasında hükme esas alınan bilirkişi raporunu veren heyette daha öncesinde kıymet takdirine itiraz davasında yer alan Ali Kemal Saral'ın bilirkişi olarak yer aldığı da görülmektedir. Kıymet takdirine itiraz davasında gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak rapor sunan kişinin bu davada yeniden gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak görev yapması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi kıymet takdirinin esas alındığı tarihte Dairemiz ilamında gösterilen tarihle örtüşmemektedir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlulardan ... ve ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi: Sair temyiz itirazları yerin değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçluların icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayet nedenleri ile birlikte kıymet takdirine itiraz ettiklerini, kıymet takdirine itiraz davasında mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan tahmini olarak kıymet...
Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda veya mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 12.12.2018 tarihinde yaptırıldığı, tarafların taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerini yansıtmadığını ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 08.05.2019 tarih ve 2019/81 E. - 2019/158 K. sayılı dosyasında asıl dava yönünden borçluların şikayetinin kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Zira borçlu kıymet takdirine icra mahkemesi nezdinde itiraz etmekle üzerine düşeni yapmış, bu konudaki yasal prosedürü kesin verilen karar ile tüketmiştir. Kıymet takdirine ilişkin iddiaların ihalenin feshi davasında incelenememesi borçlunun icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmemesi ya da kıymet takdirine itiraz etmemekle beraber kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ve takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile usulen satış ilanı tebliği üzerine yasal yedi günlük sürede bu hususları şikayet konusu yapmaması hallerinde mümkündür. Anılan durumda davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü takdir edilen değerin düşük olduğu yönündeki iddialarının ihalenin feshi davasında incelenmesi gerekip mahkemece yapılan yargılamada taşınmaza 344.000,00 TL değer takdir edildiği, bu durumda taşınmazın 170.000,00 TL olan ihale bedelinin satışa esas alınması gereken bedelin %50'sini karşılamadığı anlaşılmakla davanın reddi kararı isabetli değildir....
Kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre ise; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde de, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/199 esas sayılı dosyasında; -Davacının kıymet takdirine itiraz davasının KABULÜ ile, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Tarabya Mah. 1752 ada, 54 parsel sayılı C17 Blok, 1. Kat 2....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın 30/11/2018 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı, davacının kıymet takdirine itirazı üzerine İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 04/07/2019 tarihli 2018/834 Esas 2019/477 Karar sayılı kararı ile taşınmazın değerinin 252.000,00 TL olarak tespitine karar verildiği, bu karara dayanak bilirkişi raporunda taşınmazın keşif tarihi olan 03/05/2019 tarihi itibarı ile değerinin tespit edildiğinin belirtildiği ve taşınmazın bu bedelle ihaleye çıkartıldığı tartışmasızdır. Dairemizce inceleme talebi gönderilerek, dava dilekçesi ve gerekçeli karar örneği dosya içine alınan İzmir 4....
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kıymet takdirine itiraz olduğu halde meskeniyet gibi hüküm kurulduğunu, daha önceki kıymet takdirlerine göre taşınmazın değerinin %70,36 arttığını, buna göre güncel değerin daha düşük olması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde, davanın kıymet takdirine itiraz ve haline münasip evin değerinin güncellenmesi talebine ilişkin olduğu, her ne kadar mahkemece meskeniyet iddiasının reddi yönünde hüküm kurulmuş ise de, istinaf edenin sıfatı göz önüne alındığında bu yönden inceleme yapılmamış, yine kıymet takdirine itiraz yönünden istinaf isteminde bulunulmadığından HMK 355 maddesi gereğince bu yönden de inceleme yapılmamıştır....
İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ... 14.İcra Mahkemesince; kıymet takdirine itiraz davası olup, dava dilekçesi ve davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde taşınmazların ...'da bulunduğu, kıymet takdirlerinin ... 30....