İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde satışı istenen taşınmazda kendisi ve ailesi ile birlikte ikamet ettiklerine yönelik iddiası bulunduğunu, ancak davacının şikayete konu taşınmazda ikamet etmediğini, davacının takbis sorgulamasında 2 adet taşınmazın bulunduğunun tespit edildiğini, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Alanya İcra Müdürlüğünün 2021/18608 esas sayılı dosyası incelendiğinde; şikayete konu meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın kıymet takdirine ilişkin icra müdürlüğünce 24/11/2021 tarihinde keşfe gidildiği ve taşınmazın değerinin 300.000 TL olarak tespit edildiği ve borçlu ile alacaklı tarafından bu rapora itiraz etmediği ve taraflar açısından bu değerin kesinleştiği kanaatine varılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza konulan hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun davacı borçluya 13/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 20/11/2020 tarihinde icra mahkemesine kıymet takdirine itirazda bulunduğu, bu itirazın 04/06/2021 tarihinde reddedildiği, davacının meskeniyet şikayetini ise 28/01/2022 tarihinde yaptığı görülmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza 2021 yılı Ağustos ayında ve 19/02/2022 tarihlerinde haciz konulduğunu, yapılan kıymet takdir işleminin 2021 yılı Ağustos ayındaki hacze yönelik olduğunu, buna ilişkin raporun 11/12/2021 tarihinde taraflarına tebliği üzerine kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, bundan sonra taşınmaza 19/02/2022 tarihinde de haciz konulduğunu ve bu hacze ilişkin davet kağıdının taraflarına 12/04/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, eldeki davanın bu hacze yönelik olarak açıldığını, konulan her haczin yeni bir haciz olduğunu ve borçlunun her hacze yönelik şikayet hakkının bulunduğunu, mahkemece taşınmaza tek bir haciz konulmuş gibi değerlendirme yapıldığını ve hatalı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....
Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin kıymet takdiri tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 26/01/2016 tarihinde yapıldığı, borçluların taşınmazlara takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine,......
Bu süre öğrenme tarihinden başlar.Öte yandan İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır.Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 14.01.2013 tarihinde konduğu, bu haciz kapsamında 04.12.2013 tarihinde kıymet takdiri yapılıp 29.01.2014 tarihinde borçluya tebliğ olunduğu, daha sonra taşınmaza 30.01.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ancak şikayet tarihine kadar borçlunun hacizden haber olduğuna dair bir belge yada bilgi olmadığı görülmektedir.Buna göre, borçlunun 17.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30.01.2014 tarihli haciz yönünden İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2021/791 ESAS 2021/908 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline İİK 103....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 128/a maddesi gereğince kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği, ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebileceğinin mümkün olduğu belirtilerek ... 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1603 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde açılmış bir kıymet takdirine itiraz davası olmadığı, müdürlükçe yaptırılan kıymet takdirinin 10.07.2020 tarihli olduğu görülmekle henüz yasal sürenin geçmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle İİK'nın 111/a hükümlerine göre yapılan satış işlemlerinin ve 09.12.2021 tarihli memur işleminin iptalini gerektirecek kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Dairesinin 2016/1787 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 15/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun şikayetine konu taşınmazı son olarak 17/07/2018 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin 10/08/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, taşınmazların kıymet takdirleri yapılarak kıymet takdirinin 08/10/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12 maddesinde düzenlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Haciz borçluya tebliğ edilmemiş ise şikayet süresi borçlunun haczi öğrendiği tarihten itibaren başlar (Yargıtay 12. HD'nin 03.05.2017 tarihli, 2016/15055 E, 2017/6997 K. sayılı içtihadı)....