Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık icra takibinde borçlunun tüzel kişiliği bulunmadığından hakkında takip yapılamayacağına ilişkin takibin iptali ve imzaya itiraz davasıdır. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarih 2018/2483 esas 2019/1507 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulü ile " şikayetin reddine" karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarih 2019/13367 esas 2020/4057 karar sayılı ilamı ile "Somut olayda davacı borçlu firma vekilinin 24.07.2017 havale tarihli şikayet dilekçesinde taraf ehliyeti olmadığından takibin iptali talebinin yanında borca ve imzayada itiraz ettiği görülmüştür....

Dairemizin kaldırma kararında; davadaki talepler tanımlanırken davacının "takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz"da bulunduğunun belirtildiği, yine "kanunun süreye tabi kılmadığı hususlara yönelik itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken" denildiği, davacının dava dilekçesinin sair itiraz ve şikayetlerimiz başlığı altında TTK'nın 814 ve 750. maddelerine dayanmak suretiyle ve borcu kabul etmemek kaydıyla açıkça takip sonrası zamanaşımı itirazında da bulunduğu, yukarıda izah edildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımın gerçekleştiği iddiasının belirli bir sürede ileri sürülmesine bağlı olmadığı, ilk derece mahkemesince davacının takip sonrasında gerçekleştiğini ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı incelenmeden davanın karara bağlandığı anlaşılmıştır....

ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....

İİK'nın 170. maddesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraz düzenlenmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında, "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir..." düzenlemesi bulunmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla borçlular hakkında başlatılan takipte aval veren davacı borçlunun çekteki aval imzaya itirazda bulunması üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, ayrıca davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesi üzerine davalının tazminat ve para cezası yönünden kararın kaldırılması istemiyle istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/son maddesinde; "...İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10'u oranında para cezasına mahkum eder" hükmüne yer verilmiştir....

İcra takibinin dayanağı bonoda davalı lehdar, davacı ise keşideci olup, davalı ile imzaya itirazı kabul edilen davacının doğrudan ilişki içinde olması ve yüzyüzelik bulunması nedeniyle davalı, davacının imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olup, takipte, davalı ağır kusurlu kabul edileceğinden, tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir. İİK'nın 170/4. maddesi gereğince davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak, takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle imzaya itirazın incelenmesi sırasında Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava bekletici mesele yapılamaz....

İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar. İtirazın kabulü kararının kesinleşmesi üzerine icra takibi iptal edilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/1523 ESAS, 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vasisi dava dilekçesinde özetle; vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden kısıtlı adına vasi tayin edilmeden yapılan icra emri ve satışın geçersiz sayılması gerektiğini, vasi yerine kısıtlıya çıkartılan ödeme emri tebliğ işleminin yok hükmünde olduğunu, kısıtlı borçlu hakkında doğrudan takip yapılamayacağını söyleyerek İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2019/234 esas sayılı dosyasında 23/10/2019 tarihinde yapılan satış ihalesinin feshini istemiştir....

Ayrıca borçlu vekilinin ileri sürdüğü imzaya itiraz ile kambiyo senedine dair olmadığına yönelik iddialar 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığından şikayet ve itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, Sair şikayet ve itirazların süre aşımından reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davalı lehine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir....

Somut olayda ciro silsilesi göz önüne alındığında, takip alacaklısı, hakkında takip başlattığı avalistin gerçekten senet nedeniyle borç altına girme iradesi olup olmadığını, takip dayanağı senet düzenlenirken senet altındaki imzanın huzurunda atılmasını sağlayarak denetlemediği için senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunmuş ve İİY’nin 170/4, c. 1 maddesi gereğince senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisi oranında tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "İmzaya itirazın Kabulüne, İstanbul 13....

UYAP Entegrasyonu