Davalı İstanbul Valiliği tarafından, idare aleyhine manevi tazminata hükmedebilmek için idarenin hizmet kusuru/kusursuz sorumluluk hali olması gerektiği, olayda idarenin hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk halinin bulunmadığı, olayın terör olayı olduğu ve 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, manevi tazminat 5233 sayılı Kanun'da düzenlenmediğinden sorumluluklarının bulunmadığı, manevi tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğu, manevi tazminatta temerrüt olmadığından faiz işletilmesinin hatalı olduğu, maddi tazminat üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, idarelerinin harçtan muaf olduğu, taraflar arasında sulhname imzalandığından kararın maddi tazminatın reddedilmesine ilişkin kısmının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.. TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir....
nın 06/01/2012 tarihinde inşaatta çalışırken elindeki metal borunun YG hattı üzerinde bulunan iletken tellere çarptığını, elektrik akımına kapıldığını, sağ bacağı ve sol kolunu kaybettiğini, maddi ve manevi zarara uğradıklarını, davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik ... için 100.000.00.- TL manevi, 50.000.00.- TL maddi, ... için 25.000.00.- TL manevi, 50.000.00.- TL maddi, ... için 25.000.00.- TL manevi, 50.000.00.- TL maddi, ... için 17.000.00.- TL manevi ... için 17.000.00.- TL manevi ve ... için 16.000.00.- TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi imüteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Belediye yönünden yargı yolu bakımından dava reddedilmiş, ... yönünden dava ayrılmış, ayrı esasa kaydedilerek yargılama yapılmıştır. 14/08/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucu maddi tazminat yönünden 162.812.45.- TL'ye yükseltilmiştir. Davacı ...'nın ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu edilen kazanın, ölenin yolcu olduğu aracın lastiğinin patlaması şeklindeki teknik arızadan kaynaklandığı, olayda davalılara yüklenebilecek kusur bulunmadığının ceza mahkemesi kararı ve Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı, davalılar kusursuz olduğundan davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalılara ait araçların karıştığı kazada, davalılardan ...'a ait araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı ...'ın, yaralanıp sonra da ölmesi nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan, 07.06.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nin raporunda, davalı ...'...
E.. aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine, mahkemenin bu dosyası ile birleşen 2014/141 Esas sayılı dava dosyası ile davalı S.. S.. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 29.834,15 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 28.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mahkemenin bu dosyası ile birleşen 2014/141 Esas sayılı dava dosyası ile davalı S.. S.. aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı (birleşen dosyada da davacı) vekili, asıl dosya davalılar vekili, birleşen dosya davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu kabul edildiği halde, müteveffanın annesi ve babası olan davacılar kazada kusurları olmadığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, kazanın meydana gelmesinde davalının kusuru bulunmadığı anlaşılmış olup, müteveffa tam kusuru ile kazaya neden olmuştur. Bu durumda kusursuz olan davalının, manevi zarardan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. 3-Ayrıca, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalarda, maddi ve manevi tazminat isteminin kabul ve reddedilen kısımları için, ayrı ayrı vekalet Ücretine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, anılan husus gözardı edilerek davalı yararına tek bir vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
ya yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile birlikte manevi tazminat davasının şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Şti. açısından ise davacıların dava dilekçesinde talep ettikleri maddi tazminat tutarlarının kurumca kendilerine iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerleri ile karşılandığından bahisle maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında, kendi kusuru oranında, tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Maddenin anlatımından da anlaşılacağı üzere maddi tazminat istenebilmesi, tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması, tazminat istenenin kusurlu olması yanında bir zararın ile nedensellik bağı ve hukuka aykırılık unsurlarının gerçekleşmesine bağlıdır. Buna göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiş olan eş, kusursuz veya az kusurlu ise maddi tazminata hükmedilebilir. Maddi tazminat yanında manevi tazminat istenebilmesi için de bazı koşulların varlığı aranır. Şöyle ki; kusurlu taraftan uygun bir manevi tazminat istenebilmesi için boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerektiği anlaşılmaktadır....
Sonuç olarak, davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat edildiğinden bu feragatin, davalı sigorta şirketi dışında kalan müteselsil sorumlu diğer davalılar yönünden teminat limiti olan --- kadar sirayet edeceği, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından ---- kapsamında ödeme yapıldığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla maddi tazminat yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir. Davacının bir diğer talebi de manevi tazminat talebidir. ----- hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
Mahkemece, davacıların maddi tazminat istemlerinin kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığından bahisle tüm davalılar açısından reddine, davacılar anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı kardeşin manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, bu manevi tazminatların davalı şirketten tahsiline, davalı gerçek kişilere yönelik manevi tazminat istemleri yönünden bunlara verilen kusurların işverene izafeten verildiği gerekçesi ile bu istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Uyuşmazlık, ölüm neticesinin tamamen iş kazası dışındaki bir nedenden kaynaklanması halinde sigortalının hak sahiplerinin zararından davalı işverenin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....