ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/1024 Esas KARAR NO: 2021/720 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 28/11/2018 KARAR TARİHİ: 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; --- tarihinde ---- yolunda seyir -----müvekkilleri çocuk -----hızla çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadaki kusur oranlarının tespiti için keşif talep ettiklerini, müvekkili çocuğun kaza nedeniyle yaralanarak malul kaldığını, bu nedenle ------ kalıcı iş göremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalı araç sigortacısı ----- tahsiline kazar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava konusu trafik kazasında, destek sürücü ile davalı sürücünün kusur oranlarının tespiti bakımından alınan 16.04.2014 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ceza yargılaması sırasında alınan 27.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, destek sürücünün ve davalı sürücünün kusurlu olduğu; 19.12.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına ait raporda davalı sürücünün kusursuz olduğu, ölen destek sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiş, davalı sürücü ... hakkında beraat kararı verilmiştir. ... 12....
in meslek hastalığı nedeniyle gerçek maluliyet oranının tespiti ile rahatsızlığının hangi işyerinden kaynaklandığının tespiti ve kusur oranlarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, “Davanın kısmen kabulü ile, 1-Davalı işçinin meslek hastalığı nedeni ile 09/01/2015 tarihinde ve hali hazırda maluliyetinin %55 olduğunuz tespitine, 2-Kusur oranını belirlenmesi talebi, taraflar arasında 2008 yılında açılan tazminat davasının konusu olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Meydana gelen meslek hastalığının hangi iş yerinden kaynaklandığı bilinemeyeceğinden bu konuda ki talebin reddine,” karar verilmiştir....
Mahkemece istemin ödetilmesine ilişkin verilen karar, Yargıtay Hukuk Dairesi'nin 12/09/2013 gün ve 2012/4901-2013/14430 esas-karar sayılı ilamı ile “...Mahkemece, hasar tespit tutanağı olmadan ve kusur/zarar konusunda herhangi bir inceleme yapılmadan davacı tanıklarının beyanları ve tespitteki bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verilmiştir. Dava konusu olayın açıklığa kavuşması açısından hasar tespit tutanağının celbi ile tarafların olaydaki kusur oranlarının ve zarar miktarının belirlenmesi için uzman bilirkişilerden rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığından kararın bozulmasına...” karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonunda, meydana gelen hasarın tespiti konusunda bilirkişi raporları dosyaya alınmış fakat tarafların kusurlarının tespiti açısından herhangi bir inceleme yaptırılmamıştır....
Dosya kapsamından, davacının iş kazası sonucu %38,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda davacının %30, davalının ise %70 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Trafik kazalarında tarafların kusur oranlarının tespiti ve hasar bedelinin hesaplanması uzmanlığı gerektiren konulardandır. Bu durumda, uzmanlığı belli olmayan bilirkişilerden kusur oranı ve hasar bedeli konusunda alınan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece ceza dosyası da getirilerek konusunda uzman İTÜ veya Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek bilirkişi veya bilirkişi heyetinden kusur oranı ve hasar bedelinin saptanması için rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekir. 3-Kabul şekli yönünden, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın %90 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili dilekçesinde, davalı tarafın 87.5 kusur oranına dayalı olarak dava açtığı halde, HUMK'nun 74. maddesine aykırı olarak %90 kusur oranına isabet eden tazminat miktarına hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamından, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda, davacıların murisinin kazanın meydana gelişinde %60 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacı tarafın anlaşma, vazgeçme ve ibraname tutanağı başlıklı tutanakta yeralan imzaları inkar etmesine rağmen bu yönde bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Yerel Mahkeme tarafından esasa etki edecek tüm delillerin toplandığı, tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, soruşturması bir bütün halinde değerlendirilerek farklı bilirkişilerden meydana gelen kazadaki kusur oranlarının tespiti amacıyla rapor alındığı, ancak kazaya ilişkin kamera kaydının bulunmaması sebebi ile mevcut duruma göre kusur oranlarının belirlenmediği, alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu durum karşısında yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre tehlikeler eşit kabul edilerek araç sürücülerinin %50 şer oranda kusurlu kabul edilmelerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının yerinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nun bu tazminattan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. 2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Heyet'ten ek rapor alınmasına karar verilmiş olup , düzenlenen 08.05.2020 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazaya karışan dava dışı sürücü ...'nun %100 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacı tarafın aracında değer kaybı meydana gelmeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. 3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul Nöbetçi ATM'ye talimat yazılarak 3 kişilik öğretim üyesi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 25.02.2021 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı sürücü ...'...