Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, iş mahkemesinin kesinleşen hükmü uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının ve iş mahkemesinde yapılan masrafların alt işverenden rücuen tahsili istemine ilişkindir. Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilebilir....

    ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2019/291 ESAS- 2021/103 KARAR DAVA KONUSU : Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli KARAR : Tatvan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 09/03/2021 tarih 2019/291 Esas, 2021/103 Karar sayılı karara karşı T7 Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalıya ait iş yerinde çalışmakta iken 25/05/2013 Tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu yaralanan Kahraman Ortaç'a 152.188,66 TL'lik peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, T1 Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından düzenlenen 30/10/2018 Tarih, 77029/27/İR/27 sayılı müfettiş raporuna göre kazanın iş kazası olduğu, T3 kusuru sonucu 5510 sayılı kanunun 21.maddesinin 4.fıkrasına göre, diğer davalı T7 Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin ise 5510 sayılı kanunun 23....

    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olmasına, anılan maddedeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağının, hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının...

      Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, dava dışı işçinin, davalılardan ... ve Tamsil ile … Limited Şirketindeki çalışmalarının, bir yıldan az bir süre olması nedeniyle rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de, az yukarda da belirtildiği gibi dava, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gereken asıl işverenin alt işverenlere karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, olayda iş hukuku mevzuatı hükümleri esas alınamaz....

        Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince, dava dışı işçinin, davalılardan ... ve ... .. Şirketlerindeki çalışmalarının, bir yıldan az bir süre olması nedeniyle rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de, az yukarda da belirtildiği gibi dava, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gereken asıl işverenin alt işverenlere karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, olayda iş hukuku mevzuatı hükümleri esas alınamaz....

          Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince, dava dışı işçinin, davalılardan... ... Şirketlerindeki çalışmalarının, bir yıldan az bir süre olması nedeniyle rücuen tazminat dışında kaldığı belirtilerek, adı geçen davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de, az yukarda da belirtildiği gibi dava, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gereken asıl işverenin alt işverenlere karşı açmış olduğu rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, olayda iş hukuku mevzuatı hükümleri esas alınamaz....

            İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesinde; kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50'den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir. İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2013/177 ESAS, 2021/202 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Davacı kurum vekili, 20/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçelerindeki taleplerini 7.270,27 TL'den 34.913,36 TL'ye yükselttiklerini beyan etmiştir. DAVALININ CEVABI : Davalı T7 Temizleme T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; kurumun rücu hakkının kanun gereğince sigortalı ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin toplamı ile gelir bağlanması halinde bu gelirin ilk peşin değeriyle sınırlı olduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, işçilere iş güvenliğiyle ilgili gerekli eğitimlerin verildiğini, iş güvenliğine ilişkin koruyucu malzemelerin alındığını, ekibe teslim edildiğini ancak işçilerin alınan koruyucu tedbirlere uymadıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Buna göre kurumun rücu hakkı ilk peşin sermaye değer ile ilgili gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değer tutarı olmakla birlikte işverenden rücu ile ilgili bir diğer sınır “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere” ifadesi gereği zarar görenlerin işverenden isteyebilecekleri tutar yani tavan zarardır. Yerleşik içtihatlara göre öncelikle sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği zararın belirlenmesi (dış tavan) bu zarar kurumun talep edebileceği peşin değer toplamının (peşin değer toplamından sigortalının kusuru indirilmiş miktar olan iç tavan) karşılaştırılması ile belirlenmektedir. İç tavanın dış tavan içinde kalması halinde iç tavan, aşması halinde ise dış tavan kurumun rücu hakkını oluşturmaktadır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2017 NUMARASI : 2015/891 ESAS 2017/774 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİnin 14/09/2017 tarihli ve 2015/891 Esas 2017/774 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalılar tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı esas ve birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi kapsamında istihdam edilen dava dışı işçiye sözleşmenin feshi sebebiyle işçilik alacakları ve takip masrafları karşılığı yapılan 39.493,17 TL ödemenin davalı alt işverenlerde rucüen tahsilini talep etmiştir. Davalılar yapılan ödemeden asıl işverenin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu