"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davacı arsa sahiplerine yapılıp teslim edilmesi gereken parselde inşaatın yapılmaması sebebiyle yapılan kısımda arsa sahiplerinin de sözleşmede kararlaştırılan oranda pay sahibi olacaklarının tesbiti, bu yolda yaratılan muarazanın giderilmesi ve paylarına isabet eden işletme kazancının tesbit ve tahsili istemli dava olup (verilen 30.04.2008 tarihli hüküm Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 16.10.2009 günlü ve 2008/5159 E. - 2009/5400 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.) uyuşmazlık; açıklanan dava uyarınca davacı arsa sahiplerinin pay sahibi olduğu belirlenen turistik otelin işletilmesi için kayyım atanması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu adreste bulunan aboneliğin, mülk sahibi ... tarafından müvekkili kuruma başvurulmak suretiyle kiracı görünen şahsın işgalci olduğu, kira sözleşmesindeki imzanın sahte olduğundan bahisle kapattırıldığını, müvekkili idarenin işlemleri mülk sahibinin talebi ve kurum sunulan savcılık evrakları doğrultusunda yapıldığını, davanın reddini talep etmiştir. Dosya içerisine, Antalya ... SHM' nin ... sayılı dosyası ile Antalya ... ASCM' nin ... E. Sayılı dosyası getirtilmiş, Dava; abonelik sözleşmesinin tesis edilmesine yönelik muarazanın giderilmesi davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; aboneliğin devam etmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ......
Aynı konuda, davalı kurum tarafından başka bir eczaneye uyguladığı cezai şartın iptali istemi ile Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada ,mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince, davacı eczane tarafından verilen ilaca ilişkin sağlık raporunun ve reçetenin sahte olduğu Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/80 esaslı dosyası ile yapılan yargılamadan anlaşıldığından,davalı idarenin ceza işleminin doğru olduğuna, davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozma kararı üzerine ,mahkemece direnildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/13-267 esas,2015/1673 karar sayılı ilamı ile davacının sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve kendilerine ibraz edilen sahte reçete ve raporlarda belirtilen ilaçları teslim ederken sözleşmeye aykırı davrandıkları, davalı kurumun işleminin hukuka uygun olduğu gerekçeleri ile direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ve bozulmasına karar verildiği de kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı, davalı kurum ile imzalanan 2007 yılı protokolünün 2001 yılında tespit edilen muvazaa nedeniyle süresiz olarak feshedildiğini, her protokol ve tip sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu dönem için uygulanabileceğini,2007 yılındaki sözleşmenin 2001 yılındaki muvazaa tespiti nedeniyle feshedilemeyeceğini ileri sürerek, fesih işleminin iptaline, sözleşmenin devamına ve muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ... 1....
Somut olayda; dava kurum işleminin iptali talebi olup, ödeme emri düzenlenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. İstinafa konu ihtiyati tedbir talebi davanın esasına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiği, yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağı düzenlemesi karşısında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu itibarla, mahkemece, bankacılık işleminden kaynaklanan muarazanın giderilmesi talep edilen ve ticari dava niteliğinde bulunan işbu davada, asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğunun nazara alınması ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi 26/11/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 2180 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak, 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan ve 18/01/2013 tarihinde kesinleşen Orman Kadastrosu çalışmasına göre 2180 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığını, bu sebeple dava konusu 2180 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına kayıt ve tescili, taşınmaza vaki müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve parsel üzerindeki muhdesatların kal'ine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2180 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Yönetimi 26/11/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 2181 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak, 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan ve 18/01/2013 tarihinde kesinleşen Orman Kadastrosu çalışmasına göre 2181 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığını, bu sebeple dava konusu 2181 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına kayıt ve tescili, taşınmaza vaki müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve parsel üzerindeki muhdesatların kal'ine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2181 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2354 parsel sayılı davalılara ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliği ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan tapu kaydının iptali, tescil, müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21.02.1980 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 18.12.2012 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastro çalışması sırasında 2354 parsel sayılı 1.766,0 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamananaşımı nedeniyle belgesizden, tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir....