KARAR Davacı; davalı kurum ile arasında akdedilmiş Bağ-Kur Sigortalılarına Türkiye Eczacılar Birliğine Bağlı Eczaneler tarafından İlaç Sağlama Protokolünün, davalı kurum tarafından 1-r maddesi gerekçe gösterilerek haksız olarak feshedildiğini, bu fesih işleminin akabinde açtığı dava sonucu ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/83 sayılı kararı ile fesih işleminin iptaline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay’ca onandığını, mahkeme tarafından hukuka aykırılığı tespit edilmiş olan fesih işlemi neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.00 TL. maddi, 25.000.00TL. manevi olmak üzere toplam 75.000.00 TL. tazminatın fesih işlemi tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama esnasında ise davacı ...'ın dava dosyasında talep etmiş olduğu bedeli ...'na 20/03/2009 tarihli temlikname ile temlik ettiği anlaşılmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi'nce, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 2016/41 esas 2016/353 karar sayılı kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 2017/59-2017/255 karar sayılı kararının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı eczacı, şeklen sahih, içerik itibariyle sahte reçeteleri kabul ettiğinden bahisle sözleşmesinin 3 yıl süre ile feshedildiğini, her üç reçetenin de sahte olmadığını, ilgili doktor tarafından düzenlenip imzalandığını, devlete fatura edilen ilaç kupürlerinin orijinal olduğunun tespit edildiğini, her üç reçetede de ilacı alan şahsın adı soyadı ve imzasının mevcut olduğunu ileri sürerek; protokolün feshine ilişkin işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 29/04/2015 tarihli işleminin iptali ile muarazanın meni kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, davalı kurumun, davacının yapmış olduğu eczacılık faaliyetleri kapsamında usulsüz olduğu gerekçesi ile reçete bedellerinin ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu olaya ilişkin bilirkişiden rapor alınmıştır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, davacının protokolün hangi hükmüne uymadığı hususunda açık ve net bir bilgi bulunmadığı gibi, ilgili Kurum müfettişlerince düzenlenen 06/02/2015 tarihli ve 01 sayılı soruşturma raporunun tamamının dosyada olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı kurum ile ilaç temini hususunda sözleşmesinin olduğunu,davalı kurum tarafından 18.12.2006 tarihli yazı ile sözleşmenin 3 yıl süre ile feshine karar verildiğini,... 5....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Talep; kurum işleminin iptali için açılan davada, iptali istenen işlemdeki cezai şartın davalı kurum tarafından dava sonuçlanıncaya kadar davacının alacaklarından kesilmemesi yönünde tedbir karar verilmesi istemine ilişkin olup, davaya konu davalı kurumun işlemindeki davacı eyleminin sübutunun ve eylemin taraflar arasındaki protokol hükümlerine uygun olup olmadığının yapılacak olan yargılama sonucunda ortaya çıkacağı dikkate alındığında uyuşmazlığın tarafı olan davalı kurumun tek taraflı olarak uygulamış olduğu işlemdeki cezai şartın dava sonuçlanıncaya kadar davacının alacağından kesilmemesi yönündeki tedbir kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ve HMK'nın 389 ve devamı maddelerindeki ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin...
Belediyesinin sınırları ... ili mülki sınırları olarak belirlendiğini, bu sebeple ... ilinde içme suyu ve kanalizasyon konusunda tek yetkili ve görevli kurumun hukuken müvekkili kurum olduğunu, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde su ve kanalizasyon hizmetleri sunmak münhasıran su ve kanalizasyon idarelerinde ... ilinde... Müdürlüğüne ait olduğunu, ... ve ... sayılı Kanunlar gereği ve hukuka uygun olarak, Bakanlık tarafından daha önce alınan olurlar iptal edilerek tesislerin işletme haklarının Kuruma verildiğini resen tespit edilecek sebeplerle işlemlerin müvekkil Kurum bakımından harçsız yapılmasına davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, muarazanın men'i ve tevdi mahalli tayinine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davalı kurum tarafından yapılan faturalandırmaların yapıldığı tarih itibariyle davalı kurumun yetkisinde olup olmadığının istemine ilişkindir. Antalya ... İdare Mahkemesinin ... - ... E.K....
Dava, kurum işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki belgeler, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Oysa, davacı vekili tarafından işbu davada davalı Kurum idari işleminin iptali talep edilmemiş olup, davalı tarafından çıkarıldığı iddia edilen muarazanın giderilmesi ve tescilli markalarının kullanımının hukuka uygun olduğunun tespiti talep edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafından davalı Kurumun şartlı tadilat izni verilmesine ilişkin işleminin iptali için esasen idari yargıda dava açılması mümkün iken adli yargıda işbu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....