Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

arasındaki sözleşme, SUT ve mevzuata aykırı olduğunu beyanla, davalı kurum işleminin iptali ile davacının davalı kuruma 98.954,04 TL borçlu olmadığının tespitine ve kurum işleminin uygulanmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

Damla Konut Yapı Kooperatifi adına girişilen; 2019/017306 Takip Numaralı 58.062,14 TL miktarlı borca ilişkin ödeme emrinin iptaline ve müvekkilimizin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, tasfiye olmuş ve ticaret sicilinden terkin edilerek hükmi şahsiyeti sona ermiş olan s.s.damla konut yapı kooperatifi adına gönderilen ödeme emri tebliğatının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava; davacıya gönderilen ödeme emrinin borca konu dönemleri itibariyle zaman aşımı nedeniyle iptali ve borçtan sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin iptali ve yersiz aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın esası 6552 sayıl Yasanın geçici 54. maddesi kapsamında değerlendirilerek davacının hizmet sürelerinin kabul edildiği, bu konuda davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer işlemlerin SGK tarafından yerine getirilmesine, karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    "İçtihat Metni" Davacı, almış olduğu ölüm aylıklarından dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, borca ilişkin takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava; boşandığı eşi ile yeniden evlenen ve boşanma sonrası ölüm aylığına bağlanan davacıdan, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca yersiz ödenen aylıkların tahsiline ilişkin kurum işleminin iptali ile davacının davalı kuruma borçlu almadığının tespiti istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulü ile kurum işlemin iptali ile davacının bu işlem nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....

      Mahkemece, derdestliğe esas görülen dava yersiz aylık ve sağlık giderleri nedeniyle yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkin olup, derdest kabul edilen dava ise, kurum işleminin iptali ve kuruma borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Bu durumda, her iki davanın konusunun aynı olduğundan söz edilemez. Daha önce açılan dava ile, eldeki dava aynı dava sayılmayacağından, dava şartı gerçekleşmiş olmakla, mahkemece, işin esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak, dairemizin kararı yazılırken, davacının talebi “Kurum İşleminin İptali ile davacıya 01.03.2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması” şeklinde olmasına rağmen, sehven “kesilen yetim aylığının tekrar bağlanması, kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle tahsili, borçlu olmadığının tespiti ve aksi yöndeki kurum işleminin iptali” şeklinde yazıldığı, bu hususun maddi hataya dayalı olduğu ve HUMK'un 459. maddesi gereğince talep halinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, Dairemizin 09.03.2015 tarih ve 2014/4489 E. - 2015/4633 sayılı ilamındaki davacının talebi ile ilgili bölümün, davacının talebine uygun şekilde yazılması gerektiği anlaşılmıştır....

          sürerek,sözleşmeye aykırı davranış olmadığından kesinti kararının iptali ile kesinti borcunun olmadığının tespiti ile kesintinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kurum işleminin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine,davalı Kurum lehine 300,00 TL dilekçe yazım ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir....

              Şirketin merkezi ve adresi Kars olmasına rağmen tebligat, davacı adına ve ....yerleşim adresine çıkarılmıştır. ........, şirket ile birlikte yöneticiler ve hissedarlar da Kurum borcundan sorumlu olduklarından uygulamada yöneticiler ve hissedarlar aleyhine takip yaptığında ödeme emirlerine sorumlu olduğu şirket adını yazmaktadır. Yani, ödeme emrine şirket adı yazılarak hem şirket hem de yönetici ve hissedar aleyhine takip yapabilmektedir. Davacı yukarıda belirtildiği gibi, kendi adına gelen ödeme emri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı Kurum ise cevap dilekçesinde, “(…) söz konusu ödeme emri ile davacının şirket ortaklığı ve mesul müdürlüğü nedeniyle sorumlu olduğu, 2009/6-7. aylara ait Kurum alacaklarının, davacının şirketteki hisse oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.135,57 TL alacağın ödenmesi talep edilmiştir. (..)...

                UYAP Entegrasyonu