Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesine ait Ek-12 formu gelmeden teminatın serbest kalmasına yol açarak idare aleyhine 390.210 TL kurum zararı oluşmasına sebebiyet verdiğini, serbest kalan teminatın anılan davadışı şirketten tahsil edilemediğini, bu durumun müvekkili kurum müfettişlerince hazırlanan soruşturma raporu ile ortaya çıktığını belirterek anılan miktarda kurum zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava tarihi itibariyle doğmuş bir kamu zararı bulunmadığını, 19/10/2006 tarih ve 26324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinde yer alan tanıma göre davalıya atfedilen olayın vuku bulmasıyla henüz bir ÖTV borcu doğmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, Körfez 2....

    Valiliği adına İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 27/06/2001 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar ... Ltd. Şti. ve ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünde esastan reddine dair verilen 22/10/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacı ile davalı ...'nın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar ......

      İhtisas Kurulu tarafından tespit edilen % 4 maluliyet oranı esas alınarak yapılan hesaplamada 39.025,90TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, S.G.K. Niğde Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün Sayın Mahkemeye sunduğu 25/12/2017 tarihli yazı cevabı ve ekinde yer alan belgeler incelendiğinde; davacıya trafik iş kazası nedeniyle Kurum tarafından S.G.K. Kurum Sağlık Kurulu Kararı ile belirlenen % 57 maluliyet oranına istinaden bağlanan sürekti iş göremezlik gelirinin peşin sermaye değeri toplamının 195.373,82TL olduğunun belirtildiğini, davacıya S.G.K. tarafından bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin peşin sermâye değerinin; davacı için hesaplanan sürekli iş göremezlik zarar tutarlarının üzerinde olduğu tespit edildiğini" rapor etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/09/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava; 03.12.2008 tarihli trafik iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir. 5510 sayılı Kanun'un “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” başlıklı 93. maddesinin 3. fıkrasında; “Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.” hükmü yer almaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yargılama aşamasında alınan 01/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda, katılan kurumun gerçek zararı olan vergili ve cezasız miktarın 12,64 TL olarak belirlendiği, kurum yazısında ise sanığın borcunu taksitlendirdiğinin bildirilmesi karşısında; sanığın kurum zararı olan 12,64 TL'yi ödeyip ödemediği ilgili kurumdan sorularak, sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi; aksi takdirde; sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği...

              Somut olaya gelince; davalının 2006 yılında kurum izniyle kiraladığı aracın kurum ve personelin kurumun işlerinin gerektirdiği hizmette kullanıldığı, 2007 yılında da ihtiyaç doğrultusunda sözleşmeye devam edildiği tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Kurumun ihtiyaçlarının davacı ... tarafından karşılanması gerektiğinde de kuşku bulunmadığına göre .. bütçesinden gereksiz bir harcama yapılmamış, yani davacı zarara uğramamıştır....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/641 2019/844 DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı tarafından davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

                KARAR Davacı, asıl ve birleşen davalar ile davalıların eylemleri dolayısı ile açılan ihalelerde piyasaya göre pahalı mal temini suretiyle kurum zararı oluştuğundan bahisle bu zararın davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, ihale sürecindeki usulsüzlükler nedeniyle uğranılan kurum zararının tahsili istemine ilişkindir. İddianın özü ihalelerde piyasa fiyatına göre pahalı mal alınması olup, mahkemece hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda bu durumun doğru olduğu ancak ihale prosedürünün yasaya uygun yerine getirildiği mütalaa edilmiş, bu gerekçe ile davacının herhangi bir zararı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir....

                  Temyize konu toplam kurum zararı ile kabul edilen kısım gözetildiğinde, davacı kurum vekilinin temyiz isteminin karar tarihi itibariyle 58,800,00 TL' lik temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı belirgin olduğundan, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin "temyiz yoluna başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine" ilişkin 14.01.2020 tarihli EK KARARININ ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu