Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, yurtdışında geçirdiği süreleri borçlanabileceğinin tespitine, kurumca yaratılan muarazanın menine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 3201 sayılı Kanun'un 1.maddesi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir....

    Emekli Sandığı ve SSK'dan olan alacakları üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasına ve 50.659,18 TL kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl davada davacı yanın davasının kabulü ile; davalı kurum tarafından 20/07/2005 tarih ve 79084 sayılı yazı ile davacı eczanenin 2004 yılına ilişkin sözleşmesinin 7 yıl süre ile feshine, işleme konu fatura bedeli 7.773,28 TL, faizi olarak hesaplanan 4.259,49 TL, protokolün 22. maddesine göre 5 katı para cezası olan 38.666.400.707 TL ile birlikte toplam 50.659.17 TL'nin davacıdan tahsiline ilişkin işlemin iptali ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan cezai işleminin haksız olduğunun tespiti ile bu husustaki taraflar arasındaki muarazanın men'ine ilişkindir....

      Davalı kurum, kurumla anlaşması feshedilen veya anlaşması olmayan eczanelere ait reçetelerin kuruma fatura edildiği gerekçesi ile protokolün 1. maddesinin (a) fıkrasına dayanarak sözleşmeyi fesih etmiş, davacı fesih işleminin iptalini istemiştir. Davalı kurum fesih işlemi ile kendisi ve diğer kamu kuruluşlarını da etkiler şekilde davacı ile muaraza yaratmıştır. Davacı tarafından açılan dava mahiyeti itibariyle muarazanın meni niteliğindedir. Dairemizin ve Yargıtay’ın istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece, işin esasına girilerek ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu davalı kurum ile sözleşmesinin, kurumun sigortalılarına ve hak sahiplerine usulsüz ilaç verildiği gerekçesiyle 3 yıl süreyle feshedildiğini,feshin haksız olduğunu ileri sürerek, iptali ile muarazanın menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,yedi adet reçetedeki usulsüzlüğün davacının kötü niyetini göstermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak fesih edildiği iddiası ile muarazanın giderilmesi talebiyle açılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu davalı kurum ile sözleşmesinin, kurumun sigortalılarına ve hak sahiplerine usulsüz ilaç verildiği gerekçesiyle 3 yıl süreyle feshedildiğini,feshin haksız olduğunu ileri sürerek, iptali ile muarazanın menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,yedi adet reçetedeki usulsüzlüğün davacının kötü niyetini göstermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak fesih edildiği iddiası ile muarazanın giderilmesi talebiyle açılmıştır....

            Mahkemece; sahte reçeteden dolayı kurumu zarara uğrattığı iddia olunan davacının kasıtlı olarak anılan filleri işlediğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından, usul ekonomisi de nazara alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın davanın kabulüne, davalı Kurum tarafından tesis edilen 10/11/2010 tarihli davacının 2 yıl süre ile sözleşmesinin feshine ve 623,19 TL tahrifatlı reçete bedelleri ile 3.115,95 TL cezai şartın yine 428,11 TL reçete bedellerinin ve 10,000 TL cezai şarta ilişkin kurum işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından istinaf edilmiştir....

              Davalı, asıl ve birleşen davalarda kurum işleminin doğruluğu ve sözleşmeye uygunluğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3-Davacı, davalı kurum tarafından 21.05.2012 Tarih 9.327.150 sayılı yazı ile 2009 yılı ... .’nün 6.3.3., 6.3.12, 6.3.24 ve ıslahen 4.3.6 maddeleri uyarınca verilen cezai şart ve fesih işleminin iptali istemi ile eldeki davayı açmış, davalı, davacının sözleşme hükümlerine uygun davranmadığını, eczanesinden ilaç alınması konusunda yönlendirmede bulunduğunu, bu durumun, davacı eczane tarafından kuruma fatura edilen reçetelerin incelenmesi sonucunda anlaşıldığını savunarak davanın reddini karar verilmesini istemiştir....

                  Kaldı ki, davacı tarafından Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü aleyhine sözleşmenin feshi işleminin iptali istemi ile açılan dava Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 19.02.2008 tarih ve 2007/295 Esas 2008/62 Karar sayılı kararı ile reddedilerek temyiz incelemesinden de geçerek kesinleşmiştir. Ayrıca davacı gibi sözleşmesi aynı nedenle feshedilen Zülbiye Hocaoğlu tarafından davalı kurum aleyhine açılan sözleşmenin feshinin iptali davası Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 10.05.2006 tarih ve 2005/468 Esas 2006/168 Karar sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu kararın temyizi üzerine Dairemizin 22.11.2006 tarih ve 2006/11094 Esas 2006/15285 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. O halde, az yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                    Dosyanın incelenmesinde; davanın davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın kaldırılmasına yönelik muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olduğu ve kısmen kabul edildiği görülmekle; dava konusu reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi uygun görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu