Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince itirazın iptali istemli davanın iş mahkemelerince görüleceğine 2015/17464 K. sayılı karar ile 22.10.2015 tarihinde karar verildiği, öte yandan davalı-birleşen dava davacısı tarafından 17.02.2016 tarihinde kurum işleminin iptali istemli işbu davanın açıldığı, ... 12. İş Mahkemesince 17.05.2017 tarihinde kurum tarafından açılan itirazın iptali istemli dava ile ... vekili tarafından açılan kurum işleminin iptali istemli davanın birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi ... 12. İdare Mahkemesi ve ... 1. İş Mahkemesi arasında, ödenen yersiz aylık ve sağlık giderlerinin kesilmesi ve iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemi nedeniyle ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 30.12.2013 tarih 2013/1646 E. - 2013/1859 K. sayılı kararda idari yargı yerinin görevli olduğu belirtildiğinden bu uyuşmazlığın artık çözüm ve görüm yerinin idare mahkemelerinin olduğu açıktır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, Dosya İçeriğinden de anlaşılacağı üzere toplanan deliller anılan karar açısından yeterli olmadığı, yeterli inceleme yapılmadan ve dava sübut bulmadan dosya karara bağlandığı, henüz dosyanın tekemmül etmediğini belirterek mahkeme kararının bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, dava konusu kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

    Somut olayda davacının istemi, aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile kesilen aylıklarının tahsili olup, hükmün gerekçe kısmında kurum işleminin yerinde olmadığı, davacıya bağlanan aylığın geçerli olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında; davalı kurum tarafından "davacının babasından aldığı ölüm aylığının iptali ve borç çıkarma" işleminin yerinde olmadığından reddine şeklinde hüküm kurulması, gerekçe ile hüküm arasında açık çelişki oluşturmaktadır. Mahkemece, hem gerekçe ile hüküm arasında hem de hüküm kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11....

      Zira uyulan bozma ilamımızda, davanın, kurum işleminin iptali, kesildiği tarih itibariyle aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olduğu belirtildikten sonra, sonuç olarak “…mahkemece eksik inceleme sonucu, davacı hakkında Kurumca 96. maddenin 1. fıkrasının hangi bendinin uygulandığı açıklıkla belirlenip böylelikle Kurum işleminin borç tahakkuku yönünden yerinde olup olmadığı ortaya konulmaksızın davanın tümüyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” hususları belirtilmiş olup, her ne kadar mahkemece, davacı hakkında 5510 sayılı Kanun’un 96. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılması gerektiği belirtildikten sonra talebe göre davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının talepleri içerisinde, bozma ilamımızda da ayrıca belirtildiği üzere menfi tespit istemi olduğundan, mahkemece bu husus yönünden de karar verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aksi Kurum işleminin iptali, sigorta başlangının belirlenmesi ve borçlanmanın 4/1-a madde kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde istemin henüz usulüne uygun olarak düzenlenmiş ödeme emri olmaması gerekçesiyle dava şartı bulunmadığından bahisle, davanın usulden reddine, karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Her ne kadar dava ödeme emrinin iptali istemi ile açılmışsa da; dava dilekçesine ekli ve iptali istenen kurum işleminin yersiz ödenen aylıkların istirdatına ilişkin olan borç bildirim belgesi olduğu, buna göre eldeki davanın kurum işleminin iptali ile menfi tespit istemli olduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali istemi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Aksi kurum işleminin iptali,yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen borçlanmaya esas sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğinin tespitine yönelik davacı isteminin, Dairemizin 27.06.2013 günlü borçlanmanın gereğine dair uyulan bozma kararı kapsamında yapılan kısmi borçlanma işlemi nedeniyle,konusuz kalan davacı istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; yargılama sırasında yapılan borçlanma işleminin, Dairemizin anılan bozma kararı kapsamında ve bozmanın gereğinin yerine getirilmesi amacıyla yapılmış olması, giderek, bu yöndeki uyuşmazlığın halen kurumca sürdürülüyor olması nedeniyle konusuz kaldığından bahsetmek mümkün değildir.Şu halde, anılan davacı istemlerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                İş Mahkemesi Dava, davacı şirketin asgari ücret desteğinden yararlandırılmamasına ilişkin Kurum işleminin ve tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının iptali, ödenen prim ve gecikme cezasının yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                  Mahkemece, aksi kurum işleminin iptaliyle 01.12.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle davanın kabulüne karar verildiği halde, dava ve uyuşmazlığa konu yapılan, birikmiş aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkin davacı istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu