Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalının kooperatifin üyesi olduğunu, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak müvekkile tahsis edilen taşınmazın tapusunun müvekkili adına tescil edilmediğini, diğer davalıların ise kooperatiften alacakları nedeniyle taşınmaz üzerine haciz koydurduklarını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını ve tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif davaya cevap vermemiştir. Diğer davalıların ortak vekili, davanın İcra Tetkik Mercii’nde görülmesi gerektiğini, süresinde açılmadığını, kura sonucu mülkiyetin davacıya geçmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    , bu kura sonucuna göre 1 numaralı daire T1 2 numaralı daire T2 3 numaralı daire T3 ve 4 numaralı daire ise T2'a ait olduğunu, tarafların anlaşarak kura sonucu dairelere sahip olduklarını ancak davalı tarafın çekilmiş olan kura sonucuna, başlarda uymuş olsa da daha sonralarda kura sonucuna uygun hareket etmeyerek müvekkillerine ait olan daireler hakkında hak iddia etmeye başlamış olduğunu, hatta daha da ileriye giderek müvekkillerine ait daireleri işgal ederek müvekkillerinin dava konusu taşınmazlara girmesini dahi engellediğini, davalının şuanda müvekkili T1 ait olan 1 numaralı dairede oturduğunu, müvekkilinin 2022 yılı kurban bayramında dairesine yerleşmek için hazırlıklarını tamamlamış olduğunu, hatta dava konusu daireye eşyalarını bile taşıttığını, ancak davalı tarafın, 1 numaralı daireye girerek halihazırda orada oturduğunu ve müvekkiline ait olan eşyaları ise evin dışına attığını, davalı tarafla şifahen yapılan görüşmelerin de sonuçsuz kaldığını belirterek, öncelikle dava konusu taşınmazın...

    Somut olayda, taraflar arasında konut satışı söz konusu olmadığı, davalılara kura sonucu düşen Kooperatif dairesinin beğenilmemesi üzerine, başka bir daire ile değiştirilmesi için verilen teninat bonosunun iptaline ilşkin olduğu ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlere ve dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, itirazin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ın 31/03/2007 tarihinde yapılan genel kurulda alınan karar gereğince ödemesi gereken 12.300,00 TL'yi ödemediği, 18/06/2005 tarihindeki genel kurulda yapılan kura çekilişinde C1-12 nolu dairenin ...'a çıktığı 24/06/2007 tarihinde yapılan genel kurulda dairelerin numaralandırılması hususunda yetki verildiği, bu karara istinaden C1 nolu dairenin ...'a tahsis edildiği, katılanın da beyan ettiği şekilde C1-12 nolu dairenin kooparatifte karı-kocanın aynı anda hak sahibi olamayacağı kuralına istinaden ... adına olmayıp eşi ... adına olan 12 nolu dairenin müşterek kızları adına tahsis edildiği, her ne kadar kura çekiminde C1-12 nolu daire ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVALILAR : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı bulunan müvekkilinin akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ortaklıktan ihracına karar verildiğini, ihraca esas alınan ihtarnamelerin usulsüz bulunduğunu, davacının ihracından sonra kooperatife yaptığı ödemelerin kabul edildiğini, kur'a sonucu hissesine isabet eden konutun davalı ...’a tapuda devredildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline, tapudaki kaydın iptali ile davacı adına tesciline, bu talepler kabul edilmediği takdirde şimdilik 20.508.-Euro’nun tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapui iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin kura çekiminde müvekkiline isabet eden ... mah. ... mevkii, 16 parsel, 572 ada, A-1 blok, Kat:2 6 no.lu dairenin tapusunun müvekkili adına tescil edilmesi gerekirken kooperatif adına kayıt edildiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin hiçbir kesintiye uğramadığını ve halen aidatlarını da ödediği ileri sürerek yolsuz ve usulsüz tescilin iptali ile taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın; taksim, satış ya da denkleştirme suretiyle giderilmesine karar verilebileceği, ancak yerel mahkemenin bu yollardan kura durumuna göre taksim yolunu seçtiğini, Mahkemenin bu kararının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın niteliği, konumu ve büyüklüğü itibariyle kura yoluyla taksim edilmeye elverişli olmadığını, bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu, kura edilen bölümlerin maddi değerlerinin birbirine denk olmadığını, mirasçılar tarafından bu haliyle kullanılması ve taşınmazdan yararlanmalarının da mümkün olmadığını dava konusu taşınmazın bir bütün halinde satışa konu olması yerine, taksim edilerek parça parça satışa konu olması, taşınmazın toplam değerini de düşüreceğini, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde denkleştirme yapılarak paylar arasındaki eşitliğin sağlanması gerektiğini ileri sürerek...

              Davacının 1.5.2008 tarihi sonrası için yaşlılık aylığı bağlanması yönünden Esnaf ... sigortalısı sayılmasına ihtiyacı olmamasına rağmen davacının vergi kaydının 7.8.2002 tarihinde başlayıp halen devam ettiği yine oda kaydının 7.8.2002 tarihinden başlayarak halen devam ettiği 1.5.2008-1.8.2008 tarihleri arasında primi ödenen dönem yönünden 1479 sayılı Yasa'nın 24.maddesi uyarınca zorunlu sigortalı niteliklerini taşıdığı anlaşılmakla bu dönem yönünden Bağ-Kura ödenen primlerin iadesine karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek Bağ-kura ödenen primlerin iadesi yönünden yazılı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,6.5.2010 gününde oy birliği ile karar verildi....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacının, mirasçılar adına tescil talebini bilahare miras payına hasrettiği, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiği, kura usulüyle yapılan paylaştırmada davacıya da yer isabet ettiği, ancak davacının borçları nedeniyle tapu kaydını üzerine almayıp fiilen taşınmazda tasarruf ettiği, muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine; paylaştırma kapsamında davacı-karşı davalıya isabet eden taşınmazların devri gerektiği gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile karşı davacı ... adına kayıtlı dava konusu 38444 ada 4 parselin 1/2 payının iptali ile karşı davalı ... adına tesciline, yine karşı davacı ... ile karşı davalı ... üzerine elbirliği mülkiyet şeklinde kayıtlı olan dava konusu 38286 ada 13 parsel sayılı taşınmazda karşı davacı ... adına kayıtlı 5/6 paydan 1/30’ unun iptali ile karşı davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

                  UYAP Entegrasyonu