Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacının, mirasçılar adına tescil talebini bilahare miras payına hasrettiği, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiği, kura usulüyle yapılan paylaştırmada davacıya da yer isabet ettiği, ancak davacının borçları nedeniyle tapu kaydını üzerine almayıp fiilen taşınmazda tasarruf ettiği, muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine; paylaştırma kapsamında davacı-karşı davalıya isabet eden taşınmazların devri gerektiği gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile karşı davacı ... adına kayıtlı dava konusu ... ada 4 parselin 1/2 payının iptali ile karşı davalı ... adına tesciline, yine karşı davacı ... ile karşı davalı ... üzerine elbirliği mülkiyet şeklinde kayıtlı olan dava konusu 38286 ada 13 parsel sayılı taşınmazda karşı davacı ... adına kayıtlı 5/6 paydan 1/30’ unun iptali ile karşı davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

    D... numaralı taşınmazlar çıktığını, 1998 yılından sonra yapılan çekilişten sonra tadilat projesi yapılarak yeni haliyle 2007 yılında ruhsat alındığını, 1998 yılında yapılan kura ile 120 olan daire sayısının bodrum katındaki dairelerin de ruhsatlandırılması neticesinde 2007 yılında 141 sayısına ulaştığını, böylece kura çekimi esnasında var olan daireler fiili olarak aynı kalsa da bodrum katlarının eklenmesi ile yapılan tadilat nedeniyle çekilişte belirlenen taşınmaz bilgilerinin kat ve kapı numaralarının değiştiğini, değişen yeni kapı numaraları ile tapuda devir işlemleri yapıldığını, bunun sonucu olarak davacıya 1998 yılındaki kura çekiminde çıkan ... blok ... kat ... numaralı daire yeni haliyle ... blok ... kat ... numaralı daire olurken, ... Blok ... kat ... numaralı dairenin ise ... Blok ... kat ... numaralı daire olduğunu, İSKİ abonelik bilgileri incelendiğinde, ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 24.10.2011 gün ve 2011/885 Esas 2011/1232 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalın kurulduğu tarihten 2000 yılına kadar müdürlüğünü yaptığını, davacıya hitaben aidat ödemediğinden bahisle ihtarname keşide edildiğini, davacının ise müdürlük görevi nedeniyle alacağının bulunduğunu ve takas yapılmasını istediğini, sonrasında genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, kur'a çekiminin davacının katılımı olmadan yapıldığını, davacı kooperatif üyesi olduğu halde adına bağımsız bölüm belirlemesi yapılmadığını ileri sürerek, 12.07.2003 tarihli kur'a işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 765 s TCK'nun 525/b-2, 80, 59,72 ve 647 sy.nın 4-6 mad göre erteli 4277 YTL apc Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin sanığın ölen annesine ait bankamatik kartı ile en son maaş çekiminin yapıldığı 12.03.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun vasfındaki vaki değişiklik nedeniyle “bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş sistemi kullanarak haksız yarar sağlama” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 12.03.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği...

          Pursaklar şubesindeki hesabına havale edildiği ve hemen akabinde saat 10.30'da bankanın Kurtköy ... bankamatiğinden bu paranın çekildiği anlaşılan olayda; Sanığın suçlamaları kabul etmemesi ve olaydan birkaç gün önce banka kartının Sefaköy'deki bankamatikte sıkıştığını ve alamadığını savunması karşısında maddi gerçeğin meydana çıkması açısından; 1- Sanığın suç tarihi itibariyle kullandığı GSM hattının tespiti ile katılanın kartından havale işleminin yapıldığı Şehremini şubesi ile para çekiminin yapıldığı Kurtköy/... şubesi civarında bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından HTS kaydının temin edilmesi, 2- Suç tarihi olan 21.05.2009 tarihinden önce 16.05.2009 tarihinde ve sonrası olan 06.06.2009 tarihinde para çekme ve yatırılma işlemlerinin kimleri tarafından ve hangi şube veya bankamatik cihazlarından yapıldığının araştırılması ve buna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının...

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne kayıtlı S.S. ......

                Mahkemece; iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre; davalıya kura sonucu düşen evde imar mevzuatı bakımından ruhsata tabi olmayan birtakım değişiklik yapıldığı, bu değişiklikler nedeniyle belediye tarafından ceza-i işlem uygulanmadığı, ferdileşme yapılmadığı; kura ile hak sahiplerinin evlerinde oturduğu gerekçesiyle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  da yeni bir mağaza açtıklarını, kendilerine hizmet etmeye geldiklerini belirterek katılanların ikametine girdikleri, katılanlara tencere takımı satmaya çalıştıkları, katılanların kabul etmemesi üzerine, sanıkların kura çektirerek hediye vermek istediklerini söyleyerek kura çektiklerini ve fırın kazandıklarını söyledikleri, akabinde tencere takımı karşılığında ...'a sözleşme imzalattıkları, ayrıca 50 TL para aldıkları, katılanların vageçtiklerinin söylemesi üzerine, 300 TL vermeleri halinde senetleri iptal edeceklerini söyleyerek olay yerinden ayrıldıkları, katılanların şikayetçi olması üzerine sanıkların çalıştıkları şirketin başka çalışanlarının gelerek tencere takımı ve fırını alıp sözleşmeyi iade ettikleri, ancak sanıkların aldıkları 50 TL parayı iade etmediklerinin iddia edildiği olayda, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olup dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının kooperatif üyesi olduğu, uyuşmazlığın, kura sonucu davacıya düşen dükkanın teslim edilmemesi nedeniyle olşan gelir kaybından kaynaklandığı ve davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle, karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı vekili, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunu, kura sonucunda 18 nolu dükkan çıktığını, davacının ödemelerini süresinde yapmasına rağmen, davalının dükkanın süresinde teslim edemediği ve tapusunu da veremediğini ileri sürerek, dükkanın teslim edilmemesi nedeni ile uğradığı kira gelir kaybının tahsilini talep etmiş olup, davacının kooperatif ortaklığına dayanmış olması nedeniyle uyuşmazlık kooperatifler hukukuna göre çözümlenecektir. Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre de bu davalar ticari dava niteliğindedir. Buna göre uyuşmazlığın, asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......

                      UYAP Entegrasyonu