"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan almış olduğu konut kredisini yeniden yapılandırdığını, bu yapılandırma işlemi sırasında 25/12/2012 tarihli revize komisyon ibareli dekont ile 1.714,20.-TL tahsil edildiğini, ayrıca davacıdan kredi kullanırken 13/06/2012 tarihli ve dosya masrafı ibareli dekont ile 1.000,00 TL tahsil edildiğini,tahsil edilen bu bedellerin yasal olmadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve yasaya aykırı olarak tahsil edilen 1.714,20 TL yapılandırma bedelinin 25/12/2012 tarihinden ve kredi kullanırken alınan 1.000,00 TL nin 13/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Mahkemece, gerçek kişi aleyhine açılan davada yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; kararın, HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. 3-Mahkemece, davalılar yararına maktu avukatlık ücreti takdir edilmiştir....
Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından davalı şirkete yapılmış ve özel dava şartı olarak hüküm altına alınmış usulüne uygun bir başvuru bulunmadığını, davacının bedensel özür oranı tam ve doğru olarak tespit edilmeden verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Kurulu’ndan alınan her iki Adli Tıp Kurulu raporu arasındaki özürlülük oranı açısından yer alan çelişkinin giderilmesi ve maluliyet oranının belirlenebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'na gönderilerek yeniden rapor aldırılması gerektiğini, kaza ile anksiyete bozukluğu arasında hukuki illiyet bağı varlığının ispata muhtaç olduğunu, raporda davacının anksiyete bozukluğu için ... Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nde tedavisinin sürdüğünün belirlendiğini belirterek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İstinaf talebinde bulunan davalı ......
Somut olaya bakıldığında; davacıda bulunan yüksek tansiyon ve diyabet olarak ifade edilen rahatsızlığın, poliçe tanziminden çok önceki bir dönemden beri mevcut olduğu ve davacının bu rahatsızlığını bildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu somut ve hukuksal olgulara göre davacıdaki rahatsızlığın aniden ortaya çıkan değil, seyahat öncesine dayalı olduğunun anlaşılması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Yargılama konusu olay ile ilgili olarak yaşları büyük sanıklar ... ve ... hakkında katılanı yaralama suçundan tefrik edilerek ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/57 Esas sırasında kayıtlı yargılama dosyasının fiili ve hukuki irtibat nedeniyle incelenen bu dosya ile birleştirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Kabule göre de; Yargılaması ayrı yürütülen yaşı büyük ...'ın oğlunun sünnet düğününe davet edilmeden gelen katılanın düğünü telefonu ile kayda almasından duyulan rahatsızlığın suça sürüklenen çocuğun babası olan yaşı büyük ...'ye iletildiği, ...'...
Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.06.2009 gün ve 2009/45 Esas, 2009/118 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: ... Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinden aldırılan 20.10.2008 tarihli raporda orta derecede mental retardasyon (IQ:30-40) saptanan mağdurenin beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğunun belirtilmesi, mağdurenin savcılık ve duruşma beyanlarında da bu rahatsızlığın gözleminin yapılması, mağdure ile amcasının oğlu olan sanığın aynı köyde yaşadıkları da nazara alındığında mağdurenin rahatsızlığının hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı hususunda yeniden rapor aldırılması sonuca etkili bulunmamış, sanığın ......
Mahkemece, davacı ...’un tedavi ve bakımında davalı Kuruma bağlı SSK Hastanesine yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı,bebeğin gözlerinde meydana gelen rahatsızlığın asıl sebebinin prematüre doğmuş olması gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. 5283 sayılı “Bazı Kamu Kurumu ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun”un 4/a maddesi uyarınca SSK Başkanlığına ait Sağlık birimleri Sağlık Bakanlığına devredilmiş, aynı Yasanın 4/c maddesi bu birimlerin sağlık hizmeti sunumundan kaynaklanan davaların Sağlık Bakanlığı husumeti ile yürütüleceğini öngörmüştür. Söz konusu 5283 sayılı Kanun 19.01.2005 tarihli ve 25705 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış; 10. madde uyarınca da 4/a ve 4/c maddeleri yayımı tarihinden 1 ay sonra yani 20.2.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. Maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. Maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hükmün 1 nolu bendinin silinerek yerine “ 880,00 TL’nin sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” 2 nolu bendin silinmesine, 4 nolu bentte yazılı “51,95 TL“ ibaresi yerine “60,11 TL“ ibaresinin yazılmasına, 5 nolu bentte yazılı “760,62 TL“ ibaresi yerine “880,00 TL” ibaresinin yazılmasına, 7 nolu bentte yazılı “28,13 TL“ ibaresi yerine “32,58 TL“ ibaresinin yazılmasına, ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafça rahatsızlığın giderilmesi amacıyla gönderilen süreli ihtarname 11.12.2014 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, yasal otuz gün içinde akde aykırılık giderilmemiştir. Davalı dava açıldıktan sonra 26.04.2015 tarihinde köpeğin yurt dışına gönderildiğini beyan etmiş ise de ihtarnamede tanınan yasal otuz günlük süreden sonra gerçekleşen vaki olan bu giderilme, doğmuş olan hakkı ortadan kaldırmaz. Bu durumda mahkemece akde aykırılık olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava, 05.11.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu malul kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 26.367,33TL maddi tazminatın ve 8.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yazısında davacıya ait sürekli iş göremezlik oranının %2,1 olarak bildirildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 2013 yılı Raporunda ise maluliyetin %18,2 olarak tespit edildiği; alınan kusur raporuna göre davalı işverenin %65, davacı sigortalının %35 kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. 1-Kabul ve uygulamaya göre dava nitelikçe, iş kazasında malul kalan sigortalının SGK tarafından karşılanmayan zararlarının giderilmesi istemine yöneliktir....