"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 75 parsel sayılı 12.619,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek ve davalı olduğu belirtilerek tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., daha önce kendisi tarafından açılan ve orman olduğu gerekçesiyle reddedilen dava nedeniyle çekişmeli taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında davalı olarak gösterildiğini, kendisinin çok uzun süredir taşınmazın kullanıcısı olduğu halde adına kullanım şerhi verilmediğini iddia ederek adına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davacının, kullanım kadastrosu sonucunda lehine kullanım şerhi verilen taşınmazın yüzölçümünün yanlış tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazın sınırında bulunan yol içerisinde kalan nizalı taşınmaz bölümünün, lehine kullanım şerhi verilen taşınmaza eklenerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 8....
ancak, 439 nolu parselin çap sınırları dışında olduğunun belirlendiği, hak düşürücü sürelerinde geçtiği, bu bölümün 439 sayılı parsele ilave edilecek biçimde, kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığı, 1469/A işaretli 1136,65 m2 bölümün hukukî durumunun 1468/A bölümü ile aynı olduğu, hak düşürücü sürelerin geçtiği, bu bölümün Hazine adına oluşan tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığı, yine 1470/A işaretli 3160,63 m2 bölümün hukukî durumunun da yine 1468/A ve 1469/A ile aynı olduğu, hak düşürücü sürelerin geçtiği, bu bölümde kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığı, 1476/A işaretli 235,36 m2 bölümün hukukî durumunun 1466/A bölümü ile aynı olduğu, taşınmazın 439 parselin çap krokisi sınırları dışında, orman kadastrosu sınırları dışında, ancak 1981 yılı kullanım kadastrosu sınırları içinde olup, hak düşürücü süreler geçtiği, 439 nolu parselin güneybatısında bulunan 1948 yılı orman kadastrosu sınırları içinde olduğu halde, yasaya...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parseller yörede 1989 yılında yapılıp,1991 yılında kesinleşen 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, 03.02.2010 tarihinde de 3402 Sayılı Yasaya 5831 Sayılı Yasayla eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosunda Hazine adına hali arazi olarak tespit edilmiştir. Davacı, 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parsellerin zilyedi olduğunu, kullanım kadastrosu kullanıcı olarak beyanlar hanesinde gösterildiğini belirterek dava açmış ise de, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi raporundan davacının kullandığı yerin 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parseller olmayıp, 722 sayılı parsele bitişik yer olduğu, kullanım kadastrosu dışında kaldığı anlaşılmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre; dava, mülkiyet iddiasıyla kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında 72 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan ve 24/02/1994 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışması ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tespit tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, askı ilânından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün bulunduğu hususu tartışmasızdır. Kadastro mahkemelerinde kullanım kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. ..... .........
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman tahdidi ile 21.5.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.Kullanım kadastrosuna başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır. Kullanım kadastrosu çalışmasına tâbi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; kadastro komisyonunun, 2/B niteliğiyle kesinleşen bir taşınmazın bu alan dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazların 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve kullanıcısının tespiti amacıyla dava açılabilir ise de tapuya tescili, ancak, 2/B niteliğindeki taşınmazların maliki Hazine tarafından istenebilir....
Kullanım kadastrosu olarak nitelenen, 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddede yer alan düzenlemeye göre; "6831 sayılı Kanun'un 2896 ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde, fiili kullanım durumları dikkate alınarak kim ya da kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı belirtilmek suretiyle taşınmazlar Hazine adına tescil edilir." Somut olayda davacı, yapılan kullanım kadastrosu sırasında davalı lehine kullanım şerhi verilen taşınmazın dedesi ...’ten kendilerine kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Ne var ki, mahallinde yapılan keşfe göre taşınmazı 1996 tarihinde satın alan ...'in fiili kullanıcısı olduğu, davacının murisi ... mirasçılarının taşınmaz üzerinde herhangi bir kullanımının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında,... Köyü, 180 ada 5 ve 212 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 457,69 m² ve 831,85 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve ... lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmişlerdir....
Kullanım kadastrosu, 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. maddesi gereğince, ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerle ilgili olarak, kadastro tespiti sırasında, taşınmazların fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek amacıyla yapılan bir kadastro çalışması iken; 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ise sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla yapılan bir kadastro çalışmasıdır....