Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz.” hükmünü içermekte olup bu maddeye göre yapılan kadastroda, orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tespiti yapılıp fiili kullanım durumları belirlenmektedir. Davacının mülkiyete ilişkin itirazı bulunmayıp, taşınmazın fiili kullanım durumunun tespitine itiraz ettiğine göre mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2011 günü oybirliği ile karar verildi....
"Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir....
Diğer taraftan, kullanım kadastrosu çalışmasına tabi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; idarenin, kullanım kadastrosu yapılması planlanan 2/B parselinin bir bölümünü kullanım kadastrosu yapılacak sınırlar dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazlar hakkında da 2/B parseli olarak ... adına tescil edilmesi ve kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması da mümkündür. Ancak, hangi birim ve hangi 2/B parsellerinde ne zaman ve hangi sırayla kullanım kadastrosu yapılacağını planlama hususunun takdiri idareye ait bulunduğundan, henüz kullanım kadastrosu çalışması yapılmayan 2/B parselleri hakkında, idareyi kullanım kadastrosu yapmaya zorlayacak şekilde adli yargı yerinde dava açılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ilçesi, ... mahallesi, 141 ada 1 parsel sayılı 3914,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve kullanım şerhi ile birlikte taşınmazın dere mutlak koruma alanında kaldığına dair şerh verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir....
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı Kanunla değişik Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenen taşınmazlara karşı askı ilân süresi içinde açılan davaları inceleme görevi kadastro mahkemelerine aittir. Kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara karşı açılmış davaları incelemek görevi kadastro mahkemelerine ait değildir. Davacının, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmemiş, 21.5.2012 tarihli uzman fen bilirkişi raporunda ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kuzey ve doğusunda kalan yaklaşık 3921 m²'lik orman sınırları içindeki taşınmaz hakkında dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemenin davanın görev nedeniyle reddine ve görevli dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekirken, davanın reddi şeklinde karar vermesinde isabet bulunmamaktadır..." gereğine değinilmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak Kadastro Müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır....
Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Demre Sulh Hukuk ve Kumluca Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı tarafça 2/B çalışmasına itiraz istemiyle dava açılmış, sulh hukuk mahkemesince, davanın Ek 4. maddeye itiraz süresinde açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro mahkemesince, kullanım kadastrosu sırasında taşınmazla ilgili herhangi bir sınır ve yüzölçüm çalışması yapılmadığı, tutanak düzenlenmediği, tutanağın 1979 yılında yapılan kadastro sırasında düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 276 ada 11 parsel sayılı 2.305,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak ağaçlık vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 276 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı ...'un fiili hakimiyetinde bulunduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazın tapu maliki olan ... tarafından, 6292 sayılı Kanun gereğince 13.11.2013 tarihi itibariyle davalıya satıldığı ve davalı ... adına tapuya tescil edildiği, bu durum karşısında davanın, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıktığı, zilyetliğin tespiti davasına dönüştüğü belirtilerek, mahkemece taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, davalının kabul beyanında bahsi geçen dairenin kesin olarak hangi daire olduğunun tespit edilmesi ve bundan sonra davalının vaki kabul beyanı da gözetilerek, davacının tespit edilen dairenin zilyedi olduğuna ilişkin hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir....