Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu taşınmazın önceden ... kullanımında iken satış sözleşmesi ile ...'a, bu kişi tarafından satış vaadi sözleşmesiyle ...'a, bilahare sözü edilen kişi tarafından da satış sözleşmesi ile davacıya devredildiği ve 1999 yılından beri taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 1943 yılında orman tahdit sınırları içerisinde kalıp, 1973 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışması sırasında orman olarak tescil harici bırakılan dava konusu taşınmaz, 1982 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit edilmiş, bu tespite karşı, itirazı Kadastro Komisyonunca reddedilen ... tarafından açılan “tespitin iptali ve adına tescil” isteğine yönelik davanın yargılaması sonucunda Üsküdar Tapulama Hakimliği’nin ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı Sabdri Veral vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için : 1- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosunun hangi tarihte yapıldığı ve hangi tarihlerde ilân edilerek kesinleştiği kadastro müdürlüğünden sorularak alınacak cevabî yazının, 2- Yörede genel arazi kadastrosu yapılmış ise, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir orijinal kadastro paftasının fotokopisinin kadastro müdürlüğünden istenerek, 3- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın ek 4 maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir kullanım kadastrosuna ait kadastro pafta örneğinin, 4- Genel arazi kadastro paftası ile kullanım kadastrosuna ait kadastro paftası birbiri ile çakıştırılarak çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri...

      Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, dayanılan vakıa ve olayları ileri sürmenin taraflara, hukuki nitelendirme yapmanın ise mahkemeye ait bir görev olmasına, tesis kadastrosu sırasında hangi nedenle olursa olsun tescil harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlemeyen bir taşınmazın uygulama kadastrosu çalışmalarıyla tapuya tescil edilmesine hukuken olanak bulunmamasına, zira bu durumun ölçü, sınırlandırma yada tersimat hatası değil tesis kadastrosu sırasında tapu ve mülkiyet sınırları dışında bırakılan taşınmazın tapuya tesciline ilişkin bir mülkiyet ihtilafı olmasına, mülkiyete ilişkin uyuşmazlıkların ise uygulama kadastrosunda ve uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacak olmasına, kaldı ki kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında...

      Kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan taşınmazlarla ilgili davanın dinlenebilmesi için, idareye başvurularak taşınmazda kullanım kadastrosu yapılmasının sağlanması gerekir. Somut olayda da dava, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak haritasında gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkindir. Mahkemenin idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapması mümkün bulunmadığına ve taşınmazın öncesi orman olduğuna göre, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, 3402 sayılı yasaya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacının eşinin kullanımında olduğu ve eşi...'nın öldüğü kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı, 101 ada 19 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini iddia etmiş, yapılan keşif neticesinde eksikliğin yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazda kaldığı anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 25. maddesine göre, Kadastro Mahkemesinin görevi hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla sınırlı olup, tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında açılacak davalar genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, re'sen göz önüne alınması gerekir....

          P.5 sayılı orman içi ... poligonu olarak orman sınırları dışında bırakılan yer için arazi kadastrosunda 439 parsel sayısı ile tutanak düzenlendiği, ancak orman kadastro haritasının yanlış uygulanması nedeniyle 439 sayılı parselin tesbit krokisinin orman kadastrosunda belirlenen P.5 sayılı orman içi ... parseline göre biraz daha güneye kaydırıldığı, bu şekilde P.5 numaralı ... poligonunun kuzey, doğu ve batı kenarlarında bir kısım alan için genel arazi kadastrosunda kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, bu bölümler aslında orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı halde, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleşen P.XXVII sayılı 2/B poligonunda yapılan kullanım kadastrosu sırasında bu alanlar için Hazine adına tesbit tutanağı düzenlendiği, P.5 sayılı orman içi ... poligonun ... sınırı boyunca bir bölümün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı halde, 439 sayılı parsele dahil edildiği anlaşılmaktadır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 4785 sayılı Yasa gereğince 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 19.09.1997 tarihinde yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kullanım şerhi istenen (B) işaretli taşınmazın tescil harici bırakılığı ve 2/B madde uygulamasına konu olmadığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL, MÜDAHALENİN MEN'İ Davanın, Hazine tarafından, hükmen orman olarak tescil harici bırakılan taşınmaza, davalı tarafından ağaç dikilmesi suretiyle yapılan müdahalenin men’i, taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, taşınmazın bulunduğu bölgede kullanım kadastrosu çalışması yapılması ve taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş olması sebebiyle dosyanın Kadastro Mahkemesine devredildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle ihtilaf, taşınmazın mülkiyetine yönelik olup, temyiz istemi Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/3425 Esas, 2015/2110 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı iş bölümü kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır....

                Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, dayanılan vakıa ve olayları ileri sürmenin taraflara, hukuki nitelendirme yapmanın ise mahkemeye ait bir görev olmasına, tesis kadastrosu sırasında hangi nedenle olursa olsun tescil harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlemeyen bir taşınmazın uygulama kadastrosu çalışmalarıyla tapuya tescil edilmesine hukuken olanak bulunmamasına, zira bu durumun ölçü, sınırlandırma yada tersimat hatası değil tesis kadastrosu sırasında tapu ve mülkiyet sınırları dışında bırakılan taşınmazın tapuya tesciline ilişkin bir mülkiyet ihtilafı olmasına, mülkiyete ilişkin uyuşmazlıkların ise uygulama kadastrosunda ve uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacak olmasına, kaldı ki kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında...

                  UYAP Entegrasyonu