Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi Harita Mühendisi Bilirkişi ... ... ve Orman Bilirkişisi..., ... ... tarafından düzenlenen 26.05.2009 tarihli rapor ve eki olan krokiye göre 1945 yılında kesinleşen orman tahdit tutanakları ve haritasıyla, davacılara ait kadastrosu 1981 yılında kesinleşen 439 numaralı parselin sınırlarının çakıştırılması sonucu; a) 1466/A işaretli 7554,31 m2 bölümün 439 nolu parselin çap sınırı dışında olduğu, keza 1945 orman sınırı dışında olduğu ancak 1981 yılında yapılan kullanım kadastrosunda 1466 numaralı parsel içinde kaldığı anlaşıldığına göre bu bölümün 439 nolu parsele ilavesi mümkün değildir. Bu yönden davanın reddi gerekir. b) Aynı bilirkişi kurulu rapor ve krokisinde 1468/A işaretli 1175,60 m2 bölümünün 1945 yılı orman tahdit sınırı içinde, keza 1981 yılında yapılan kullanım kadastrosu sınırları içinde ancak, 439 nolu parselin çap sınırları dışında olduğu belirlenmiştir....

    Dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 3402 sayılı yasanın 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin açılan davalarda değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller...

    Davacı Orman Yönetiminin, dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği yerler hakkında daha sonra yapılan kadastro çalışmaları ile düzenlenen tutanakların kesinleştirilmiş olmasının, Orman Yönetiminin kısmî ilân sırasında kadastro mahkemesine askî ilânından önce eldeki davayı açması nedeniyle hukuken sonuç doğurmayacağı gözetilerek, mahkemece kadastro tutanak asılları dosya içine alınıp davalı hale getirilerek, tespit tutanaklarında yazılı hak sahipleri davaya dahil edilerek, tespit maliki gerçek kişiler olan taşınmazlar yönünden dosya tefrik edilmiş, 101 ada 13 parsel numaralı taşınmaz yönünden yargılamaya devamla davanın kısmen kabulüne, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 4951,25 m²'lik kısmın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 839,06 m²'lik kısmın 1/8 hisse ile M.. A.. adına, 1/8 hisse ile S.. A.. adına, 1/8 hisse ile A.. A.. adına, 1/8 hisse ile A.. T.. adına, 1/8 hisse ile İ.. A.. adına, 1/8 hisse ile G.....

      Bu nedenle fiili kullanım kavramının tanımlanması ve içeriğinin açıklığa kavuşturulması, bunun için de 6831 sayılı yasanın 2/B maddesinde kullanılan kavramlardan faydalanılması gerekmektedir. Kişisel kullanım bakımından; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (Antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları ibaresi nazara alınarak fiili kullanım kavramının açıklanmalıdır....

      Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. 1998 yılında kesinleşen arazi kadastrosunda, çekişmeli taşınmaz, 2/B madde uygulaması nedeniyle bahçe niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine de "Maliki bilinemedi '' şeklinde şerh konulmuştur. 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tesbitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz, dava açılamaz" hükmünü içermektedir. 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, 27.01.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunla eklenen) Ek .... maddesine göre yapılan kullanım kadastrosunda tutanağın beyanlar hanesinde yazılan şerhe yönelik itirazdan kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 gün ve 2018/... sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, kesinleşmiş 2/B alanında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı kanunla eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosunda tutanağın beyanlar hanesine yazılan şerhe yönelik itirazdan kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Şöyle ki; yörede 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği yapılan kullanım kadastrosunda dava konusu taşınmazlar için kadastro tespiti yapılmışsa da; esasen kadastro sırasında bu taşınmazlar ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/35 E. - 2009/223 K. sayılı dosyasında davalı oldukları için yapılan bu tespit hukuken hüküm ifade etmez. Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile ilgili, hâkim re'sen lüzum gördüğü tüm delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu halde, bu taşınmazların tespit gibi tesciline karar vermesi doğru değildir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bahçe vasfıyla ... adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1/4 hisse ile ..., 3/4 hisse ile ...'un fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına, yüzölçümün artırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro sırasında .... köyünde zilyedi olduğu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde, 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda tespit ve tescil edilen 450 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı düşüncesiyle 3402 sayılı Yasanın 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kadastro sırasında fiili kullanım durumuna göre kadastro tutanağının düzenlenerek zilyedinin tespit edilmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın kendisinin kullanımında olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu