Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ile tapuya tescil edilen 472 nolu parsel ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında 115 ada 1 nolu parsel olarak tutanak düzenlenen parselin aynı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı kullanım kadastrosu sonucu düzenlenen tesbitin iptali ile tescilini istemiş ise de dava esasen tapuda kayıtlı taşınmaza ilişkin kullanım kadastrosu sonucu oluşan tesbitin iptali istemine ilişkindir. 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesinde "bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışması ikinci kadastro sayılmaz" denilmekte ise de kişiler adına tapuda kayıtlı taşınmazlar yönünden kullanım kadastrosu çalışmaları yapılamayacağından, esasen bu yerler için kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenemeyeceği kabul edilmelidir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında yapılan orman kadastrosu ile 02.09.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 07.03.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 2010 yılında ilan edilen 6292 sayılı Kanunun 11/10. maddesi ..... uyarınca gerçekleştirilen düzeltme çalışmaları vardır. Yörede 1973 yılında yapılan genel arazi kadastrosu ve 2010 ve 2016 yılında gerçekleştirilen kullanım kadastrosu mevcuttur. Çekişmeli taşınmaz genel arazi kadastrosu sırasında orman oldukları gerekçesiyle tespit harici bırakılmıştır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2016/635 2020/228 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : Taraflar arasındaki Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan ara kararın istinaf incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özet olarak; davaya konu Antalya İli Kepez İlçesi 4875 Sokak No 73 de bulunan 7576 ada 14 parselde kayıtlı taşınmazın 2/b tespitlerinde 80m2 civarındaki payının diğer davalıların parselerine kaydırıldığını bu yerin kendisinin kullanımında olduğunu beyan ederek Kadastro Tespitine itiraz etmiş, söz konusu yerin öncelikle Hazine adına tapuya tescilini ve kendi kullanımında olduğunun tesitine kayıtlara bu şekilde yazılmasrna diğer davalıların adının kayıtlardan silinmesine karar verilmesini talep etmiş; Davacı 03/11/2017 tarihli beyan dilekçesinde ise; adına ait 14 nolu parsel ve kullanmış olduğu evin bir bölümünün ve mütemmim...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/479 KARAR NO : 2021/1012 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2018/89 2020/42 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : Taraflar arasındaki Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

      Bu maddeye göre yapılan kadastro çalışmasında, öncesinde orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tespiti yapılıp fiili kullanım durumları ve varsa üzerindeki muhdesatın sahipleri belirlenmektedir. Somut olayda; mahkemece, dava konusu bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 54,43 m2 yüzölçümlü bölümün 3157 parsel nolu 2/B parseline ilave edilmesine karar verilmiştir. Ancak kabule konu (A) bölümü, hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenerek Hazine adına tespit edilmiş bir yer değildir. Hazine adına 2/B niteliğiyle tespiti yapılmayan yani kullanım kadastrosuna konu olmayan ve hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenleyemeyen bir yer hakkında şerhe yönelik dava açılamaz. Zira kadastro çalışmaları idari bir işlem olup, hakkında kadastro işlemi yapılmayan taşınmazlar hakkında yargı organları, idarenin yerine geçip idari işlem tesis edecek şekilde karar vermezler....

        "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir Her ne kadar mahkemece, çekişmeli taşınmazın kullanıcısının davacı ... olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporuna ekli krokide (D) ile gösterilen çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, ancak, 3402 sayılı Yasanın, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kulanım kadastro tespiti çalışmalarında, yol boşluğu olarak bırakılıp, tespite konu edilmeyerek, tutanak düzenlenmediği, idareyi 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. maddesine göre kullanım kadastrosu yapılmasını zorlayıcı nitelikte bir dava açılamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünceyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2023 NUMARASI : 2019/155 2023/61 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle; Kendisine ait İstanbul ile Beykoz İlçesi Elmalı mahallesi Lutüf çıkmazı sk. 10/1 adresindeki taşınmazın tapuda f22- d-13- b-3- d pafta 176, ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2.692,04 m2 olup son geçen kadastro tespitinde kendisinin yol olarak kullandığı 150 m2 olan kısmın kadastro tespitinde 2/B olarak Maliye Hazinesi adına yazılı bulunduğunu, bu durumun kendisinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini beyan ederek kendisinin kullanmış olduğu 150 m2 olan taşınmazın kadastrol tespitinin yapılarak kendisi adına 2/B olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; mevcut kullanıma ilişkin şerh iptal edilmeden kullanım şerhine dair yeni hüküm kurulması infazda tereddüt oluşturacak mahiyette olup isabetsizdir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda; davacı dava dilekçesinde sayısallaştırma kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmaz ile davalılara ait taşınmazın sınırının kullanım durumuna aykırı olarak belirlendiğini ileri sürerek dava açmıştır. Dosya kapsamından sayısallaştırma kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile sayısallaştırma kadastrosu sınırlarının örtüştüğü anlaşılmaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça karlık payı ve aydınlatma alanı olarak belirtilen alanın tesis kadastrosu sırasında yanlış tespit gördüğünü iddia etmektedir. Bu durumda, davacının tesis ve sayısallaştırma kadastrolarına göre davalılara ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar sayısallaştırma kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu