Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davalar, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği ve davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunlu olduğu için çekişmeli yargı işi olup tapu kaydında hak sahibinin değişmesi sonucunu doğurabileceğinden görevli genel mahkeme 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacının talebi birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli 962 ve 963 parsel sayılı taşınmazlara yönelik uyuşmazlığın tapu kaydının beyanlar hanesinin değiştirilmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan göreve ilişkin kurallar uyarınca görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir....

    Lehine kullanıcı şerhi verilen ... ve ... beyanlar hanesindeki eylemli orman şerhlerinin iptali istemiyle; Orman İdaresi ise kullanıcı şerhlerinin iptali istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sırasında davalı adına verilen kullanıcı şerhinin iptali ile taşınnmazın davacı Köy Tüzel Kişiliğinin kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 Sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesi 3....

        Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazda murisi ...mirasçıları adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında murisin diğer mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile yargılama sırasında davacı sıfatıyla davaya dahil edilen ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın murisi ... ait iken ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığını, terekeye karşı 3. kişi konumunda olan davalı ...'a yapılan devrin geçersiz olduğunu öne sürerek davalı adına verilen kullanıcı şerhinin iptali ile tüm mirasçılar adına yazılması istemiyle dava açmıştır. Diğer bir anlatımla davacı iddia ve taleplerine göre murisi ... 'ın terekesi elbirliği hükümlerine tabi olduğuna göre TMK'nın 702/2. maddesi gereğince bir tasarruf işlemi niteliğinde olan eldeki davanın da mirasçıların oybirliği ile açılması zorunludur....

          Davacı Hazine; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve çalılık taşlık durumda olduğu iddasıyla, davalı adına yapılan tespitin iptali ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 164 ada 2 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine davalı ...’nın kullanımında olduğunun şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından kullanım şerhinin kaldırılmasına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1956 yılında tapulama çalışması yapılarak tapulama dışı bırakılmış, 1988 yılında 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu ve aynı kanunun 2/B maddesi uygulama çalışmaları sırasında orman sınırları dışında bırakılarak kesinleşmiştir....

            Davacılar ... ve arkadaşları, kendilerinin kullanımında olduğu bölüme ilişkin taşınmazın beyanlar hanesindeki davalı adına olan zilyetlik şerhinin iptali ve kendi adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 1538 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile beyanlar hanesine "fen bilirkişisi ... tarafından tanzim olunan 20.04.2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen mavi renkli 3.326,03 m2'lik kısım ... çocukları ..., ..., ... ile ... oğlu ...'ın; (B) harfiyle gösterilen yeşil renkli 21.529,39 m2'lik kısım ise ... oğlu ...'un kullanımındadır.” şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

              Taşınmaz ... oğlu ... kullanımındadır" şerhinin yazılmasına, aynı raporda (G) harfi ile gösterilen bölümün farklı bir parsel numarası ile ve 362,88 metrekare yüzölçümlü olarak tespitine, taşınmazın beyanlar hanesine; "bu taşınmaz 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Taşınmaz ...... oğlu, ...'ın kullanımındadır" şerhinin yazılmasına, çekişmeli 242 ada 226 parsel sayılı taşınmazda 20.02.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölümün aynı ada parsel numarası ile 1.992,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespitine, taşınmazın beyanlar hanesine; "bu taşınmaz 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına Orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Taşınmazın 5/20 hissesi ..., 3/20 hissesi ..., 3/20 hissesi ..., 3/20 hissesi ..., 3/20 hissesi ..., 3/20 hissesi ......

                ün 22.06.2009 tarihli celsedeki beyanından anlaşıldığına göre davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğuna değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın talep gibi ... hissesi yönünden kabulüne davalı ... adına yapılan kullanıcı tespitinin iptali ile, davacı ... adına kullanıcı olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili, ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Hükmü temyiz eden davalı ...'e, gerekçeli kararın tebliğ edildiği 28.10.2015 tarihi ile temyiz tarihi olan 16.11.2015 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş olduğundan, temyiz inceleme isteminin süre yönünden REDDİNE, 2- Davalı ... vekili ve dahili davalı ...'...

                  Ayrıca mahkemece davacının fiili kullanıcı olduğunun tespit edilmesi halinde, hangi tarihten itibaren fiil kullanıcı olduğu belirlenerek, dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile icra takibine dayanak tahakkukların/faturaların incelenerek, davacının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi hususunda rapor alınarak, yapılacak yargılama neticesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; istinaf incelemesine konu edilen kararın usul ve yasaya uygun bulunmaması nedeni ile HMK' nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına; dosyanın, mahkemece yargılamaya devam edilerek yukarıda gerekçe kısmında belirtilen delillerin toplandıktan ve değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    ın kullanımında olduğunun tespiti ile tutanakların bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... ... adına ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin karar düzeltme istemine konu olan kararı ile onanmıştır. Bu kez, davalı ... ... adına ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek Madde 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu açıklanarak ... adına tescil edilen taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı gösterimine ilişkin açıklamanın iptali ile davacının kullanıcı olduğunun yazılması isteğine ilişkindir. Bu tür davaların, çekişmeli taşınmazın varsa beyanlar hanesinde lehine fiili kullanıcı gösterilenler ile birlikte kayıt maliki olan ...ye de yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; davacı, lehine fiili kullanım şerhi bulunan kişi ile birlikte ... yerine ... ...'nı hasım göstermek suretiyle dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu