Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı kredi kartı borçlusu olan davalıların ihtara rağmen borçlarını ödemediğini, 5464 Sayılı Kanun uyarınca protokol yapıldığını, davalıların başvurusu ile hakem heyetinin 1.314.38 TL'nin iadesine karar verdiğini, bu kararın iptalini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

    K A R A R Davacı kredi kartı borçlusu olan davalıların ihtara rağmen borçlarını ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne,karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

      KARAR Davacı banka, davalının kredi kartı borcunu ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44/2. maddesi “ Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

        Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın, genel mahkemede görülmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 24.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın, genel mahkemede görülmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 23.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacı Banka, davalının kredi kartı aldığını, borcunu ödemediği için hakkında icra takibi yapıldığını ileri sürerek, bu borç nedeniyle borçlunun mal ve alacaklarına ihtiyatı hacız konulmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya üzerinde inceleme yapılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

              A.Ş tarafından düzenlenen 5504.........7523 nolu kredi kartının 06.10.2006 tarihinde müşteri bildirimi ile kapatıldığı, söz konusu kartın üzerindeki manyetik şerit üzerindeki bilgileri silindiği, ancak manyetik şeridine herhangi bir bankaya ait bilgilerinin yüklenmediği olayda, sahte kredi kartı oluşturmaya teşebbüs edildiğine dair bir kanıt bulunmaması, kredi kartının maddi varlığı dışında kişisel verilerin ele geçirilmesinin de söz konusu olmaması karşısında; sanıklar hakkında unsurları oluşmayan, ''sahte banka veya kredi kartı üretme veya bulundurma'' suçundan beraat hükümleri kurulması yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, III- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ......

                Davacı vekili, davalının kredi kartı nedeniyle davacı bankaya borçlu bulunduğunu, 01/05/2017 tarihli temerrüt ve muacceliyet ihbarı sonrasında 28/06/2017 tarihinde ihtarname tebliğ edilerek borçların ödenmesinin talep edildiği, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, mahkemece bilirkişi raporunun aleyhe yorumlandığını, müvekkili tarafından kredi kartı borcunun yapılandırılmasına ilişkin işlemin hatalı olarak değerlendirildiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Açılan dava itirazın iptali istemine ilişkindir....

                numaralı kredi kartı ile 1.800, 09.08.2010 tarihinde 5466 16** **** 1777 numaralı kredi kartı ile 1.800, 11.08.2010 tarihinde 4011 80** **** 0001 numaralı kredi kartı ile 1.200, 11.08.2010 tarihinde 4011 80** **** 0001 numaralı kredi kartı ile 1.200, 11.08.2010 tarihinde 4011 80** **** 0001 numaralı kredi kartı ile 550, 11.08.2010 tarihinde 4011 80** **** 0001 numaralı kredi kartı ile 800, 15.08.2010 tarihinde 5466 16** **** 7426 numaralı kredi kartı ile 2.700, 15.08.2010 tarihinde 5466 16** **** 1071 numaralı kredi kartı ile 2.500, 15.08.2010 tarihinde 5466 16** **** 8428 numaralı kredi kartı ile 2.500, 15.08.2010 tarihinde 5466 16** **** 7426 numaralı kredi kartı ile 2.700, 30.08.2010 tarihinde 4081 61** **** 0059 numaralı kredi kartı ile 1.700, 31.08.2010 tarihinde 4081 61** **** 4192 numaralı kredi kartı ile 550 ve 02.09.2010 tarihinde 4081 61** **** 5721 numaralı kredi kartı ile 350 TL'lik işlem yapıldığı, bu işlemlerin onaylanmadığı; Dimitros Restoran isimli ... yerinde ise 27.07.2010...

                  -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı ...’ın hamili olduğu kredi kartının kefili olduğunu, ...’ın kredi kartı borcunu ödememesi üzerine davalı banka tarafından asıl kart hamiline ve müvekkiline ihtarname gönderildiğini, oysa müvekkilinin, kredi kartı hamili tarafından imzalanan kredi kartı sözleşmesinden dolayı sorumlu olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi kartı sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamakla sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının imzaladığı kredi kartı sözleşmesinde kefalet limitinin gösterilmediği, bu durumda kefalet sözleşmesinin B.K.’nun 484. maddesi gereğince geçerli olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu