Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada mahkeme kararının davacı ... ve kısıtlanması istenen ...'a tebliğine dair herhangi bir kayıt veya belge bulunmamaktadır. Gerekli tebligatlar yapıldı ise evrakların eklenilmesi, aksi halde mahkeme kararının davacı... ve kısıtlanması istenen ...'a usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanılması, kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın Dairemize, temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde ise yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesi amacıyla mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle tebligat noksanlığı giderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2010 (Pzt.)...

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden;davacı kurum vekili tarafından, koruma altında bulunan ... adlı çocuğun sağlık problemleri nedeniyle temsil ve menfaatlerini korumak için vasi olarak atanması istemiyle 07.07.2015 tarihinde ... ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, Mahkemece 09.07.2015 tarihinde dosya arasına alınan nüfus kayıt örneğinde kısıtlanması istenilen küçüğün yerleşim yerinin .../... olarak göründüğü, dava tarihindeki yerleşim yeri olan .../... adresinin ... ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı çevresinde kaldığı, kısıtlanması istenilenin 08.06.2016 tarihinde alınan yeni nüfus kaydına göre ise küçüğün yerleşim yeri adresinin .../... olarak göründüğü,buna dayanarak mahkemece yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Yetkili mahkeme belirlenirken de, dava tarihindeki yerleşim yeri esas alınır....

      hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılması , Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Genel olarak tutuklama sanığın yargılamada hazır bulunmasını, maddi gerçeğin araştırılmasını temin etmek veya yargılama neticesinde verilecek cezanın infazını sağlamak amacıyla başvurulan bir koruma tedbirdir. Bazı durumlarda tutuklama koruma tedbiri ile ulaşılabilecek sonuçlara daha hafif tedbirler yoluyla da ulaşılmak mümkündür. Adli kontrol tedbiri de uygulamada genel olarak sıkça başvurulan bu tedbirlerden bir tanesidir. 5271 sayılı CMK’nın 109 ve devamı maddelerinde tutuklama tedbirinin oranlılık (ölçülülük) kriteri çerçevesinde (CMK’nın 101/1. vd) uygulamasını sağlamak amacıyla tutuklama koruma tedbirine alternatif bir koruma tedbiri olarak düzenlenen adli kontrol kurumu ile, kişi özgürlüğünün en az şekilde sınırlandırılması yoluyla tutuklamanın sonuçlarına ulaşılması amaçlanmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmolunmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmadığı anlaşılan sanığın 5271 sayılı CMK'nin 191 ve 147. maddeleri uyarınca yöntemine uygun olarak savunması alınmadan, müdafi tayiniyle yetinilerek, koruma ve tedavi tedbirine hükmolunması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2) Akıl hastası olduğu kabul edilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen ve güvenlik tedbiri uygulanması gereken sanığa, 5271 sayılı CMK'nin 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak: Sanık hakkında TCK'nin 32/1 ve 57/1 maddeleri uyarınca koruma ve tedavi altınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, koruma ve tedavi altına alınacağı hastanenin de belirlenmesi suretiyle infazın kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün 2. fıkrasında yer alan "Adana Doktor Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin yüksek güvenlikli bölümünde"...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum, koruma altına alınması istenen küçükler 09.01.2007 doğumlu ... ve 26.10.2005 doğumlu ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-c maddesi uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm baba ... tarafından temyiz edilmiştir. Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında kanunda öngörülen tedbirlerin alınması, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan davanın küçüğün yasal temsilcisine husumet yöneltilerek görülmesi, göstermesi halinde onların da delillerinin toplanması gerekir....

                DAVA TÜRÜ : 5395 sayılı Kanuna Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum küçük 09/11/2013 doğumlu .... hakkında 5395 sayılı Kanuna göre acil koruma kararı tedbirinin alınması için talepte bulunmuştur. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda küçük hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 9. maddesi gereğince talep edilen acil korunma kararı alınmasına yönelik isteğin reddine karar verilmiş, hükmün davacı kurum temyiz etmiştir. Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, kanunda öngörülen tedbirlerin alınması, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, tarafların haklarına da etkilidir. Bu bakımdan tarafların göstermesi halinde delillerinin toplanması gerekir....

                  geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazete'nin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle eşleştirileceği...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocukların duruşmalardan vareste tutulma haklarının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma talepleri de bulunmadığı halde hükmün açıklandığı 21.10.2014 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196 ve 289/1-h maddelerine aykırı davranılarak savunma haklarının kısıtlanması, 2-21.10.2014 tarihi itibariyle henüz 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocukların zorunlu müdafiilerinin yokluğunda karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesine aykırı davranılarak savunma haklarının kısıtlanması, 3-5271 sayılı CMK'nın 185. maddesine aykırı olarak, suça sürüklenen çocukların 18...

                      UYAP Entegrasyonu