Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı asil, davalı kooperatif üyesi olarak kur'a sonucu kendisine teslim edilen (D) blok 5 no.lu bağımsız bölümü kooperatifteki hak ve sorumlulukları ile birlikte 19.06.2009 tarihli yazılı anlaşmayla dava dışı 3.kişiye sattığını, anlaşma örneğini davalı kooperatife teslim etmesine rağmen üyeliğinin halen devam ettirildiğini, davalı kooperatiften 20.07.2010 tarihli dilekçe ile çıkarılma işleminin yapılmasını talep ettiğini ve akabinde 29.07.2010 tarihli noter ihtarnamesi keşide etmesine rağmen ortaklıktan çıkarma işlemini yapmayan davalı kooperatif tarafından 20.09.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini haricen öğrendiğini, kesinleşen ihraç kararına rağmen davalı kooperatifin kendisinden haksız yere 26.462,00 TL. aidat ve gecikme cezası talep ettiğini ileri sürerek davalı kooperatif üyeliğinden 01.09.2010 tarihi itibari ile çıktığının ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının 12.03.2010 tarihli noter ihtarnamesi ile davacı kooperatif ortaklığından istifa ettiği, kooperatifçe keşide edilen ihtarla aidat istenmesi üzerine, davalının ortak olmadığının tespiti davası açtığı, mahkemece, davalı ortağın 18.05.2010 tarih itibari kooperatif ortağı olmadığının tespitine karar verilerek kararın kesinleştiği, karar sonrası, davalı ortağın keşide ettiği ihtarla, kooperatifçe adına tahsis ve tescil edilen daireyi iade etmek isteğini kooperatife ihtarla bildirdiği, davalı ortağın isteminin 04.02.2012 tarihli genel kurulda reddedildiği, ortak olmayan ve aldığı daireyi iade etmek isteyen eski ortağın aidat yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      tesislerin bulunduğu taşınmazlar olduğunu, bu taşınmazların nakte çevrilmesi halinde diğer 372 ortağa hizmet götürülmesi imkansız hale geleceğini, davacının davalı kooperatif yönetim kurulunca öngörülen giderlerin talep edildiği bir dönemde, ortaklıktan ayrılma iradesini beyan ederek akçalı yükümlülüklerden kaçınma amacını taşıdığını, davacının kooperatif ortaklığından çıkma sebebi ile kooperatif varlıkları üzerindeki ortaklık payını müstakilen talep edemeyeceği, bunun ancak kooperatifin tasfiyesi durumunda mümkün olacağını, kooperatif varlıklarının sahip olduğu taşınmaz üzerinde bulunan sosyal tesisler, lokanta, market, yüzme havuzu, trafo, arıtma tesisleri, plaj gazinosu ve sahilde bulunan tesisler olduğunu, kooperatifin nakit varlığının bulunmadığını, davacının davalı kooperatif ortaklığından çıkma iradesinin tespiti ile halen kooperatif ortağı olmadığını, kooperatifin varlıkları üzerindeki hak talebinin reddine ve neticeten bu haksız ve yasal olmayan davanın reddine karar verilmesini...

      tesislerin bulunduğu taşınmazlar olduğunu, bu taşınmazların nakte çevrilmesi halinde diğer 372 ortağa hizmet götürülmesi imkansız hale geleceğini, davacının davalı kooperatif yönetim kurulunca öngörülen giderlerin talep edildiği bir dönemde, ortaklıktan ayrılma iradesini beyan ederek akçalı yükümlülüklerden kaçınma amacını taşıdığını, davacının kooperatif ortaklığından çıkma sebebi ile kooperatif varlıkları üzerindeki ortaklık payını müstakilen talep edemeyeceği, bunun ancak kooperatifin tasfiyesi durumunda mümkün olacağını, kooperatif varlıklarının sahip olduğu taşınmaz üzerinde bulunan sosyal tesisler, lokanta, market, yüzme havuzu, trafo, arıtma tesisleri, plaj gazinosu ve sahilde bulunan tesisler olduğunu, kooperatifin nakit varlığının bulunmadığını, davacının davalı kooperatif ortaklığından çıkma iradesinin tespiti ile halen kooperatif ortağı olmadığını, kooperatifin varlıkları üzerindeki hak talebinin reddine ve neticeten bu haksız ve yasal olmayan davanın reddine karar verilmesini...

      -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortaklığından çıkarılan davalıya çıkarma kararının tebliğ edildiğini ve itiraz olmaması sebebiyle 09.09.2003 tarihinde çıkarma kararının kesinleştiğini, davalının kooperatif aidatı olarak ödemiş olduğu toplam 3.415,00 TL nin 05.04.2006 tarihinde davalıya havale edildiğini, davalının da 08.06.2006 tarihinde kooperatif hesabına bu parayı geri yatırarak üzerine de bloke koydurduğunu, noter aracılığıyla bu blokenin kaldırılarak iade alınması istenmişsede bunun davalıca yerine getirilmediğini ileri sürerek, müvekkili kooperatifin hesabındaki 3.415,00 TL üzerindeki blokenin kaldırılmasına, alacak Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesine göre zamanaşımına uğradığından bu paranın kooperatife irat kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/11/2011 tarih ve 2010/238-2011/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı iken 07.07.2005 tarihli karar ile hisselerini devir ve temlik ederek şirket ortaklığından ayrıldığını, fakat Ticaret Odası kayıtlarına göre halen ortak olarak göründüğünü ileri sürerek müvekkilinin şirket ortaklığından çıktığının tespitini, ilanını ve Ticaret Odasındaki kaydın terkini ile ortaklıktan çıkma kararının tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı, bir savunmada bulunmamıştır....

          yaptığı araştırmalar sonucu kooperatif ortaklığından (üyeliğinden) usulsüz olarak çıkarılma girişimleri olduğunu haricen öğrendiğini zira kendisine kooperatif ortaklığından(üyeliğinden) çıkarmaya ilişkin herhangi bir kooperatif yetkili organı kararı tebliğ edilmediğini, bu şekildeki müvekkilinin ortaklıktan (üyelikten) çıkarma girişimlerinin usul ve yasaya, kooperatif ana sözleşmesine, hukuka ve iyiniyet kuralarına aykırı olduğunu, diğer bazı ortaklar tarafından S.S. ......

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kooperatif üyeliğine dayalı menfi tespit ve kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 10. maddesi, 11. maddesinin onüçüncü fıkrası ile 13. maddesi ile 17. ve 81. maddeleri 3. Değerlendirme Kooperatifçilikteki açık kapı ilkesinin bir gereği olarak, her ortak kooperatife girme hakkına sahip olduğu gibi çıkma hakkına da sahiptir. Ortağa tanınan bu hak hiçbir şekilde kooperatif yönetim kurulu veya genel kurul kararıyla veyahut ana sözleşmeye konulacak bir hükümle ortadan kaldırılamaz ise de ortağın çıkma hakkını kullanması dürüstlük kuralına aykırı olmamak şartıyla korunur. Ancak bu hak sınırsız değildir. Zira ortak, kooperatiften konut veya işyeri almış ise, borçtan kurtulmak amacıyla kooperatif ortaklığından çıkamaz. Aksi halde ortaklık yöntemiyle elde etmiş olduğu konut veya işyerini kooperatife iade etmesi gerekir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/10 Esas KARAR NO : 2021/595 DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/03/2018 KARAR TARİHİ : 28/09/2021 KARAR Y.TARİHİ : 04/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçelerinde; müvekkilinin 12.03.2001 günü davalı kooperatife ortak olduğunu, bu güne kadar 47.850,00 TL tutarında ödeme yaptığını, müvekkilinin 2012 yılında kooperatifteki ortaklığından ayrıldığını, kooperatif kayıtlarında müvekkilinin kooperatifle ilişiğinin kesildiği hususun açık olduğunu, bu tarihe kadar her türlü toplantılara ve genel kurullara katıldığını, sonrasında genel kurullara çağrılmadığını, müvekkiline tebliğ edilen 12.09.2008 tarihli kooperatif yazısında müvekkilinin yatırdığı paranın 34.200,00 TL, o tarih itibariyle borcunun ise 13.650,00 TL olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin bakiye borcu da yatırdığını, daha sonra...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif ortaklığından ayrılan ortağın, kooperatif yönetim kurulu üyelerince zarara uğratıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu