Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporunda; noterde düzenlenen 10/10/2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacının dava dışı ... ten müflis kooperatif üyeliğini devraldığı, kooperatifin 17/06/2009 tarihinde iflas ettiği, 2008 yılı Haziran ayından sonra genel kurul toplantılarının yapılmadığı, davacının üyeliği devraldığı ... in kooperatife üye olmadığı, davacının olmayan bir hissenin devrini almış olamayacağı, mevcut kayıtlarda bir ödeme kaydı da bulunmadığı, devir tarihinde kooperatif yönetimince üyeliğe kabul işleminin yapılmasının da mümkün görülmediği zira bu tarihte kooperatifin iflas etmiş olduğu, Ankara Batı .... AĞCM nin ......

    DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 01/10/2014 KARAR TARİHİ : 22/03/2021 KARAR YZL....

      Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacının 28.04.2005 tarihinde kooperatif inşaatını yapan ... şirketinin yetkilisi ...'dan kooperatif hissesi aldığından bahisle dava açtığını, ortaklığının kabulüne karar verildiğini, zorunluluk nedeniyle de kooperatif tarafından ortaklık kaydı yapıldığını, davacının ortaklık kaydının yapıldığı 20.06.2014 tarihinde her bir ortağın toplam ödemesinin 92.517.50.-TL olduğunu, davacının kayıt yapılan tarihte kooperatife 27.617,50.-TL ödenmemiş borcu bulunduğunu, kayıt tarihinden sonra Kooperatif Genel Kurulunca her bir üyenin 9.600.00.-TL daha ödemesine karar verildiğini, davacının toplam borcunun 37.217,50.-TL olduğunu, çekilen noter ihtarnamelerine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine Yönetim Kurulunun 02.07.2020 tarihli kararı ile davacının kooperatif ortaklığının sona erdirildiğini ve ortaklıktan çıkarma kararının noter aracılığıyla kendisine bildirildiğini, davalı ...'...

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının isminin kooperatif ortaklık pay defterinde yer almadığı, yönetim kurulunca, üyeliğe kabulüne dair karar alınmadığı, kooperatif üyesi olarak aidat ödediğini gösterir belge ibraz edemediği, davacının talebinin kooperatife üye olma isteği olduğu, kooperatiften olağanüstü genel kurul talep etmesi gerektiği halde üyeliğin tespiti davası açtığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz görülmemiştir. Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Kooperatif üyeliği, kooperatif yetkili organlarının açık kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açıkça bir karar alınmasa da kooperatifin bu kişi ile üye sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, ödemeleri kabul etmesi, inşaatlarda kullanması gibi olgularla zımnen de gerçekleşebilir. Davacı vekili, dava dilekçesine ekli, Belediye Başkanlığının 09.11.2004 tarih 2833 sayılı belgesi, ......

          Mahkemece, usulüne uygun olarak hesaplama yapılmamış, evlilik birliği içerisinde mal ayrılığı döneminde edinilen kooperatif üyeliği ile edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaz üzerindeki davacının katkı payı alacağı ve katılma alacağı usulüne uygun olarak belirlenmemiştir....

            ve genel kurul toplantısı bakanlık temsilcileri gözetiminde yapıldığı, davalı kooperatif ana sözleşmesinde ve kooperatifler kanununda, kooperatife zarar verdiği gerekçesi ile bir üyenin direkt kooperatif üyeliğinden ihraç edileceğine dair bir hükmün yer almadığı, davalı kooperatifin ana sözleşmesi ve kooperatifler kanunu hükmü gereğince, davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılması için, davacının davalı kooperatif üyeliği şartlarını kaybettiği ve parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği ile ilgili olarak davalı kooperatif tarafından davacıya noter aracılığı ile iki ayrı ihtarname gönderildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediğinin tespit edildiğini bildirmiştir....

              Mahkemece, kooperatif ortaklık payının bölünmemesinin kural olduğu, yasaya aykırı alınmış kararının her zaman iptal etme imkanı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi' nce, davacının kooperatif payının tamamını devraldığı, kooperatif hissesinin bölünmesinin söz konusu olmayacağı, davacının diğer üyelik şartlarını taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının ortaklık payını dava sırasında devretmiş olması nedeniyle, aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif hissesinin tespiti, mümkün olmazsa tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin babası davalı ...'nin sahibi olduğu diğer davalı kooperatife ait hisselerden birini noter senedi ile müvekkiline sattığını, satıştan hemen sonra müvekkilinin kooperatif üyeliği başvurusunda bulunduğunu, ancak kooperatif yöneticisi babası olduğu için dilekçeyi ona verdiğini, davalı ... 'nin oğlunu üye yaptığını beyan ettiğini, kooperatif aidatlarını müvekkili adına kooperatife yatırdığını, davalı ...'...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında kooperatif üyeliği devrinin iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.Maddesi uyarınca 170.00.TL para cezası ile 32.30 TL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunanlardan alınmasına 20.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Taraflar arasında kooperatif üyeliği ilişkisinin bulunmadığı çekişmesiz olup, davalının geçersiz olduğu iddia edilen taşınmaz satım sözleşmesine dayalı olarak davaya konu taşınmaza el attığı ileri sürülmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve tahliye talep edilmekte olduğuna göre davada 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında bir uyuşmazlık bulunmayıp, kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 14. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu