"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, tazminat isteminin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalılardan SS ... Konut Yapı Kooperatifinin arsa sahibi diğer davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin yüklenici olarak taraflar arasında düzenlenen 26/08/2003 tarihli sözleşme ile inşaat yapımı hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin davalı S.S ... Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, 27/01/2008 tarihli kura çekim tutanağına göre B/4 blok 18 no.lu bağımsız bölümümün sahibi olduğunu ancak taşınmazın S.S ......
Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörmüştür. Somut olayda; davacının tüketici sıfatıyla yüklenicinin temlikine dayalı tapu kaydının iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteminde bulunduğu anlaşıldığından o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması Yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan ve re'sen gözetilmesi gereken görev hususu gözden kaçırılarak çekişmenin esasının incelenip karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
DELİLLER : Tapu kayıtları, imar ve proje kayıtları, Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, senet ve ödemeye ilişkin dekont örnekleri, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; -Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, -Hacizlere ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; davalı şirket adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında çok sayıda ihtiyati haciz, icrai haciz şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde tapu iptali ile taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını ve taşınmazın davacı adına kayıt ve tescilini talep etmiştir....
Kat 70.nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tescil edilmesine, taşınmazın devrinin önlenmesi amacıyla taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, tapu iptal ve tescil talebimizin koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı taktirde dava konusu taşınmazın rayiç değeri üzerinden hesaplanan bedelin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ara karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....
Somut olayda toplanan deliller ve dosya kapsamı ile yüklenicinin edimini tamamlamadığı, ifa olanağı bulunmadığı teslim koşulunun da yerine gelmediği, mülkiyetin nakli koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece bu gerekçelerle davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve gerekçe ile davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru değil ise de İDM'nin tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin kararı sonucu itibariyle doğru olmakla davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Davacının tazminat isteminin dayanağı Türk Borçlar Kanununun 112. maddesidir. Buradaki borcun nedeni yüklenicinin taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü genellikle bir akde dayandığından buna akdi tazminat, borçlunun sorumluluğuna da akdi sorumluluk denir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 30.11.2015 gün ve 2014/14896 Esas, 2015/11013 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı yüklenici ....................
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.2.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.4.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 13.10.1076 tarihli “satış mukavelesi” başlıklı sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 7465 parselde kat irtifakı kurulmuş, 30 numaralı bağımsız bölümün ...’a ait kaydının iptali ile paylarına göre davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davalılardan ... temyiz etmiştir. İstemin dayanağını oluşturan 13.10.1976 günlü sözleşmenin tarafları “......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile birlikte cezai şartın tahsili, olmadığı takdirde tazminat ve cezai şartın tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26/05//2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Noterliğinin 23.01.2002 tarihinde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesiyle temlik aldığını, bedelini ödediği taşınmazın tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini; 30.04.2013 günlü duruşmada da davayı ıslah ederek ikinci kademede taşınmazın rayiç değerinin verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı yüklenici ... temyiz etmiştir. Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
‘e ödendiği ve tapu iptali ve tescil isteminin de yüklenicinin arsa malikine karşı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğinden reddedildiği, tazminattan yüklenici ...’in sorumlu olması gerektiği anlaşılmış, açıklanan bu sebeplerle bozma kararımızın yanılgılı değerlendirmelere dayandığı ve mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı onanmalıdır. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının ONANMASINA, davacı tüketici harçdan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi...