WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kaydı, satış sözleşmeleri, cari hesap ekstreleri, faturalar, senetler, vs. delil DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipotek ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/621 Esas KARAR NO : 2022/655 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 18/09/2022 KARAR TARİHİ : 22/09/2022 Uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla; 30/11/2021 tarih ve 31675 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı gereğince 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan kaynaklanan (142. maddesi hariç) uyuşmazlıklara 15/12/2021 tarihinde itibaren Ankara 6. 7. ve 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinden 28.12.2021 tarihinde açılan ve mahkememize tevzi edilen dosyanın Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dava dosyasının Ankara 6. 7. ve 8....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

    DELİLLER : Tapu kaydı, teslim tutanakları, dekontlar, konut satım sözleşmesi ve ekleri, keşif, bilirkişi raporları, delil listeler sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipoteklerden ari tescil, ipoteklerin fekki olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkindir....

    Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf taleplerinin haksız olduğunu, davacı ile yapılan ipotek akdinin T1 konut finansmanı sözleşmesinden ve ilaveten sair sıfatla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği mukavele sözleşme taahhütname... Ve... Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacaklarının teminatı olduğu yazılı olduğundan satış bedelinin ipoteğin teminatı kapsamında kalmadığı iddiasının yersiz olduğunu, bu kapsamda taşınmazın toplam değerinin müvekkili bankaya tam olarak ödenmediğinden, davacı tarafa ait taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırılmasının talep edilemeyeceğini, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak 21.000 TL tutarında zenginleştiğini, müvekkili bankanın ise zarara uğradığının açık olduğunu, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki konut finansman kredisinin kullanımı nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteği fekkine ilişkindir....

    Somut olaya gelince; Kaldırılması istenen ipotek malikinin davacı olduğu Küçükçekmece, 634 parsel sayılı taşınmazdaki 10/1600 arsa paylı zemin kat 33 numaralı dükkân niteliğindeki tapu kaydı üzerindedir. Davalılar, 12.09.2000 tarihli resmi senetle tesis olunan ipoteğin davalıların miras bırakanı ...’in davacının eşi olan ....e, Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifindeki tripleks villanın satışından kaynaklanan alacağın teminatı amacıyla konulduğunu bu alacağın ödenmediğini savunmuş, mahkemece de savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Dosyada yer alan noterde düzenlenen 08.09.2000 tarihli kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesinden gerçekten, davalılar miras bırakanı ...’in davacı ....ün eşi ...’e Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifi’ndeki villanın üyelik hak ve hissesini devrettiği, ancak devir bedelini tamamen nakden ve peşinen aldığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını beyan ettiği görülmektedir....

      Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda davacı tüketici ile kredi sağlayan davalı banka arasındaki uyuşmazlığın konut kredisi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteminden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, davacı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

        Davalı vekili, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin davacının bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminat altına aldığını, davacının müvekkili ile yeniden yaptığı 02.10.1998 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarında ilk sözleşmenin 7. maddesi gereğince bu ipotekle teminat altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ipoteğin 16.08.1995 tarihli sözleşmeden doğmuş veya doğacak alacakları teminat altına almak amacıyla tesis edildiği, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmesi ile teminat fonksiyonunun ortadan kalktığı, 02.10.1998 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borçların bu ipoteğin kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinden bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

          Arasında konut satım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında bağımsız bölümün adına tescil edildiği davacı vekilinin beyanlarından anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalılar Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı T7 Koza Şirketinin davalı Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı T7 Koza İnşaat AŞ. olduğu , ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın şirketler arasında bir ihtilaf olduğu bu itibarla somut uyuşmazlığın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri emsal kararlarının bu doğrultuda olduğu ( Yargıtay 19....

          UYAP Entegrasyonu