Tüketici Mahkemesi’nin 2021/382 esas sayılı dosyasının 27/12/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 26/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile ipoteklerden ve hacizlerden ari tescil istemine ilişkindir....
HMK'nin 355'inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: İstem; konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada verilen, ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nin 341'inci maddesinin, 1'inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Tüketici Mahkemesi’nin 2019/341 E. - 2020/305 K. sayılı kararın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, Konut satım sözlemesi ve ekleri, Keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile her türlü takyidattan (ipotek, haciz, şerh vs.) ari tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin iptali ile taşınmazın güncel değerinin ve taşınmaza müvekkili tarafından yapılan masrafların tahsili, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir....
Arasında konut satım sözleşmesinin akdedildiği bağımsız bölümün davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı ile davalılar Ak Finansal A.Ş ve Akbank A.Ş arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı T6 Koza Şirketinin davalı Ak Finansal AŞ. ve Akbank A.Ş ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, söz konusu ipoteğin haksız olduğu, kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektirdiği ancak ipotek alacaklısının Ak Finansal A.Ş ve Akbank A.Ş, ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı T6 Koza İnşaat AŞ. olduğu, ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın şirketler arasında bir ihtilaf olduğu bu itibarla somut uyuşmazlığın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri emsal kararlarının bu doğrultuda olduğu (Yargıtay 19. HD. 16/01/2017 tarih 2016/6413 esas 2017/133 karar - 14/02/2017 tarih 2016/12348 esas 2017/1116 karar - İstanbul BAM 14....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının taşınmazı ... ...’den 03.02.2009 tarihinde devir aldığı, devir sırasında taşınmazın üzerinde davalı ... tarafından 04.04.2005 tarihinde yapılan bir kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin bulunduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, ipoteğin konulmasına neden olan konut kredisi bakiye borcunun dava tarihi itibariyle benimsenen bilirkişi raporuna göre 4.243.82.-TL.olduğu, verilen süre içerisinde bu bedelin mahkeme veznesine depo edildiği gerekçeleri ile davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki 04.04.2005 tarih, 1308 yevmiyeli ipoteğin terkinine, eksik ifa bedeli 4.243.82.-TL.nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipotek akdinde bankadan alınacak her türlü kredi, kefalet vs.nin ipotekle teminat altına alındığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda kefaletten kaynaklanan borç bulunduğu saptandığına göre, ipotek limiti dahilinde sorumluluk devam etmektedir....
AŞ'den satın aldığını, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin davalı tarafça Nissa İnşaat AŞ arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle kurulduğunu, müvekkili taşınmazı satın alınca ipotek borçlusu konumuna düştüğünü, müvekkilinin konutun satışından dolayı dava dışı 3.şahıs Nissa şirketine tüm ödemeleri yaptığını ve herhangi bir borcu kalmadığını, yaptıkları araştırmada 2011 yılında konulan dava konusu ipoteğin asıl borçlusu Nissa İnşaat AŞ'nin davalı bankaya olan bütün borcunu ödediği ve ipoteğin konusuz kaldığını ancak davalı bankanın bütün ısrarlara rağmen ipoteği kaldırmamakta direndiğini, ipotek sözleşmesine göre borçlu şirket Nissa AŞ'nin bankaya borcu kalmadığı için ipoteğin kaldırılması gerektiğini, ipoteğin kaldırılması davasında ispat yükünün kural olarak davacıya ait olduğunu, bu kapsamda davacının ipoteğe ilişkin tescilin yolsuz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın temelinin asıl borçlunun borcunu ifa etmesi olduğunu, ipoteğe konu borcun ifa edilmiş olmakla dava konusu ipoteğin...
Davacı vekili, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu edilen ipoteğin 210.000,00 TL olduğunu dolayısıyla bu miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, borcu biten kredi sözleşmesi için kurulan ipoteğin kaldırılması için tüketicinin yazılı talebinin şart olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediği, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının borcun bitiminde ipoteğin kaldırılması için talepte bulunması gerektiğini, ipoteğin kendiliğinden kaldırılamayacağını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında konut kredisine ilişki akdi ilişki kurulduğu, kullanılan konut kredisi nedeniyle taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, borcun ödeme ile sonlandığı, ipoteğin yargılama aşamasında kaldırıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Taraflar sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....