WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde 460 nolu bağımsız bölümün davalı T7 Koza adına konut niteliğinde kayıtlı olduğu, davacı ile davalı T7 Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşlarının alacaklı, davalı T7 Koza ...A.Ş.'...

Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

Vakıflar Bankası T.A.O tarafından taşınmazın kıymet takdiri yapıldığı ve satışa sunulduğu halde, davalının ipotek alacaklısı bankadan alacağı temlik aldığını belirterek ihaleye iştirak ettiğini, taşınmazın davalıya alacağa mahsuben 120.000,00 TL bedelle satıldığını,satış sürecinin kesinleşip, tescil işleminin yapıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalının 1. sıraya konulup, ihale bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, davalının ipotekten kaynaklanan alacağının gerçek bir alacak olmadığını, borçlunun, borcunu bankaya ödemesine karşın, temliknamenin borçlunun yakın akrabası olan davalıya yapıldığını, temliknamenin muvazaalı olduğunu, davalının ipotek bedelini ödeyecek maddi güce sahip olmadığını, borçlunun ipotekten kaynaklanan borcunu ödemesi nedeniyle ipoteğin kalkması gerektiğini, bu durumda ipotekten sonra sırada bulunan haciz alacaklılarının, alacağına kavuşma ihtimali bulunduğunu, temlikname şeklen geçerli olsa bile, içerik itibariyle muvazaalı olduğunu, vekaletnamenin...

    Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

    in ipotek alacaklısı olarak gözüktüğü, davaya konu 7573 ada 16 nolu parsel maliklerinin ipotekten kaynaklanan borçlarını ödedikleri, kayyımın da bunun üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün ise İbrahim oğlu ...'e ait imar uygulamasından önce kök parsel 136 ada 50 parsel üzerinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbirin yanlışlıkla haciz olarak işlendiğini, öncelikle bu tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek talebin reddine dair karar verilmesi üzerine eldeki ipoteğin kaldırılması davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'in ipotek alacaklısı olduğu ve davacının da ipotek alacaklısı gaip ... kayyımı olduğu sabittir....

      Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda, davacı, dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi gereğince davalı banka lehine ipotek konulan taşınmazı satın aldığını, satıştan önce konut kredisi borcunun tamamen ödenmiş olmasına rağmen davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış olup, uyuşmazlıkta konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesi dayalı davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinden bulunan ipotek ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında "Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi" ile 102 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda 13/11/2012 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme kapsamında bedelin davalı tarafça ödendiği, taşınmazın davacı adına 14/10/2019 tarihinde tapuda tescil edildiği, taşınmaz üzerinde davalı Garanti Koza Şirketinin borcundan dolayı 25/10/2016 tarihli dava dışı Akbank T.A.Ş lehine tesis edilmiş ipotek bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir....

        Dava; ipoteğin fekki ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca,istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, Mehmet Doğan'dan satın aldığı taşınmaz üzerine davalı lehine konulan 135.000,00 TL bedelli ipoteğin temelini oluşturan konut kredisi borcunun ödendiğinden bahisle ipoteğin fekkini ve ipotekten dolayı kendisine gönderilen 257.140,00 TL'lik muacceliyet ihtarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava açılırken, davacıdan başvuru harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar harcının dörtte biri peşin olarak alınır....

        Cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil Şirket ile davacı arasında akdedilen Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi uyarınca taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda müvekkil şirketin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kişi ve kurumlarca kaldırılması gerektiğini, gecikmenin resmi kurumlardan kaynaklandığını ve bu nedenle gecikme nedeniyle müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, taşınmazın davacı tarafa Sözleşme hükümlerine uygun olarak teslim edilmiş olduğu, yaşanılan olayların mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin taşınmazı takyidatlı olarak devre hazır olduğunu, davacı tarafın müvekkil şirkete sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüğünün devam etmekte olduğu, takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun AKBANK T.A.Ş. ve T5 A.Ş.’ye ait olduğu belirtilerek, belirtilen hususların nazara alınarak fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davanın...

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde taşınmazı konut ihtiyacını karşılamak amacıyla satın aldığını, bağımsız bölüm üzerinde çok sayıda takyidat bulunması nedeni ile ve satıcı şirket tarafından bağımsız bölümün üzerindeki takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tescil edilmemesi sebebi ile davacının sorunsuz şekilde adına tescil sağlanacağından emin olamadığı için bağımız bölümü kendisinin ve ailesinin beğenisine göre donatamadığını, davacı ve ailesi tarafından konut olarak kullanılamadığını beyan ettiği, dava dilekçesinde de taşınmazın davacının konut ihtiyacını karşılamak amacıyla satın alındığının belirtildiği, bu durumda davacının konut satım sözleşmesinin akdedildiği tarihteki amacının dava konusu taşınmazı yatırım ve kira geliri elde etme amacıyla aldığının kabulüne olanak bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu