Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka lehine taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiği, ipotekten kaynaklı borç bulunmadığı, davacının ipoteğin kaldırılması talebinin davalı yanca da uygun görüldüğü ancak ipoteğin kaldırılması için işlem yapılmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arasında konut satım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında taşınmazın 30/12/2017 tarihinde alıcıya teslim edileceğinin taahhüt edildiği ,03/12/2018 tarihinde bağımsız bölümün adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalılar Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı Garanti Koza Şirketinin davalı Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının Ak Finansal AŞ....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
AŞ arasında akdedilen konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatsız tescil istemine ilişkindir. Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı çok büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yatırım amaçlı alım, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Dosya içerisinde dava konusu taşınmazın yatırım, kira geliri elde etme, mesleki veya ticari amaçlı olarak satın alındığına dair bir bilgi, beyan ve belge bulunmamaktadır....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/103 E. sayılı dosyasının 18.09.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 17.11.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenlerimiz doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Zira taraflar arasındaki temel uyuşmazlık genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlığı doğuran temel ilişki genel kredi sözleşmesi olup genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK'nun 4/1-f maddesi kapsamında kalmaktadır. Genel kredi sözleşmesi yasa ve yerleşik içtihatlar dikkate alındığında bankacılık işlemi niteliğindedir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01.09.2021 tarihli kararı gereğince;"Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14.Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu ipoteğin müvekkili banka ile diğer davalı şirket arasında imzalanmış olan genel kredi ve teminat sözleşmeleri kapsamında kullandırılan krediler sebebiyle tesis edildiğini, ipotek limitine konu tutarın müvekkili bankaya ödenmeden ipoteğin kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığını, İDM'ce müvekkili bankaya sınırsız sorumluluk izafe edilerek müvekkili bankanın tapu kayıtlarına güvenen ipotek lehtarı olduğu hususu göz ardı edilerek tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak davaya konu taşınmazın kaydındaki tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki ile bedel istemine ilişkindir....