"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigorta sözleşmesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17....
Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mah. 382 Ada 32 Parselde yer alan sözleşmede Heybeli Blok olarak yazılan 30 Kat, 553 nolu taşınmazın üzerinde yer alan diğer davalılar T5 A.Ş. ve T3 tarafından konulan tüm İpoteklerin Ve Başkaca Diğer Hacizlerin Terkin Edilerek (fekkine) Tüm İpoteklerin Kaydının Terkin Edildiğinin İlgili Tapu Müdürlüğü’ne Bildirilmesine, davalıların tesis ettirmiş olduğu Hacizlerin İvedilikle Kaldırılıp ilgili Tapu Müdürlüğü’nün Bilgilendirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23/12/2020 tarihli dilekçesinde özetle; davalılardan T5 A.Ş.'nin davalı Garanti Koza A.Ş.'ye karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile Büyükçekmece 2....
Mahkemece, bono harici satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenmiş olup, bu sözleşme geçersiz olduğundan davalının bonoya dayalı talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç, bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. 16. Dayanılan hukukî ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukukî yararının bulunması şarttır. Borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, icra takibinden önce borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. 17. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... tarafından dava dışı vergi borçlusu ...’nın borcu nedeniyle müvekkili bankaya 23.08.2007 tarihinde gönderilen haciz bildirisinin 05.09.2007 tarihinde tebliğ edildiğini, iş yoğunluğu nedeniyle yasal süresinden 1 gün sonra 14.09.2007 tarihinde cevap verildiğini, borçlu ...’ın kredi müşterileri olduğunu, imzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle adı geçenin banka nezdindeki tüm alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis, takas ve mahsup haklarının bulunduğu, yine hesap üzerinde Bursa, Bodrum ve İzmir İcra Müdürlüklerinden konulan 4 adet hacizlerin bulunduğunu, bu sebeple vergi dairesi haczinin bankanın rehin hakkından ve diğer hacizlerden sonra hüküm ifade etmek üzere...
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edildiği, 06.05.2009-30.07.2009-10.07.2009 ve 10.11.2009 tarihli hacizlerin yapıldığı adreslerde borçlu huzurunda yapıldığını mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, boşanmanın danışıklı olduğu ve birlikte yaşamaya devam edildiği, karine aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 14.07.2011 tarihinde borçluya ödeme emirinin tebliğ edildiği ve önceki hacizlerin gerçekleştiği adreste yapılmıştır. Davacı 3.kişi borçlu eşinden takiplerden ve haczilerden sonra anlaşmalı olarak boşanmış ve birlikte yaşamaya devam etmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili hakkında takibe geçtiğini, genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak göründüğünü, oysaki müvekkilinin bu sözleşmeye imza atmadığını, gösterilen adresinde müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, aynı hukuksal sebebe dayalı olarak davalıların davacı aleyhine açmış oldukları davada, davacının 12.670,00 TL tutarında tazminattan sorumlu olduğu sonucuna varıldığı ve kararın kesinleştiği, davacının bu dava ile 12.670,00 TL'den borçlu olmadığının tespitini istediği, önceki hükümle borçlu olduğunun tespitine karar verilmesi nedeniyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu durumda, kiracı tarafından açılan dava taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesh olunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının .../... 2011/12203 tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir. Dava sözleşme kurulduktan sonra, kiralananın tesliminden ve kira bedelinin ödenmesinden sonra açılmıştır. Sözleşme devam ederken haklı sebepler nedeniyle akdin fesh edildiğinin tespiti ve bununla birlikte borçlu olmadığının tespiti ve zararın tahsiline ilişkin dava kira akdinin feshiyle birlikte açıldığından ve kiracı tarafından sözleşmenin başından beri geçersiz olduğu da ileri sürülmediğinden uyuşmazlığın HUMK'nun 8. maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 124.800TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile tahsiline, 15/12/2014 tarihli " Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin geçersiz olduğunun ve bu nedenle bu sözleşme gereğince davalıya borçlu olmadığının ve sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen 61 adet 525.500TL bedelli senedin geçersizliğinin ve bu senetler nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmi;, karara karşı, davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava, harici satım sözleşmesine dayalı ödenen bedelin istirdatı, sözleşme gereği verilen senetlerin iptali ve sözleşmeden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde davalı ve dava dışı ... İnş. San. Tic....