Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil yani ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olup; hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına (HUMK.md.438/son) karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle, sadece onama kararının gerekçesine katılmıyorum....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
Hukuk dairesinin 17/09/2020 tarih, 2020/1078 esas, 2020/1178 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığı, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, genel kredi sözleşmelerinin 6102 sayılı TTK'nın 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu, bu sözleşmeleri temine tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerininde ticari dava olduğu, uyuşmazlığın her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötü niyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi talebiyle açılmışsa da, temel ilişkinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. Maddesi uyarınca; ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğu tartışmasızdır....
İcra iflas mahkemeleri basit yargılama usulüne göre inceleme yapan dar yetkili mahkemeler olup, ipoteğin kaldırılması talebi sadece İİK'nun 153. maddesindeki yasal düzenleme gereğince icra mahkemesince incelenebilir. Bunun dışında ipoteğin kaldırılması talepleri, genel mahkemelerde yargılamayı gerektirmektedir. Somut olayda, takip tarihi ve İİK'nun 150/c şerhi tarihi itibariyle tapu kaydında ipotek şerhi mevcut olup, TMK'nun 883/2. maddesi kapsamında terkin söz konusu olmadığından, ipoteğin kaldırılması ve terkini talebi genel mahkemelerce inceleme konusu yapılabilir (Yargıtay 12. HD'nin 14.11.2011 tarihli, 2011/6052 E, 2011/22234 K. sayılı içtihadı). Ayrıca davacı borçlular vekili tarafından ipotek borcunun ödendiği ileri sürülmüşse de, İİK'nun 149/a. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 33. Maddenin 1....
Somut olaya gelince; Kaldırılması istenen ipotek malikinin davacı olduğu Küçükçekmece, 634 parsel sayılı taşınmazdaki 10/1600 arsa paylı zemin kat 33 numaralı dükkân niteliğindeki tapu kaydı üzerindedir. Davalılar, 12.09.2000 tarihli resmi senetle tesis olunan ipoteğin davalıların miras bırakanı ...’in davacının eşi olan ....e, Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifindeki tripleks villanın satışından kaynaklanan alacağın teminatı amacıyla konulduğunu bu alacağın ödenmediğini savunmuş, mahkemece de savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Dosyada yer alan noterde düzenlenen 08.09.2000 tarihli kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesinden gerçekten, davalılar miras bırakanı ...’in davacı ....ün eşi ...’e Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifi’ndeki villanın üyelik hak ve hissesini devrettiği, ancak devir bedelini tamamen nakden ve peşinen aldığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını beyan ettiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı bankanın, müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin icra tehdidi altında 25000 TL fazladan ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Tekirdağ 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2019/254 ESAS 2021/76 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı Tekno Market Bilgi Teknolojileri İnşaat Petrol Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd....
Kişilerin alacaklarının bu dava konusu sayılamayacağını ve üçüncü kişiler aleyhine hak ve yarar dengesini bozacak nitelikte tedbir kararı verilememesi gerektiğini, ihbar olunan müvekkili aleyhine ihtiyati tedbir tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi 2020/305 E. Sayılı dosyasının 27/05/2021 celse tarihli ara kararı ile itirazları reddine dair ara kararın ve mevcut ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kayıtları, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, birleşen dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir....