Davalı Burgan A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kiraya vermek üzere işyeri satın aldığını, taşınmaz malı konut olarak kullanma amacıyla almaması, taşınmazın konut olarak kullanıma uygun olmayıp işyeri olması nedeniyle de davacının tüketici sıfatına sahip olmadığını, davanın Tüketici Mahkemesinde açılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, ipotekten kaynaklanan bu davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, diğer davalı Garanti- Koza İnş. Sanayi ve Ticaret AŞ., ‘nin müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, kullandığı kredinin teminatı olarak banka lehine İstanbul İli, Esenler İlçesi, Atışalanı Mah. 1082 ada 15 parsel, Tekstilkent Koza Plaza İş Merkezi A Blok 10....
S.2 altına alınan rüçhanlı alacak limitinin 352.000,00 TL olduğu, bu ipotekten dolayı bankaya ödenen ve ödenecek tüm paranın 328.941,02 TL olduğu, ipotek limitini aşan bir ödemenin de söz konusu olmadığı, yapılan derece kararında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve yolsuz tescil nedeniyle oluşacak maddî ve manevî tazminat davası olduğu, dava konusu taşınmazın 31.12.1998 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, 08.04.2010 tarihinde alacaklı İşbankası lehine 650.000,00 TL değerinde ipotek şerhi konulduğu, dava konusu taşınmazın Ankara 5. İcra Dairesi'nin 2017/1592 Esas sayılı dosyasında 18.07.2017 tarihinde 3. kişi TRN yapı'ya ihalesinin yapıldığı, yapılan ihale için davalı ...'...
KARAR Davacı, davalı bankadan 30/12/2008 tarihli konut kredisi finansman sözleşmesi ile kredi aldığını, kredinin teminatı olarak satın alınan taşınmaz üzerinde 296.225.00 TL miktarlı 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, kredi borcunu erkenden ödediğini ancak davalı bankanın hesabı bir türlü kapatmadığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borç (anapara, faiz, komisyon, sigorta primleri, erken ödeme cezaları vs.) tümüyle ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılması için 350.00 TL masraf istendiğini bu talebin yasal olmadığını ileri sürerek, 296.225.00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ipoteğin kaldırılması için gereken 350.00 TL masrafın davacı tarafından ödenmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesine göre ipoteğin fekki için gereken masrafların davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, miktar olarak Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurulması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
Bu durumda; mahkemece davalı bankanın gayri nakdi alacağı olarak tespit edilen 3.300-TL'nin davacı tarafından yargılama sırasında mahkemenin tespit edeceği bir yere depo edilmesi için davacıya usulüne uygun şekilde süre verildikten sonra ipoteğin kaldırılması istemi hususunda sonucuna göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde usule ve yasaya aykırı karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.09.2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi. - MUHALEFET ŞERHİ- Dava, borcun ödenmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını da talep etmiştir. Mahkemece, davacının ipoteğin kaldırılması talebinin davacı tarafından ipotek tesisine muvafakatname verildiği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davacı kadın yargılamada ipotekten haberdar olmadığını, bankada hiçbir belge imzalamadığını beyan etmiş, yine vekili tarafından da muvafakatname belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek imza inkarında bulunmuştur....
DELİLLER : Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile ipotek ve tüm takyidatlardan ari tescil, değer kaybından kaynaklanan alacak, olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde şikayetçi ipotek borçlusu vekili icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu ipoteğin, asıl borçlunun sadece konut kredisi sözleşmesinden doğan borcu için verilmesine rağmen, konut kredisi dışındaki risklerden kaynaklanan alacakların da takip konusu yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetçinin, sadece konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle sorumlu olup, asıl borçlunun diğer risklerinden...